"aklıma sahip çıkamıyorum bugün,
gittiğin o gün gibi acıtıyor hâlâ."🪐
Atlas Ömer'den
2 yıl önce...
Öykü'nün okyanusları andıran mavi gözlerine baktıkça, ölü kalbim de adeta gül bahçeleri açıyordu. Yaz kış fark etmeksizin üşüyen ellerini tutukça, ciğerlerime nefes doluyordu. Peri kızlarını andıran saçları omuzumda ki yerini aldıkça, güneş gökyüzünden ayrılıyor ve kalbimde doğuyordu sanki.
Öykü ile hissettiğim duygulara halk dilinde aşk denilse de, ben sadece üç harfe sığdıramıyordum hislerimi. Zaten kendisinin benim kalbim de ki etkisi öyle alelade bir duyguya sahip olamayacak kadar güzeldi.
Tıpkı kendisi gibi.
"Niye öyle bakıyorsun?" diye sordu Öykü tatlı bir merakla.
"Hiç," diye mırıldandım ve sarı saçlarını kulağının arkasına doğru itekledim, güzel yüzünü tamamen görebilmek için. Soğuktan kızaran yanaklarını avcumun içine aldım. "Yaz kış fark etmeksizin nasıl böyle güzel olabiliyorsun?"
Öykü keyifle kıkırdadı ve ellerini belime sarıp, başını göğsüme yasladı.
Sınıfta oluşumuz ikimizin de umurunda değildi.
"Çünkü sen beni çok seviyorsun ve ben, sen beni sevdiğin sürece güzel kalabiliyorum." dedi huzurla.
"Bak sen!" dedim keyifle saçlarını karıştırırken.
"Atlas," dedi Öykü. "Biz hiç ayrılmayacağız değil mi?"
"Ölmek için çok genciz güzelim." dediğim de Öykü merakla çatılan kaşlarıyla bana doğru döndü.
"O ne demek?"
"Güzelim," dedim yüzünü avcumun içine alırken. "Benim senden ayrılmam demek, ölmem demek."
"Allah korusun Atlas öyle deme."
Küçük bir kahkaha attım ve Öykü'ye sıkı sıkı sarıldım. "Neyseki senden ayrı bir saniye geçiremeyecek kadar çok seviyorum seni!"
"Bende seni asla bırakmayacağıma göre şimdiden ev düzelim istersen!" dedi ve belime dolanan ellerini iyice sıktı. "Hem dolar artar diyorlar, zamlar gelmeden hal edelim şu işi."
"Benim ekonomik sevgilim," dedim kahkaha atarken. "Gel birer kahve içelim."
Öykü'nün bir cevap vermesine fırsat tanımadan elinden tutup kantine doğru ilerledim. Öykü'yü boş masalardan birine oturtuktan sonra kahve almak için sıraya girdim. Neyseki kantin çok dolu değildi ve hızlıca alıp çıkmıştım.
"Vallaha güzelim sende olmasan bu okul hiç çekilecek çile değil!" dedim Öykü'nün yanında ki yerimi alırken.
"Kusura bakma Atlas ama benim için sana rağmen çekilecek çile değil!" dedi keyifle.
"Bu kadar romantik olmayın Öykü hanım!" dedim burnundan makas alırken. Öykü her zaman ki gibi burnuna dokunduğum da yüzünü ekşitip elime vurdu. İkimiz de bir süre sessiz kaldık ancak arka masamız da oturan kızın yüksek sesiyle, bir süre ona odaklandık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...