Umarım bölümü beğenir ve bölüm hakkında yorumlarınızı eksik etmezsiniz. Tüm yorumlarınızı eksiksiz okuyorumm💜
Üzerinde yattığım sert beden, belimde ve saçlarımda hissettiğim elin varlığıyla yerimde kıpırdanıp algıladığım muhteşem kokunun kaynağına biraz daha sokuldum.
Sert benden mi? Gözlerimi açtığımda Emir'in boynu ile karşılaştım. Yüzümü boynuna gömmüştüm. Tek elim çıplak göğsünde, bacaklarımsa bacaklarına dolanmış bir şekilde üstünde yatıyordum.
Onun da bir eli tişörtümün içinden çıplak belimi okşuyordu diğer eliyse saçlarımı. Dokunduğu yerler ateş gibi yanarken kalp atışlarım da hızlanıyordu.
Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda çapkın bir gülüşle beyaz dişlerini sergileyip "Günaydın." dedi.
Birazcık +18 var rahatsız olacaklara dikkat
Biz ne ara Emir'le bu kadar yakınlaşmıştık? Ben daha ne olduğunu anlamadan saçlarımdaki eli esneme kaydı. Beni birden kendine çekip yumuşak ve nemli dudaklarını yeni kalktığım için kuru olan dudaklarıma bastırdı.
Dudakları hareket etmiyordu sadece dudaklarıma yapışık halde bekliyordu. Saçlarımdaki eliyse yanağıma kaymış ve baş parmağıyla hafif bir şekilde yanağımı okşuyordu.
Ben de ne ondan uzaklaşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Hareket edecek uzuvlarım kilitlenmiş gibiydi. Nefes dahi alamıyordum.
Sonra Emir birden geri çekildi ve yüzüme baktı. Hiç hareket etmememize rağmen ikimizin de nefesleri oldukça hızlıydı.
Gözlerimiz çarpışınca gözlerinin tutkuyla parladığını gördüm. Daha önce kimse bana böyle bakmamıştı. Sanki daha önce öpüştümde, bakacak...
İki saniyelik bakışmamızın ardından gözlerimde ne gördü bilmiyorum ama tekrar dudaklarıma kapandı. Bu sefer alt dudağımı dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Bu hareketiyle tüm vücudum elektirik verilmiş gibi titredi ve kalbimden karnıma doğru ılık bir şeylerin aktığını hissettim.
Daha fazla öpüşüne kayıtsız kalmayıp ben de ona karşılık vermeye başladım. Ellerimi boynuna sarıp onu kendime çektim ve onun alt dudağıma yaptığını ben de onun üst durağına yapmaya başladım.
Bundan cesaret alan Emir öpüşünü kesmeden yattığımız yerde dikleşti. Bununla birlikte artık ben de Emir'in kucağında bacakları iki bacağımın arasında kalacak şekilde oturuyordum.
Bu yakınlık ona yetmemiş olacak ki ellerini kalçalarıma yerleştirip beni kasıklarına daha da bastırıldı. Şimdi göğsüm göğsünü, kasıkları kasıklarımı eziyordu.
Kasıkalarımda hissettiğim sertlikle dudaklarımın arasındaki dudakları ısırdım. İkimizin inlemesi de dudaklarımızın arasında kayboldu.
son...
Omzumda hissettiğim sarsılmayla gözlerimi açtım. Karşılaştığım ilk şey Emir'in endişeli gözleri oldu.
"Naz, iyi misin? Sanırım kabus görüyordun. O yüzden uyandırdım seni."
Masaya uzanıp bir bardak su doldururken kendi kendine söylendi.
"Acaba hasta mı oldun. Yanakların kırmızı görünüyor. Ateşin mi var?"
Elindeki bardağı bana verdi. Suyu içerken, koltukta televizyon izlerken uyuya kaldığımı fark ettim.
Peki az önce gördüğüm rüya da neyin nesiydi? Tam düşüncelere dalacaktım ki alnımda hissettiğim Emir'in sıcak eliyle ana döndüm.
Gelen bu ani temasla rüyamdan sahneler gözümün önüne gelmeye başladı. Aman Allah'ım demek Emir beni öpse karşılık mı verecektim? Yok daha neler. O sadece bir rüyaydı, çok gerçekçi bir rüya.
Ama neden alnımdaki eli bile beni heyecanlandırıyordu? Kalp atışlarım bile hâlâ düzelmemişti.
Emir'in soru dolu ve endişeli gözlerine bakınca bir şeyler söylemem gerektiğini anladım. Ve konuşmaya çalıştım.
"Hayır ateşim yok. Yani şey... hasta hissetmiyorum."
Yanan şömineyi gösterip konuşmaya devam ettim.
"Sanırım şömineden dolayı. Ev çok sıcak. Ondandır."
Emir dediklerime hak verir gibi başını salladı.
"Haklısın. Ben de terledim. Hadi banyo yapıp yatalım o zaman. Saatte geç oldu."
Nee? Banyo mu yapalım? BİRLİKTE... Yoksa hâlâ rüyada mıydım?
"Ne banyosu? Nasıl yapalım?" diye saçmaladım.
Şaşkın bir şekilde Emir'e bakarken oturduğu yerden kalktı ve eliyle ikinci banyoyu gösterdi. Ahh... doğru ya iki tane banyo vardı. Gördüğüm rüya dengemi bozmuştu.
"Ben burda yıkanırım. Sen odadakini kullan daha rahat olur senin için."
Şu an kulaklarıma kadar kızardığıma emindim. Yüzüne bakmadan başımı salladım ve hızla yerimden kalkıp odaya girdim.
Utancımdan ölebilirdim. Acaba anlamış mıdır? Yok canım nerden anlayacak aklımı okuyacak değil ya. Uyku sersemliğine vermiştir.
Bu dağ evinde kaldığımız bir hafta bana hiç yaramadı sanırım. Bu süreçte Emir'in aslında düşündüğüm gibi biri olmadığını anlamıştım.
Gerçekten kibar ve düşünceli biriydi. Özellikle de bana karşı. Çünkü başkalarıyla konuşurken kaba biri asla değildi ama fazla mesafeliydi. Yüzünde öyle sert, öyle ciddi bir ifade vardı ki asla onunla o durumda konuşamazdım.
Ama benim yanımda Emir Soylu'dan çok Emir'di. Sanki bir arkadaş veya dost gibi davranıyordu.
Bu bir hafta içinde çokça sohbet etmiş, gülmüş eğlenmiştik. Beraber film izleyip kar topu bile oynamıştık. Oyunumuzun sonu benim Emir'in suratının tam ortasına kar topunu atmam ve buna karşılık Emir'in beni kara gömmesiyle bitmişti.
Galiba beni zor duruma düşürdüğü için bana karşı daha kibardı. Suçluluk hissediyor olabilir.
Banyo yaparken de düşünceler zihnimi terketmedi ve düşünüp durdum.
Banyodan çıkıp üstüme uzun kollu, gri bir pijama takımı giydim. Saçlarımı kurutmadan mutfağa gidip sürahiyi doldurup hemde su içmek için odandan çıktım.
Ama karşımda hiç karşılaşmayı beklemediğim bir görüntüyle olduğum yerde donup kaldım.
...
Eveet... 1k olduukk🎉🎉 Çok mutluyumm💖 ve hepinize çok teşekkür ederimm💜 Umarım bundan sonra da Naz ve Emir'i okumaya devam edersiniz.
Ve baştaki olaylar için lütfen bana kızmayın... ufak bir heyecan olsun istedim😅🙈
12.07.2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Atan Kalpler
RomansaKaderin birbirine bağladığı iki kalbin hikayesi... Her ne yapsa da kaderinden kaçamayan Emir Soylu ve hiçbir şeyden haberi yokken kendini aşkın ve ihanetin içinde bulan Naz Aksoy. (+18) Ellerini bacaklarımı araladığım için açılan elbisemin üstünden...