profiterol

24. Bölüm

Plaja geldiğimizde arabadan indiğimiz gibi Kerim kolunu omzuma atmıştı.

"Eski günlerdeki gibi böyle yapsam... Rahatsız olur musun?"dedi düşünceli bir sesle. Cidden Kerim'den rahatsız olamıyordum. Elimde olan bir şey değildi.

"Şey, yok hayır." Gülümsedi. Grubun yanına geldiğimizde Giray bir şezlonga uzanmış Yeliz şezlongun ucuna oturmuştu. Deniz yerde kendi kendine bir şeyler yaparken Ahu da tek başına şezlongda uzanıp güneşleniyordu.

"Selam."dedim neşeyle. Grubun soğukları Giray ve Ahu hafif bir gülümsemeyle selam verirken kardeş olan Yeliz ve Deniz ise daha coşkulu selam vermişti.

Coşkulu derken, Yeliz kumlu kumlu bana sarılmıştı. Deniz ise saçlarıma kum fırlatmıştı. Gerçekten canım arkadaşlarım ya...

Üstümdeki tişörtü ve şortu çıkardıktan sonra boş olan şezlonga yayıldım ve telefonumu çıkarttım.

Poyraz: Boran'la dışarı çıkıyoruz, haberin olsun.

Poyraz: Bir şey olursa haber ver, tamam mı güzelim?

Poyraz: Müsait değilsin sanırım sen. İyi eğlenceleeeerrrr💗

Gülümseyerek telefona baktığım sırada üzerimdeki bakışları hissettim. Kerim.

Mina: Haber veririm bebeğim.

Mina: Şimdi plaja geldik. Denize falan girerim, göremeyebilirim.

Mesajımı anında görmüştü.

Poyraz: Tamammmm.

Poyraz: Biz de vardık şimdi kafeye. Anlatırım akşam.

Mina: Tamam yavrum.

Telefonu plaj çantama bırakıp ayaklandım.

"Giriyorum ben. Gelen var mı?" Benimle Ahu, Deniz ve Kerim gelmişti. Yeliz'le Giray ise yatmayı tercih etmişlerdi. Öğrendiğime göre zaten ilk geldiklerinde Deniz Yeliz'i direkt suya atmıştı.

"Güreşe ne dersiniz?"dedi Deniz sinsi bir gülüşle. Kerim benden onayı aldıktan sonra biraz eğildi ve omuzlarına çıkmamı sağladı. Ahu söylene söylene Deniz'in omzuna çıkmayı başarmıştı.

Deniz Ahu'nun bacağına hafif bir motivasyon şaplağı attığında Ahu Deniz'in kıvırcık saçlarını çekti ve Deniz bir çığlık attı.

"Ne yapıyorsun be? Çatlak kadın!" Ahu kıkırdadı. Biz onların aksine Kerim'le oldukça sakin bir şekilde bekliyorduk. Onların tartışmalarının bitmesini bekledik.

"3, 2, 1!"diye bağırdı Kerim. Hızla üstlerine atladığımızda Ahu bir çığlık atmıştı.

"Ne de güzel çığlık atıyor kurban olduğum..."diye dalga geçti Deniz. Onların ilişkileri hep böyleydi. Çıkmıyorlardı ama flörtleşiyorlardı.

"Kes sesini Deniz!"dedi Ahu beni omuzlarımdan itlerken. Kerim'in sıkıca tutması sayesinde düşmemeyi başarmıştım. Ve Deniz'in dikkat dağınıklığını fırsat bilip ona bir tekme savurduğumda Deniz dengesini kaybetmiş ve Ahu'yu suya düşürmüştü.

Kerim'in omuzlarından suya atladıktan sonra Kerim'le çak bir beşlik yaptık ve ıslak saçlarımı düzeltti. Ahu ve Deniz ise kavga ediyordu.

"Ya en başından laf atmasan böyle olmayacaktı!"dedi Ahu kendini iyice suya bıraktırken. Deniz ona doğru yüzdü.

"Güzel cadalozum, sen niye dikkatini bana veriyorsun canım arkadaşım? Dikkatini Mina'ya vermen lazımdı."

"Ya dağıtıyorsun dikkatimi Deniz!"diye tekrardan söylenen Ahu'yla Deniz kıkırdayarak ona iyice yanaştı.

"Öyle mi yapıyorum?"diye fısıldadığında Ahu duraksamıştı. Biz ne mi yapıyorduk? Kerim yüzerken ben film izler gibi Ahu'yla Deniz'i izliyordum. İzlemeyi bırakıp Kerim'e doğru yüzdüm.

"Gitmeden bunları ayarlamam lazım."dedim sinsi bir sırıtışla. Kerim kahkahayı bastı.

"Liseden beri böyleler, biliyorsun. Bunca zaman olmamışlar, biraz zor bence." Başımı iki yana salladım.

"Aslında aşırı kolay. Sadece ikisi de cesaret edemiyor." Kerim bakışlarını onlara çevirdiğinde ben de tekrardan baktım.

"Şuraya kadar yarışalım mı cadaloz?"

"Bir git Allah aşkına. 10 yaşında mısın?"diye söylenerek ondan uzaklaşan Ahu'yla Deniz iyice yaklaştı.

"Kazanamayacağını bildiğin için böyle yapman normal."dediğinde Ahu dik dik ona bakmıştı. Ahu'yu nasıl hırslandıracağını iyi biliyordu Deniz.

"Of! Başımın belası. Dubalara kadar." Deniz galibiyetle gülümsedi.

"Kaybeden kazanana ne alsın?"

"İstediğini. Ama uyduruk bir şey olmasın." Deniz hemen onu onayladı.

"Nasıl istersen öyle yapalım minik cadı."diye Ahu'nun boyuyla dalga geçmeyi de unutmamıştı.

*****
Şezlonglarımızda uzanırken Giray çoktan uykuya dalmış, Kerim kendi halinde bir şeyler yapıyor, Deniz ve Ahu ise birbirlerine sataşıyorlardı. Bizse Yeliz'le onların dedikodusunu yapıyorduk.

"Yarışmayı kazandığımı kabullen Deniz..."diye söylendi Ahu. Deniz bileğinden tutup onu yere, yanına oturttu.

"Kabullendim cadı, kabullendim. Bir şeyi de sen kabullensen şaşırırım zaten." Ahu kaşlarını çattığında Deniz hızla eliyle Ahu'nun ağzını kapadı.

"Bak güzeli- Bak cadaloz."diye düzelttiğinde Ahu'nun yüz ifadesi yumuşamış, ne yapacağını kestiremez bir şekilde Deniz'e bakıyordu. Yeliz ise heyecanla koluma vurdu.

"Görümcem nasıl şoka girdi ama... Helal be ikiz."dedi sessizce fısıldayarak. Bense izlemeye devam ettim.

"Birazcık sessizleşelim, sataşmayalım birbirimize. Sen kazandın, hep sen kazanırsın. Çünkü ben sana kıyamıyorum, tamam mı?" Yavaşça ona doğru eğilirken elini Ahu'nun ağzından çekmemiş olan Deniz'le kıkırdadım.

"E bunlar olmuş."

"Sus kız, dinleyelim."diye beni susturdu Yeliz.

"Minik cadaloz. Sen benim kalbimi kazanmışsın ulan."diye daha da fısıldasa da bizim kulaklarımız her şeyi duyardı.

Ahu donakalmış bir şekilde Deniz'e baktığını fark etmiş olmalı ki kendisini toparladı ve Deniz'in elini itekledi.

"Ben kazandım zaten."

"Ben de aynı şeyi diyorum Ahu."diyerek kuma uzandı Deniz.

"Hediyen çok güzel olacak, umutlanabilirsin."