"tüm çiçeklerden
güzeldir papatyalar."🪐
Atlas Ömer'den
Naz kucağında ki papatyalar ile ilgilenirken, ben bir yandan araba sürüyor ve bir yandan da Naz'ı izliyordum. Naz nereye gideceğimizden hâlâ haberdar olmamasına rağmen yolda gördüğü bir çiçekçiden çiçek almak için durdurmuştu.
Okuldan çıktıktan sonra mezarlığa annemin yanına gidecektim ve bu kez yanımda Naz da olsun istiyordum. Annem ile canlı kanlı bir şekilde tanışamamışlardı ama en azından annem, beni artık kendisi kadar seven biri olduğunu bilsin istiyordum.
"Ömer," dedi Naz, dakikalar sonunda ilk kez. "Senin için özel olan bu kişi çiçek sever değil mi?"
Gülümsedim.
"Bunu sormak için geç kaldın gibi sanki."
"Ne bileyim, sen almak istediğim de itiraz etmeyince bende sorun olmaz diye düşündüm."
"Şimdi niye soruyorsun o zaman?" diye sordum. Naz gergin ve düşünceli bakışlarını yüzümde gezdirdi bir süre.
"Bilmiyorum," diye mırıldandı. "Ömer ya bu kişi beni sevmezse?"
"Öyle bir ihtimal yok, merak etme." dedim. Annemin Naz'ı sevmeme ihtimali yoktu ama ne acı ki, sevme ihtimali de yoktu. Çok isterdim annem ve Naz birbirini çok sevsin. Annem birçok erkek annesi gibi oğlunu değil, gelinini savunsun hep. Bende ikisi ile baş etmenin ne kadar zor olduğundan yakınayım isterdim.
Keşke hayalde kalmasaydı bunlar.
Mezarlığın yakınlarına geldiğimiz de arabayı durdurdum ve mezarlığın yakınlarında bizi bekleyen babama baktım. Babam ise bakışlarını kısa süreliğine Naz'a çevirdi, bende babam gibi Naz'a baktığım da nereye geldiğimizi anlamıştı. Bakışlarını kısa bir süre mezarlığa doğru çevirdi ve sonrasında gözlerinde ki o buruk ifade ile bana baktı.
İkimiz de tek kelime etmeden arabadan indik. Naz arabadan inmemizle saçlarını sweatshirtının kapşonuna sıkıştırdı ve yanıma gelip elimi tuttu. Birkaç adım sonrasında babamın yanına vardık ancak babam ile tek bir diyaloga girmeden, mezarlığa girdik.
Annemin mezarının başına geldiğimiz de Naz bir adım geri de durmuştu ama elimi tutmayı bırakmamıştı.
"Anne," dediğim de birkaç saniye kendime şaşırdım. Uzun zaman olmuştu bu kelimeyi kullanmayalı. "Doğum günün kutlu olsun. Bu kez sabahtan gelemedim özür dilerim, okula gitmem gerekiyordu. Biliyorum çok şaşırdın ama artık benim okula gitmeme sebep birisi var." Bakışlarımı Naz'a çevirdim. Naz gülümseyerek beni izliyordu. Babam da birkaç adım geride durmuş, bana bakıyordu. "Naz. Beni okula bağlayan kişi. Bugün de seninle tanıştırmak istedim."
Naz kendisinden bahsetmeme şaşırdı. Bir süre gözlerimin içine baktı ancak sonrasında mezara doğru yaklaşıp çiçekleri mezarın üzerine bıraktı.
"Merhaba," dedi Naz. "Aslında buraya geleceğimizden haberim yoktu. Oğlunuz işte insanlara haber verme konusunda biraz yoksun." Gülümsedim, tıpkı babam gibi. Bakışlarım babama kaydığın da onunda gülümseyerek Naz'ı izlediğini gördüm. "Yolda gelirken çiçek aldık, Ömer hangi çiçeği sevdiğinizi söylemedi. Umarım seversiniz papatyaları." Severdi. "Aslında benim sizinle konuşmak istediğim çok şey var ama biraz çekiniyorum."
"Neymiş o merak ettim?" dedim keyifle.
"Ömer bir araya girmez misin, kadın kadına konuşuyoruz şurada." dediğin de, gülümsedim. Naz tekrardan mezara doğru döndü. "Görüyorsunuz her şeye karışıyor. Oğlunuzu size şikayet etmek istemem tabii ama biraz öküz." Babamın gülme sesini bu kez sadece ben değil, Naz da duymuştu. "Görüyorsunuz beyler buradayken sizinle konuşma pek mümkün olmuyor. En iyisi ben sizi aileniz ile baş başa bırakayım. Doğum gününüz kutlu olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Fiksi Remaja*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...