21.BÖLÜM

3.4K 160 47
                                    

Bu bölümün sınırı çabucak yeni bölümü atmak isteğim için 10 oy.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorumm...

Iyi okumalar🌸

Bu haline anlam veremedim. Kıracak ya da üzecek bir şey söylememiştim. Sadece gerçekleri tekrar etmiştim. Hepsi bu.

Ama çok geçmeden Emir yüz ifadesini topladı. Bende biraz önceki konuşma hiç yaşanmamış gibi kahve bardaklarını hazırlamaya başladım.

Emir yanımda sırtını tezgaha dayamış öylece karşıdaki duvarı izliyordu. Ortamda rahatsız edici bir sessizlik vardı.

Bu sessizliği ilk bozan Emir oldu.

"Alp'le ne zamandır tanışıyorsunuz?"

Hala duvara bakmaya devam ediyordu.

"Altı yaşındaydım sanırım o zamanlar. Tam hatırlamıyorum."

Su ısıtıcısının düğmesine basarken devam ettim.

"Bilge... Bilge'yi hiç hatırlamıyorum. Bir ikizi olduğunu biliyordum ama hiç görmemiştim."

"Anne ve babaları onlar çok küçükken boşanmıştı. Bilge annesinde Alp babasında kalıyordu. Annesi vefat edince Bilge de babasının yanına geldi. Tanımaman normaldir."

Ben tanımıyordum ama Emir Bey çok iyi tanıyor gibiydi. İçimdeki sesi susturup düz bir sesle konuşmaya devam ettim.

"Ortak arkadaşlarımız bile varmış şu işe bakar mısın? Gerçekten dünya küçükmüş."

Emir onaylama mahiyetinde başını sallayıp, bana döndü ve aramızdaki mesafeyi bir adıma kadar azalttı.

"Keşke başka şartlarda karşılaşsaydık. Senin benden korkmadığın, yanımda tedirgin olmadığın bir şekilde. Belki o zaman, o zaman her şey farklı olabilirdi."

Sesinin tonu, konuşma şekli ve gözleri bunu gerçekten istediğini belli ediyordu. Ama atladığı bir şey vardı.

"Emir ben... Ben artık senden korkmuyorum. Evet seni yeterince tanımıyorum ve sana tam anlamıyla güvenmiyorum ama garip bir şekilde kendimi yanında güvende hissediyorum."

Bu sözlerimle beraber Emir'in koyu kahve gözlerinde tarif edilemez parıltılar ve şekilli dolgun dudaklarında hafif ama anlamlı bir tebessüm oluştu.

Ben yüzünü görmek için başımı hafif kaldırmışken o da sanki aradaki mesafeyi daha da kapatmak ister gibi bana doğru eğilmişti.

Dudakları aranladı ve kalbimi tekleten fısıltıya yakın bir ses tonuyla konuştu.

"Merak etme hem beni tanımanı hem de bana güvenmeni sağlayacağım. Ve şunu asla unutma ki seni hep koruyacağım."

Bu sözleri ritmi bozulmaya müsait kalbimi şaşırtmış, dudağıma da Emir'inkine benzer bir tebessüm kondurşmuştu.

Bulunduğumuz atmosferden Bilge'nin içerden gelen tiz sesiyle çıktık.

"Emiiir... nerede kaldıın."

Gelen sesle birlikte göz devirip derin bir nefes vermem bir olmuştu. Emir'in etkisinden çıkıp kaynayan suyu bardaklara döktüm.

"Hadi gidelim de misafirin daha fazla beklemesin." dedim, ters bir sesle ve Emir'den cevap beklemeden arkamı dönüp tepsiyi almaya yeltendim.

Aşka Atan KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin