34.BÖLÜM

2.3K 104 34
                                    

Ben geldim aşkolaar...

Sınır geçilmedi maalesef ama canım okurlarımı daha fazla merakta bırakmak istemedimm🥺💖

Sizden minik bir ricam var lütfen beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin👉👈

Bölümü yayınlar yayınlamaz yorumlarınız için heyecanla telefonun başında bekliyorum ve hepsini tek tek okuyorum🤭

Bölümü umarım beğenirsiniz iyi okumalaar🤗

"Olmaz amca o kız önemli biri değil. Olsa olsa küçük, basit bir piyon olur. Zaten ne adı aynı ne de soy adı. Bambaşka bir hayat yaşıyor. Bizim daha büyük oynamamız lazım. Eğer elimizde hiç bir koz kalmazsa işte o zaman o kızı kendi yanıma çekip kullanmayı bilirim. Sen hiç merak etme."

Buz gibi sesiyle söylediği cümleler üzerine gözlerimden yaşlar daha da şiddetli dökülmeye başladı.

Ben neyin içine düşmüştüm böyle?

Emir için basit bir piyon muydun? Hâlbuki aptal gibi inanmıştım ona, samimiyetine ve duygularına. Ama hepsi koskoca bir yalanmış. Acaba Emir'in ağzından şimdiye kadar tek bir dürüst söz çıkmış mıydı, bilmiyorum.

Tüm o kalbimin ritmini bozan anları yaşarken saflığımla dalga geçmiş midir? Ne de kolay kanmıştım ona.

Kalbimde hayal kırıklığının oluşturduğu yaralar oluk oluk kanarken, bir süre daha olduğum yerde hıçkırarak ağladım.

Daha sonra ise kıyafetlerimi çıkarıp düşünceler içinde kısa bir duş aldım.

Duştan çıkıp odamın kapısını kilitledim ve zarfı yatağın altına sakladım.

Deli gibi Emir'den hesap sormak istiyordum ama önce ağabeyim olduğunu iddia eden adamı aramalıydım. Evi boş bulduğum bir an onu aramayı aklıma koydum. Sonuçta burda oluş sebebimi dolaylı da olsa Emir'in ağzından duymuştum. Bir de o adamı dinlesem ne kaybederdim ki? Kaybedecek bir şeyim yoktu sonuçta.

Üstümü giyinip yatağa girdiğimde kapı tıklandı.

"Naz, benim. Uymaya gidiyordum ama kapın kapalı olunca merak ettim. İyi misin?"

Yine o bana değer veriyormuş gibi kurduğu ilgi ve samimiyet dolu cümlelerinden birini duyunca gözümden bir damla yaş süzüldü.

"İyiyim, banyodan çıkınca kapıyı açmayı unutmuşum."

Bu sefer kapının kolu zorlandı ve endişeli bir şekilde sordu.

"Naz ne oldu? Ağladın mı? Sesin niye öyle geliyor? Kapıyı açar mısın, lütfen?"

Kapıyı açmak istemiyordum. Yüzünü görmeye hazır değildim.

"İyiyim dedim ya bir şeyim yok. Uyumaya çalışıyorum sadece."

"Güzelim hadi aç şu kapıyı. Gözlerimle göreyim iyi olduğunu, lütfen."

Ne de güzel rol yapıyordu.

Yaptığım yerden ağır hareketlerle kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Kilidi çevirdiğim an kapı seri bir şekilde açıldı ve Emir'in endişe kırıntıları taşıyan hareleri ile benim muhtemelen ağlamaktan kızarmış ve şişmiş harelerim buluştu.

Gözlerimiz buluşur buluşmaz başımı hemen yere eğdim ve hafif bir baş hareketi ile saçlarımla yüzümün birazını kapattım. Bu hareketim üzerine Emir parmaklarını çeneme koydu ve başımı kaldırdı. Daha sonra ise saçlarımı yüzümden nazik hareketlerle çekti.

Aşka Atan KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin