3.BÖLÜM

7.4K 263 20
                                    

Emirden,

Omzumdaki iğrenç sızı ve boğazımdaki kurulukla gözlerimi araladım. İlk karşılaştığım şey beyaz bir tavana oldu.

Gözlerimi etrafta gezdirince nerede olduğumu anladım. Burası bizim revirdi. Daha doğrusu evimdeki küçük hastane de denilebilir.

Ama benim burada ne işim vardı. Hatırladığım son şey Naz'ın yüzüydü. Onu da o kadar yakından anca rüyamda görürdüm.

Acaba öldüm mü? Yok ölmemişdir yoksa çoktan cehennemde olurdum, Naz'ın yüzü bana olsa olsa cennet olurdu.

Başıma saplanan keskin ağrıyla olaylar gözümün önüne film şeridi gibi geçmeye başladı.

Her pazartesi saat dörtte olduğu gibi Naz'ın sokağında ders çıkışı onu görmek için beklemeye başladım. Ama bugün her zamanki gibi olmadı. Saat beşe geliyordu ama Naz hâlâ ortalıkta yoktu. Acaba bugün geç mi çıkacaktı?

Birden kar yağmaya başladı. Ahh... ayaz çıkmadan Naz eve gelse bari. Onun narin vücudu bu soğukta hemen hasta olabilir.

Düşüncelere dalmışken arkamda hissettiğim hırıltılı sesle kafamı çevirdim. Karşımda elinde silah, yüzünde de iğrenç gülüşle bakan bir adam vardı.

Boynunda onun Akrep'in ,ben her ne kadar onu öyle görmesemde baş düşmanımın, köpeği olduğunun simgesi olan akrep dövmesi vardı.

Ahh bu gülüşü bilirim. Bana bu gülüşle bakanların hepsi cehennemi boyladı. Görünen o ki yanlarına bir arkadaş daha katılacak. Hayır ama bu Naz'ın evinin yakınlarında olmaz. Gelmesine az kalmış olmalıydı. Hadi beni böyle görürse... Olmaz, olamaz. Beni bu şekilde elimde silahla birini öldürürken veya onunla ölümüne dövüşürken görmesine izin veremem. Bu şekilde tanışamayız.

Tanışmamıza az kalmıştı... O üniversiteye gidecek, ben de bu işleri bırakıp şans eseri onun gittiği şehirde iş yeri açmış, geçmişi kirli olsa da bilinmeyen ama geleceği parlak olan ona uygun bir adam olacaktım. Evet biz bu şartlarda tanışacaktık.

O yüzden buradan hemen uzaklaşmam lazımdı. Bunun için hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi yapıp arkamı dönüp kaçmaya başladım.

Evet ben ,diğerlerinin deyimiyle, koskoca Emir Soylu basit bir maşadan kaçıyordum. Ama ben görünenin aksine geleceğimi kurtarmak için koşuyordum.

Sola sapıp dar sokağa doğru koştum. Lanet olsun ki burası sonunda çöplük olan çıkmaz sokaktı. Oldukça kasvetli bir yerdi. Mecbur o şerefsizin işini burada bitirecektim.

Kış olduğu için havalar erken kararıyordu ama sokak lambaları henüz yanmamıştı. Bunu fırsat bilip çöpün yanına örülmüş, çöplük ve sokağın bir kısmını ikiye bölen duvarın arkasına saklandım. Akrep'in köpeği gelince onu buraya çekip karanlıkta işini bitirecektim.

İstediğim gibi de oldu. Adam buraya geldi, gizlendiğim köşeden bacağına tek el sıktım. Ne olduğunu anlayamadan yere çöktü.

Amacım öldürmek değil yaralamaktı o yüzden mermi sadece bacağını sıyırdı. Afallaması fazla uzun sürmedi ve istediğimi bana verip duvarın arkasına ,olduğum yere, daha da yaklaştı.

En sonunda karşımda durup silahını bana doğrulttu, anlaşılan işini kısa sürede bitirmesi için emir almıştı. Çünkü beni karşına alan herkes bilir ki benimle ne kadar uğraşırsan o senin zararınadır.

Ne tesadüf ki ben de işimi kısa sürede bitirip meleğimin yüzünü görmek istiyordum. Hızlıca silahımı ona doğrulttum ve o daha ne olduğunu anlayamadan sağ koluna ,silah olan tarafa, tek el ateş ettim.

Silahı yere atmasını fırsat bilip ona doğru yaklaştım. Ama beklemediğim bir şey oldu Naz'ın sesi bir alt sokakta yankılandı. Onun sesini duymanın verdiği şaşkınlıkla bir an afalladım.

Bunu fırsat bilen adam kalbime nişan aldı. Ve silahı ateşledi. Ani bir refleksle kaçmaya çalıştım ama nafile. Sol omuzumdan vurulmuştum.

Ben de hemen ona silah sıktım ama omuzundaki yaranın etkisiyle neresine geldiğini tam anlayamadan duvarın diğer tarafına geçtim. Amacım Naz gelmeden buradan bir an önce gitmekti.

Adım atmamla gözümün önünün kararması bir oldu ve kendimi çöplerin üstünde yatarken buldum. Bilincim yavaş yavaş kapanırken hissettiğim tek şey omuzumdaki keskin ağrı ve üzerime düşen kar tanelerinin verdiği o güzel his.

Yanımda atılan keskin çığlıkla gözlerimi tekrar araladım. Ahh, gözlerimi açmak hiç bu kadar zor olmamıştı.

Sesin sahibine bakınca Naz'ın güzel yüzünü gördüm. Yine fazla kan kaybettiğim için halüsinasyon görüyor olmalıydım. Daha öncede bu durumudayken insanları Naz zannettiğim olmuştu. Naz benim imkansızım olduğu için karşımdaki onun yüzü bile olsa halüsinasyon olduğunu anlayıp ona göre davranıyordum.

Halbuki şu durumda sadece ona sıkıca sarılıp, sığınmak isterdim...

22.06.2022

Lütfen hikayeme yorum yapar mısınız... Düşüncelerinizi çoook merak ediyorumm💖

Aşka Atan KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin