Kaderin birbirine bağladığı iki kalbin hikayesi...
Her ne yapsa da kaderinden kaçamayan Emir Soylu ve hiçbir şeyden haberi yokken kendini aşkın ve ihanetin içinde bulan Naz Aksoy.
(+18)
Ellerini bacaklarımı araladığım için açılan elbisemin üstünden...
Bu bölümü ilahi bakışaçısıyla yazmaya karar verdim. Hem Naz'ın hem de Emir'in duygularını aktarmak istiyorum çünkü.
Sınır 20 oy, 30 yorum.
Satıraralarındaumarım beni yalnız bırakmazsınız💜
Iyi okumalar💟
Genç adam üzerinde bir ağırlık ve yüzünde hafif bir huylanma hissi ile yeni güne gözlerini açtı. Aslında gün doğmuş sayılmazdı. Nereden baksan saat beş veya altı olmalıydı.
Kafasını hafif kaldırıp baktığında anca düşlerinde görebileceği bir manzara ile karşılaştı.
Naz başını tam kalbinin üzerine koymuş, kollarından birini beline sıkıca sarmış ve tek bacağını bacaklarının üstüne atmış bir şekilde uyuyordu. Saçlarından bir kaç tel ise genç adamın sakallarına takılmıştı.
Emir Naz'ın yüzünü daha iyi görebilmek içini biraz daha kafasını kaldırdı. Gördüğü manzara ise içini daha fazla huzurla doldurdu.
Naz'ın üzerine yattığı yanağı hafif şişmiş, dudakları öne doğru çıkmıştı. Sürekli Naz'ı öpmek isteyen Emir açısından bu manzara hiç iyi olmasa da genç adam halinden gayet memnundu.
Kafasını yastığa tekaradan koyup o da Naz'a kollarını gücüne orantısız bir biçimde, genç kız sanki fazla sıksa kırılıp solacak bir çiçekmiş gibi davranıp nazikçe sardı. Ve saçlarına dudaklarını onu rahatsız etmeyecek bir biçimde bastırdı. Uzun bir süre de öyle kaldı. Doyasıya soludu Naz'ın çok sevdiği kokusunu.
Hareket etmeye korkar bir biçimde aslında uzun ama Emir'e göre çok kısa bir süre öylece sevdiği kıza sarılarak, kokusunu içine çekerek huzurla sevdiği kızı izledi.
...
Naz yattığı yatağın her zaman bu kadar sert ve sıcak olup olmadığını sorgulayarak sarıldığı yastığa biraz daha sarıldı. Şu an gözlerini açamayacak ve bu soru üstünde çok fazla duramayacak kadar yorgundu.
Burnunu bir süredir aldığı ona pekte yabancı olmayan uyuşturucu kokunun kaynağına daha çok soktu ve hafifçe mırıldandı.
Bilmiyordu ki orası genç adamın boynuydu ve bu hareketleri onu bitiriyordu. Emir sakin kalmaya çalıştıkça Naz ya burnuyla boynunu okşuyor ya da kendini ona daha çok bastırıyordu.
Sert göğüsünü ezen Naz'ın yumuşak göğüsleri ve bacağında hissettiği kasığı Emir'i farklı alemlere götürmeye çalışsada genç adamın şimdi ki huzurunu bozmaya hiç niyeti yoktu.
Bilinci yavaş yavaş gelen Naz'ın kulağına güçlü kalp atış sesleri doldu. Genç kız ne olduğunu anlamak için gözlerini açtığında Emir'in boynu ile karşılaştı. Aklına rüyasından sahneler dolarken kafasını kaldırmaktan korktu.
Ama sonra bu düşüncesi hızla aklından silindi. Emir ondan izinsiz böyle hareketler yapmazdı. Yapması içinde bir sebep yoktu zaten. Bu kendi sapkın ama yine de etkileyici olan rüyasıydı. Bu düşünceleri de aklından kovarak ana döndü.
Emir Naz'ın uyandığını kıpırdanmaya başlaması ile anlamıştı. Ama bu anı uzatmak için heyecanını bastırarak hareketsiz kalmaya ve nefeslerini dengelemeye çalışıyordu. Başarılı da oluyordu genç kız onu hâlâ uyuyor zannediyordu.
Genç adam anın keyfini çıkarırken Naz'ın ince beline sarılı olan kolunun bir el tarafından kaldırıldığını hissetti. Bu her ne kadar canını sıksa da uyuma numarasını bozmadı.
Naz üzerindeki koldan sorunsuzca kurtulmanın zaferini yaşayarak bacağını çekeceği sırada içeriden gelen gürültüyle sıçrayıp diz kapağı Emir'in orasına çarptı.
Buna karşılık Emir ağzından kaçan ufak inlemeye birlikte gözlerini açtı. Naz'ın yaptığı hareket canını yakmaktan çok onu tahrik etmişti. Ama bunu tabii ki de belli edemezdi.
Naz'ın kolları yastığın iki yanında Emir'i kıskaç altına alırken dizi hâlâ oradaydı. Naz hemen dizini ordan çekti ve genç adamın üzerinden kalktı.
Yaptığı şeyin utancıyla sırtını yatak başlığına dayayıp bacaklarını karnına doğru çekti ve elleriyle yüzünü kapatıp dizine yaslandı.
Hem tüm gece üzerinde yatmış hem de orasına vurmuştu. Yüzü ve kulakları kıpkırmızı olmuş olmalıydı.
Naz utancını düşünürken Emir derin bir nefes alıp heyecanını dizginledi. Bir yerleri belli olmasın diye yorganı üstüne çekip utançtan deve kuşu gibi kafasını gömen Naz'a döndü. Bu haline gülmeden edemedi.
Naz Emir'den gelen kıkırdama sesiyle olduğu yerde daha da çok büzüldü. Kendini tacizci sapık gibi hissediyordu. Emir onunla kesin dalga geçecekti.
Emir genç kızın bu haline daha fazla dayanamayıp konuşma gereği duydu. Hatta biraz uğraşmaktan da zarar gelmezdi. Hem Naz'ın utanmış ya da sinirli halini de seviyordu. Tekrar görmek hiç de fena olmazdı.
"Sana da günaydın Naz. Uyandırmak için çok orijinal taktiklerin varmış gerçekten. Ama bir dahakine öpücüğü tercih ederim."
Naz duydukları ile birlikte daha çok kızardı ve olduğu yere biraz daha sindi. Ne vardı sanki onu utandırmasa, olmamış gibi davransa.
Genç adam bunun üzerine dayanamayıp bir kahkaha daha patlattı. Şimdi Naz'ı bu haliyle kucağına alıp o minik bedenini sıkıca sarmak vardı ama tek yapabildiği ona uzaktan bakmak oldu.
Naz duyduğu kahkaha sesiyle biraz daha sinirlendi. Şimdi hem rezil hem de sinirliydi. Kafasını kaldırıp Emir'in ona göre pişkin pişkin sırıtan yüzüne baktı.
"Bilmeden, yanlışlıkla oldu. Hem bana sarılan sendin. Kollarını öyle dolamasaydın bana, uyanmak zorunda da kalmazdın. Ve bu olaydaki asıl suçlu içerdekiler. Onlar gürültü yapınca ben de korktum. Sonra da işte şey oldu..."
Naz utangaçlığın verdiği kendini aklama isteği ile fazla konuşurken Emir andan soyutlanmış Naz'ın kırmızı yanaklarına ve hararetli bir şekilde hareket eden dudaklarına bakıyordu.
Naz Emir'in dudaklarına baktığını fark edince kalbi kasıldı. Yine o anlam veremediği his onu buldu. O da ister istemez genç adamın dudaklarına baktı.
Ama bu bakışma maalesef uzun sürmedi. İçerden gelen kırılma ve tiz bir çığlık sesiyle Naz olduğu yerde sıçradı. Emir ise hemen yastığın altındaki tabancasına davranıp ayağa fırladı.
...
Naz ve Emir'den minik bir kare (Tabii onlar giyinik kdnsjdnd)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.