"gel gör beni beni aşk neyledi,
derde giriftar eyledi."🪐
Naz'dan
Gürültü denilen şey kişiden kişiye değişirdi bana göre. Mesela şarkı söylediğim zaman bir gürültü olduğunu asla düşünmüyordum ya da yüksek sesle film izlediğim, kitap okuduğum zamanlar da gürültü değildi. Sesi olan hiçbir şey gürültü değildi ama şu an hastanenin bomboş olan koridorunda ki sessizlik, çok gürültülüydü. Kulaklarım çınlıyordu ve daha da kötüsü kendi iç sesimi duyuyordum.
Birkaç saat öncesine kadar kendimi kötü hissetmiyordum. Koridor da insanlar, gökyüzünde güneş vardı ve ben kendimi iyi hissediyordum. Şimdi ise hastane sessizleşmiş, güneş gökyüzünden geçip gitmişti ve sanki gökyüzünde olması gereken karanlık benim kalbime dolmuştu.
Annemin doktorunun, yoğun bakım ünitesinden çıktığını görünce oturduğum yerden kalktım ve yanına doğru ilerledim.
"Merhaba, ben annemin nasıl olduğunu soracaktım da. İyi mi?" dedim, hızla.
"Hastanın ismi neydi?"
"Hülya Işık." dediğim de doktorun kaşları çatıldı ve bana uzun uzun baktı.
"Naz Işık, değil mi?" dedi doktor emin olmak için.
"Evet, benim. Annem nasıl?"
Doktor gülümsedi.
"Merak etmeyin anneniz gayet iyi ancak bir süre hastane de kalması en iyisi olacaktır." dedi doktor ve tam yanımdan gitmek için haraketlendiğin de tekrar konuşmam ile durmak zorunda kaldı.
"Pardon," diye seslendim. "Ben size bir şey daha sorabilir miyim?"
"Tabii ki."
"Tolga, iyi mi?" diye sordum. Bunu neden sorduğumu bile bilmiyordum ama merak ediyordum. İki hafta olmuştu o gideli ve kendisiyle ilgili tek bir haber bile alamadım. Eğer şu an babası ile karşılaşmamış olsaydım Gökçe'ye bile gidip nasıl olduğunu sorabilirdim.
"Tolga mı? Siz oğlumla tanışıyor musunuz?" diye sordu doktor şaşkınlıkla.
"Evet, aynı okuldayız biz."
"Anladım. Tolga gayet iyi. Abisinin yanında," dedi ve bir süre düşündü. "Giderken fazlasıyla mutsuz görünüyordu ama abisinin yanına gittiğin de çok mutlu olmuştu. Sorunu neydi hiç anlatmadı ama abisinin yanına gitmek istediğine göre ciddi bir şey olmalı."
"Neden öyle dediniz ki?" diye sordum, merakla.
"Abisiyle pek anlaşamaz Tolga, pek parlak değildir geçmişleri." dedi, kederli bir ifadeyle ancak kendisini hızla toparladı. "Tolga'nın seninle arkadaşlık kurmasına çok sevindim. Bir daha aradığın da sana ulaşmasını kesinlikle söyleyeceğim."
Söylemesini istemiyordum, hoş söylese bile Tolga bana ulaşmak istemezdi ama bunu şu an babasına söylemekten çekindim.
"Teşekkür ederim, kolay gelsin."
Doktor bey, bana gülümsedi ve yanımdan ayrıldı. Bende az önce oturduğum yere geri oturdum.
Annem bu sabah ameliyat olmuştu ve ben onu ne ameliyata girmeden önce gördüm ne de sonra. Annem de babam da haber vermemişti gerçi. İkisi de şu an burada olduğumu bilmiyordu ve bu biraz daha gerilmeme sebep oluyordu.
Babam neyse, beni görmezden geleli epey zaman oluyordu ama annem görseydi ne olurdu bilmiyorum. Heyecanlanır mıydı acaba? Mutlu mu olurdu? Belki de hiçbir şey hissetmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...