İçeri girdiğimde Açelya koltukta oturmuş, dizlerini kendisine çekmiş halıya bakıyordu. Benim geldiğimi görünce yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Ani yüz değişimiyle kaşlarımı çattım.
"İyi misin sen?" Hemen başıyla onayladı beni.
"Yanıma otursana."dedi ve ikili koltuktaki yanındaki boşluğa eliyle vurdu. Hafif bir tebessümle yanına oturdum.
"Açelya."
"Hm?"dedi. Tekrardan halıya dalmıştı. Daha fazla uzak durmaya dayanamıyordum. Elimi saçlarına götürdüğümde gözlerini yumarak başını arkaya attı.
"Anlat."dedim sadece. O rol olan gülümsemesini takındı.
"Neyi?" Cevap vermediğimde yavaş yavaş gülümsemesi söndü.
"Buraya boşuna mı geldik?"dediğimde yummuş olduğu gözlerini açtı ve bana baktı. İkimiz de bakışmayı bölmedik. Saçlarını okşadım.
"Neyin var, neyin yok anlat bakalım."derken tebessüm ettim. Koltukta bana doğru kaydı ve belime sarıldı.
"Seninle konuşmayı kestikten sonra eski sevgilimle konuşmaya başladım. Seninle konuşurken birkaç kez bana yazmıştı ama iki kişiyle aynı anda konuşmak istemiyordum. Yine olsa yine istemem." Gözlerimin içine bakıyordu. Kırıldığımı hissetmiştim ama anlatması iyiydi. Dolan gözlerini yumduğunda gözyaşları aktı. Gözlerini sildim.
"Beni aldattı, 2. defa."derken kıkırdadı.
"Neden gülüyorsun?"dedim gülümseyerek. Başını göğsümden kaldırıp gözlerime baktı. Dolu gözlerine rağmen gülümsüyordu.
"Bana ne Tolga'dan ya? O zaman aldatıldım diye değil, seni bırakmama değmediği için üzülmüştüm." Tebessüm etmekle yetindim.
"Tolga'nın ağzına da baya bir sıçtım yani..."dedi gülerek. Ben de gülmeye başladım.
"Seni çok özlemişim."dedi elini saçlarıma çıkarırken. Gülmem durdu ve sadece gülümsedim.
Yavaşça başını kaldırıp bana yaklaştı. Dudaklarımızın arasında çok az kalmıştı ki birden uzaklaştı. Boşlukta kalmışım gibi ağzım aralanmış, gözlerim kapanmıştı.
Gözlerini kapatmıştı. Birden dudaklarına yapıştığımda duraksasa da ellerini enseme çıkarıp karşılık vermeye başladı.
Elimi beline indirip onu kendime çektim.
"Ben de seni çok özledim."
*****
Sabah uyandığımda burnuma saçlarının kokusunun dolmasıyla gülümsedim. Saçlarını öptüğümde kıkırdadı."Uyanık mısın sen?" Başını göğsümden kaldırıp elini karnıma koydu.
"Evet."dedikten hemen sonra dudaklarıma bir öpücük bıraktı.
"Barıştık değil mi, Boran?"dediğinde gülümsedim ve dudaklarımızı tekrardan birleştirdim. Elini tişörtümden içeri sokup karnımda gezdirmeye başladığında onu üstümden itip yerlerimizi değiştirdim.
"Ne yapıyorsun çıtır ya? Sabah sabah..."diye dalga geçtiğimde gülerek kollarını boynuma doladı. Dengemi kaybederek üstüne düştüğümde gülerek inledi.
"Kasların da çok ağırmış." Gülerek yuvarlandım ve onu üstüme aldım.
"Sen çok hafifmişsin."derken aklıma dünkü mesele gelmişti.
"Neden yemiyorsun Açelya?"
"Neyi?"dedi anlık bir duraksamayla.
"Yemek işte. Yemiyorsun." Ciddileşti ve üstümden indi.
"Yiyorum."
"Yemiyorsun. Aptal değilim ben, fark ediyorum. Dikkat edeceksin artık."dedikten sonra modunun düşmesine dayanamadığım için kulağından öptüm. Huylanırdı.
Gülerek kafamı itlediğinde gülümsedim ve dudaklarımın üstündeki elini öptüm.
"Hep burada kalsak keşke."dedi kollarını bana dolarken.
"Tolga'yla kalırsınız."
"Ya Boran!"
*****
"Hassiktir Poyraz!"dedim kollarının arasından çıkarken. Bağırmamla hemen açtı gözlerini.
"Dersim! Dersim var!"diye bağırdım. Gülmeye başlarken belimden çekip beni geri yatırdı.
"Ya senin dersini yesinler. Doktor olucaksın sanki başımıza."diye dalga geçtiğinde gözlerimi devirdim.
"Kırıyorsun." Gözleri kapalıyken havaya öpücük atmasıyla gülümsedim.
"Derse yetişmem lazı-"
"Ya bir derse de girme, ne olur ki?" Ofladım. Beni bırakmıyordu.
"Saplantılı mısın sen?" Gülmeye başladı.
"Nereden anladın?" Gülümsemem büyüdü, yanağını okşamaya başladım.
"Çok belli ediyorsun." Elimi yanağından çekip öptü.
"Deli oluyorum sana." Gülmeye başladım.
"Aynen." Gözlerini açıp bana baktı ve bedenimin etrafındaki kollarını sıkılaştırdı.
"Ne aynen?"dedi gözlerimin içine bakarken.
"İnanmıyor musun?" Tebessüm ettim.
"İnanmıyorum. Nasıl inandıracaksın?"
Yine kısa bir bölüm Açelya ve Boran'ı yapma işi de tamamlandığı için şu an olay arıyorum sarmıyo✌🏼
![](https://img.wattpad.com/cover/313315831-288-k126263.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
profiterol
ChickLitBir kutuya bir çocuğa aşk dolu bakışlar atarken çocuk fileye doğru ilerledi. "Böyle kaçak şeylere bir daha bulaşmam haberin olsun. Afiyet olsun bu arada."dedi ve filenin o yırtık kısmından fırt diye dışarı fırladı.