"yine günlerden son yaz,
yine yaşım çocuk."🪐
Atlas Ömer'den
"Daha ne kadar bekleyeceğiz?"
Çağan bakışlarını bana çevirdiğin de sorduğuma pişman olmuştum. Heyecanı ve siniri had safhada olduğundan sebep bakışlarından ürkünç bir ifade vardı.
"Gelir birazdan az sabırlı ol."
"Bir buçuk saat önce de bunu dedin."
"Ne olmuş?"
"Yok bir şey Çağan, bu kış ayında götümüz dona dona Naz hanımı bekleriz, ne olacak?" dedim pasif bir sinirle ve kahvemden bir yudum alıp, parkın girişine bakışlarımı çevirdim.
Cumartesi günleri en sevdiğim gündü çünkü ne yarın okul olacak kaygısı vardı ne de sabah okula gittiğin için yorgun olmuş oluyordun. Öğlene kadar uyumak için başka hiçbir gün bu kadar uygun değildi ama bu hafta cumartesi günümü Çağan'ın hiçbir işe yaramayacak aşk hayatı için heba ediyordum. Üstüne üstlük yetmezmiş gibi Naz'ın geç kalması yüzünden park köşelerinde beklemek zorunda kalıyorduk.
Hayır, neden bir kafeye oturup buluşmuyoruz onu da anlamıyorum.
"Selamlar." Yanımıza gelen Naz sıcak bir şekilde bize selam verirken Çağan da bende buz gibi bir ifadeyle ona bakıyorduk sadece. "Ne oluyor oğlum?"
"Sen neredesin, saat kaç olmuş seni bekliyoruz sabahtan beri?!" diye çıkıştı Çağan sinirle.
"Sen bana 12'de gel dedin, bende 12'de geldim! Ne kızıyorsun?" diyen Naz ile bu sefer sinirlenen ben oldum ve bakışlarımı Çağan'a çevirdim.
"Bana neden sabah 10'da buluşalım dedin o zaman Çağan?"
Çağan sevimli bir gülümsemeyle bir bana bir Naz'a baktı. "Küçük bir hata olmuş sanırım, abartmaya lüzum yok bence."
"Ben seni bir abartıcam." diye mırıldandım sinirle.
"Kardeşim çok sinir yapıyorsun, yapma sağlığa zarar." dedi Çağan ancak son çırpınışları olduğunun kendi de farkındaydı.
"O zaman senin benim hayatından çıkman lazım Çağan, ki bende sağlıklı bir hayat sürdürebileyim, değil mi?"
"Değil, ben sensiz yaşayamam bu sefer olmaz," dedi pişmiş pişmiş ve etrafına göz gezdirdiğinde bir duraksadı. "Naz nerede?"
Çağan'ın sorusuyla bakışlarımı etrafa gezdirdiğim de az ilerde salıncakların birinde sallandığını gördüm. Hava hafif yağmurlu olmasına rağmen neden böyle bir şey yaptığını anlamasam da sorgulama gereğine girmedim.
"Orada."
Çağan bakışlarımı takip ederek, Naz'ın olduğu yere baktı ve kapüşonunu başına geçirip yanına doğru gitti. Bense kamelya da durmuş onları uzaktan izliyordum. Naz kendince sallanırken, Çağan onun karşısında geçti ve salıncağını durdurup önünde diz çöküp bir şeyler konuştular.
Onları bir müddet uzaktan izledim ancak yanıma gelmeyeceklerini anlayınca ben gittim yanlarına ve ben yanlarına yaklaştıkça konuştukları konuyu sessizce kapatıp bana döndüler.
"Çok güzel oldu değil mi, Asel'e hazırlayacağımız sürpriz için buluştuğumuz. Harika gerçekten."
"Ne boş yaptın he," dedi Naz keyifle sallanmaya devam ederken. "Plan hazır ama şu an öğle vakti olduğu için bir şey yapamayız, bir saat sonra başlarız artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...