10. Bölüm

100 8 13
                                    

Gözlerimi araladığımda evde büyük bir gürültü vardı. Ağlayan bebekler, terlik sesleri.

Büyük ihtimal koltukta kaydığımız için yatar pozisyondaydık. Esnedikten sonra Poyraz'ın saçlarını okşamaya başladım. Göğsüme yatmış bir elini bel boşluğumda gezdiriyordu.

"Günaydın."dedi uykulu bir sesle.

"Saat kaç?"dediğimde elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve bana gösterdi.

Saat 8'e gelmişti. Gözüm alttaki bildirimlere takıldı.

elisdemirr takip isteği attı.

prenseselis takip isteği attı.

Telefonun ekranı kapandığında ne yapacağını görmek için bekledim. Telefonu açtı ve bildirimlerini kontrol etti.

"Bu dün gece bahsettiğin Elis mi?"dedi ve Elis'in hesabıma girdi. Çok bakınmadan çıktı.

Takip isteğini kabul etse de geri takip etmemişti. Privine de almamıştı. Gülümsedim.

"Tanışıyor musunuz?"dediğim sırada Nilgün teyze içeri gelmişti.

"Yemek hazır çocukla- Ay uyanmışsınız!"dedi ve gülümseyerek içeri döndü.

"Tanışmıyoruz. Neden bu kadar taktın ki tanışıp tanışmamamıza?" dedi ve başını göğsümden kaldırmadan bana bakmaya çalıştı. Çok komik gözüktüğü için güldüm.

"Tanışmıyorsanız sorun yok."

"Konuşacağız bu konuyu."dediğinde burnunu öptüm.

"Konuşuruz. Şimdi üstümden kalk da yemeğe oturalım." Gülümseyerek yerinde doğruldu fakat benim doğrulmama izin vermeden dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı.

Bu sanırım sevgili olduğumuz anlamına geliyordu. Ya da fuck body?

Gülümsediğimde bu sefer de gülüşümden öptü. Kollarımı boynuna doladıktan sonra yüzümü ondan uzaklaştırdım.

"Annenin burda olduğunu unutuyorsun sanırı-" Sözümü tekrardan öperek kesti.

"Öpünce bağımlılık yapıyormuş."dedi gülümseyerek. Dudaklarıma minik minik öpücükler bırakıp durduğu sırada bunu bölen Boran oldu.

"ANANI SİKEYİM!"diye bağırdığında içeriden Nilgün teyzenin bağırışı duyuldu.

"BORAN! O NE DEMEK ÖYLE?" Bağıra bağıra içeri gelen Nilgün teyzeyle Poyraz masum bir çocuk gibi göğsüme yattı.

"Ne diyor anne bu böyle?"diye dalga geçtiğinde Boran açılmış ağzını elleriyle kapatmıştı.

"Gel teyze, gel. Biz içeri girelim. Sana 3. torun geliyor galiba."dediği sırada Açelya kucağında ikizlerle gelmişti.

"Ne oluyor?"dediğinde Boran'ın bakışları ona döndü. Kucağındaki bebekleri görünce gülümsemesini engelleyemediğini fark ettim.

Açelya'yla aralarında garip bir bakışma geçti. Boran Emre'yi Açelya'nın kucağından aldı.

"Of cidden. İki tarafımda aşk kuşlarının olacağını bilseydim Okan'ı da getirirdim."diye söylenerek içeri girdi Nilgün teyze.

"Yemeğe gelin, döverim!"diye bağırdığında kıkırdayarak kalktık.

*****

Güzel bir akşam yemeğinden sonra yurda dönmeden önce giyinmek için Poyraz'ın odasına dönmüştüm. Açelya elbiseyle dönmemem için bana kıyafet getirmişti. Getirdiği kıyafetleri giydikten sonra salona döndüm.

"Biz gitsek iyi olur sanırım."dediğim sırada çocuklarla oynayan Nilgün teyze bana ve Açelya'ya baktı.

"Ay bir ara beraber kahvaltıya gidelim kızlar. Bizim eve de beklerim." Gülümseyerek onayladım onu. Nilgün teyze çocuklarla oynarken Boran ve Poyraz bizi uğurlamak için kapıya gelmişti.

Bizi Boran bırakacaktı. Poyraz'ın annesiyle kalması lazımmış.

Vedalaşmak için sarıldığımızda kulağıma fısıldadı.

"Yarın dersten çıkınca bana yaz. Kampüsteki kafede otururuz. Şu Eliz midir Elis midir nedir, onu konuşmamız lazım bence." Başımla onayladım sadece.

"Gel Açelya biz arabaya binelim, bunlar ayaküstü bir çocuk yapar."diyerek kolundan tutup Açelya'yı götüren Boran'la kıkırdadım.

"Bunları yapmazsak Açelya beni gebertir." Poyraz gülümsedi.

"Boşver şimdi onları."diyerek beni öptüğünde boynundaki ellerimi saçlarına çıkardım.

Ondan ayrıldım ve yanağını öptüm.

"Gidiyorum hadi. Emre ve Elif'i öp benim için."

"Öperim. Seni de öpeyim mi?"dediğinde gülmemi engelleyemedim ve ufak bir öpücük bıraktım dudaklarına.

"Görüşürüz."

"Görüşürüz balım."

Aşırı fazla olan okuyuculara bir bilgilendirme

Kısa bir bölüm oldu ama zaten günde 5-6 bölüm falan attığım için fmsmsöcmsöfms 2 okuyucuma böyle minik bir bilgilendirme olsun istedim öpücük (evet 1 değil 2 tane var)

profiterol Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin