35.BÖLÜM

1.9K 102 51
                                    

Yine ben geldimm ve bomba gibi bir bölümle karşınızdayımm

Görüşmeyeli nasılsınız bakalım...

Sınır 50 oy 30 yorum

Lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyinn

İyi okumalar💕

Hafif yatağa doğru eğildim ve orta kısımdaki telefonu aldım. Tekrar doğruluğumda ise çıplak sırtıma çarpan sert beden ve ensemdeki sıcak nefes ile olduğum yerde donup kaldım.

Burnuma dolan eşsiz kokuyla gelenin Emir olduğunu anlamak pek de zor değildi. Emir parmaklarını önce çıplak sırtımda hafifçe gezdirdi, daha sonra elini belime sarıp beni kendine çevirdi.

Şimdi yüz yüzeydik. Aramızdaki mesafe yok denecek kadar azdı. Emir'in koyu kahveleri önce gözlerimi buldu daha sonra kırmızı dudaklarımı. Derin nefesleri sus çizgime çarparken dudaklarımı yalama isteği duydum.

Bu hareketim üzerine Emir'in gözlerine daha koyu bir kahverengi tonu hakim olurken yüzü yüzüme daha çok yaklaştı.

"O kan kırmızı dudaklarını deli gibi öpmek istiyorum."

Cümlesi karşında ben afallarken o bana biraz daha yaklaştı. Artık bedenlerimiz bir bütün gibiydi. Yumuşak göğüslerimi ezen sert göğüsü, belimi sıkıca saran kolu ve burnuma temas eden burnu... Bunların hepsi başımı döndürmeye yetiyordu.

Fısıldamasıyla birlikte hareket eden dudaklarının dudaklarıma olan hafif teması içimi gıdıkladı.

"Eğer iki saniye içinde geri çekilmezsen..."

İki saniye mi iki saniye çok azdı. Vücudum beni dinlemiyordu ki geri gideyim. Kalbim hızla çarparken avuç içlerimin terlediğini hissettim.

Ne yapmalıydım? Evet, evet geri çekilecektim hemde heme.... Dudaklarımda hissettiğim yumuşak temasla artık çok geç olduğunu anladım.

Emir'in bir erkeğe göre dolgun dudakları benim kan kırmızı dudaklarımın üzerindeydi. Hareket etmeden sadece bekliyordu ve bana olan hislerini iliklerime kadar işliyordu.

Bir kaç saniye sonra dudakları hareket etmeye başladı. Beni öyle duygu dolu öyle güzel öpüyordu ki sanki biraz zorlasa toz olup giderim diye korkar gibiydi. Bunu belimi sıkıca saran kolundan ve yanağımda ki elinin tutuşundan anlıyordum.

Öpüşüne karşılık vermiyordum ama kaçmıyordum da kendimi öylece kollarına bırakmıştım.

Sonunda ikimizde nefessiz kalınca Emir bir kez alt dudağımı emdi ve dudaklarıma son bir öpücük bırakıp geri çekildi.

Alınlarımız birleşik, maraton koşmuş gibi olan nefeslerimizin dengelenmesini bekledik. Verdiği her soluk nemli dudaklarımda eserken yokluğunun soğukluğunu daha çok hissettiriyordu.

Başını bir kaç santim geriye çekti ve ilk kez bu kadar parlak görünen koyu kahveleriyle gözlerime bakmaya başladı. Sanki bir ifade arıyordu... Orda ne buldu bilmiyorum ama hoşuna gitmiş olmalı ki yüzündeki az da olsa varolan tedirginlik yerini eşsiz bir gülüşe bıraktı.

Onun gülüşü bana da sıçrarken dudaklarım iki yana kıvrıldı ama çok geçmeden dudaklarım tekrar eski halini aldı.

Yine rol yapıyordu ve ben yine ona kanmıştım.

Dün videoda gördüğüm Emir'in buz gibi ifadesiyle ve duygusuz sesiyle söylediği sözcükler beynimde yankılanmaya başladı.

"... o kız önemli biri değil. Olsa olsa küçük, basit bir piyon olur."

Aşka Atan KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin