"sen beni ölsen
unutamazsın."🪐
Atlas Ömer'den
"Bir bardak daha ister misin?" diye soran Polat'a döndüm ve başımı olumlu anlamda salladım. Polat bana yeni bir bardak hazırlarken, bakışlarım sahnede şarkı söyleyen Naz'a doğru çevrildi. Naz sahnedeyken, kendisini inanılmaz mutlu hissediyordu. Sebebini hiç söylemişti ama az çok anlıyordum. Naz kendini anlatabilen biri değildi, canı acıdığın da veya mutlu olduğunda kelimeler yeterli gelmiyordu ancak şarkı söylediğin de kendisini anlatabiliyordu. İnsanlar onu anlıyor muydu bilmiyorum ama o bir şekilde anlatıyordu kendisini.
"Merhaba." Yanıma gelen Asel'e çevrildi bakışlarım. Yüzünde alaylı bir gülümseme vardı, sebebini biliyordum ve bu yüzden ister istemez ben de gülmek istiyordum ama Naz yanımda değilken kendimi pek rahat hissedemiyordum.
"Hoş geldin, geç kaldın." dedim ve son kez Naz'a bakıp, tamamen Asel'e döndüm.
"Senin işlerinle ilgileniyordum," dedi keyifle ve Polat'a döndü. "Bir su alabilir miyim?"
"Abart istersen, çok fazla bir işin yoktu." diye kınadım kendisini ancak biliyordum, birçok şeyle ilgileniyordu. Asel, benim Naz için hazırladığım sürpriz ile ilgilenirken bende Naz'ın yanında duruyordum ki, Naz bir şeylerden şüphelenmesin.
Üç gün önce Asel ile kantinde Naz için yapmak istediğim sürprizi Asel'e anlatıp yardım istedim ve kendisi de seve seve yardım etmek istemişti. Arkadaşlarım elbette vardı ama hiçbirine Asel'e güvendiğim kadar güvenmiyordum aynı zaman da Naz da onu çok seviyor ve güveniyordu. Bu yüzden ondan başka kime gideceğimi bilmediğim gibi gerek de duymuyordum.
"Nankörlük yapıyorsun şu an."
"Üstüme iyilik sağlık," dedim gülerek ve sahneden inen Naz ile Asel'e kaş göz yapıp susmasını rica ettim.
"Hoş geldin, daha erken gelirsin diye düşünmüştüm." dedi Naz, Asel'e. Naz yanımda durdu ve kolunu omzuma attı, bende beline sarıldım. Naz Polat'a döndü, "Bana biraz bira versene." dediğin de Polat Naz'ın istediğini yerine getirmek yerine bana baktı ve önünde ki bardakları silmeye devam etti. "Ne oluyor ya?"
"Kesin emir var," dedi Polat göz ucuyla bana bakarken. Naz da hızlıca bana baktı ve kaşlarını çattı.
"Neden?" diye sordu, yalandan üzgün bir sesle.
"Sence neden?" dedim onu taklit ederek. "En son içtiğin de ne hale geldin gördük, bu saatten sonra yok sana içki falan."
"Ömer saçmalama, o gece farklıydı bu gece farklı."
"Aralarında ki fark ne?"
"O gün üzgündüm ve kendimi bile isteye kaybettim, bugün mutluyum ve kendimi kaybetmeye hiç niyetim yok." diye kendisini tane tane açıkladığın da gülmek istedim ama kendimi tutum.
"Umurum da değil, cezalısın."
"Nasıl ya?" dedi ve bir umut Polat'a döndü. "Polat bari sen yapma!"
"Kusura bakma, güzelim."
"Kardeş dedik, kahpe çıktın!" dedi Naz, sinirle. "Ya ben ne yapacağım tüm gece, süt mü içeceğim!?"
"O kadar da değil," dediğim de Naz bu kez de bir umut bana baktı. "Elma suyu iç bence, içine buz da koyarız. İçki içiyormuşsun gibi görünür." Naz, ciddi olup olmadığımı sorgularcasına bana baktı. "İstemiyorsan, vişne suyu da olabilir. Şarap içiyorsun gibi görünür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Roman pour Adolescents*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...