"nazlı yari sonunda,
çılgın sözlerle kandırdım."🪐
Naz'dan
Alarm sesi kulaklarımı doldururken huysuz bir tavırla nefes verdim, başım çok ağrıyordu ve değil uyanmak nefes alıp vermek bile çok zor geliyordu. Neyse ki birisi imdadıma yetişti ve alarmı kapattı. Alarmın sesi susar susmaz bir kolun belime dolanması bir oldu. Kolunu belime atan kimdi bilmiyorum ama kokusu burnuma geldiğin de gülümsedim ve bende kollarımı boynuna doladım.
Ancak alarmı kapatan kişi biraz geç kalmıştı çünkü istemesem de gözlerimi açtım. Karşımda Ömer'i uyurken görünce az önce ki küçük gülümsemem genişledi. Ömer yanımda uyuyordu ve uyurken daha yakışıklı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Siyah saçları dağılmış, beyaz teni ay misali parlıyordu ancak gözleri kapalı olduğu için içim burkuldu. Yıldız gibi parlayan gözlerini görmek istedim. Ama olsun, böyle de çok karizmatikti.
Son yirmi saniye zihnimde canlanırken gözlerim faltaşı gibi açıldı.
Zaten görüş alanımda olan Ömer ile hızlıca geriye doğru çekildim. Ömer haraketlendiğin de, onu uyandırdığımı anlamıştım ama daha önemli bir mesele vardı. Hatta meseleler. Birincisi, burası neresiydi? İkincisi, Ömer'in benimle aynı yatakta ne işi vardı? Üçüncüsü ve en önemlisi benim üzerimi kim değiştirdi?!
Uzandığım yerden doğruldum ve dünü zihnimde canladırmaya çalıştım. Dünü uyandığım andan itibaren düşünüyordum ancak bara girdiğimden sonrasında birden bütün hatlar kopuyordu.
Ömer ile ne zaman karşılaştık, neler konuştuk, ne zaman buraya geldim ve ne zaman Ömer'in kıyafetlerini giymiştim hiçbir fikrim yoktu!?
Üzerimde ki beyaz kısa kolu tişört ve belime asla tam oturmayan gri eşofman altına tekrardan göz gezdirdim. Daha sonra Ömer'e döndüm. Üzerinde siyah geniş tişört, altında da siyah eşofman vardı.
Bakışlarımı Ömer'den çekerken akımda tek bir sordu vardı.
Dün ne oldu?
"Ömer!" dedim panikle ve Ömer'in omuzlarına vurdum. Ömer irkildi ve gözlerini araladı. Karşısında beni görmesiyle gülümsedi.
"Sevgilim," dedi uykulu sesiyle. "Günaydın."
"Lan ne günaydını?! Ne oldu dün? Benim burada ne işim var?" diye sordum panikle. Ömer uzandığı yerden doğruldu ve bir süre bana baktı boş gözlerle.
"Sen hiçbir şey hatırlamıyor musun?" diye sordu. Bakışlarımı Ömer'den kaçırdım ve tekrardan düşünmeye başladım ancak olmadı, hiçbir şey hatırlamadım.
"Hatırlamıyorum," dedim ve önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
"Senin hafıza da en son ne var?" dedi Ömer, artık uykusu açılmıştı ve benim aksime fazlasıyla keyifli duruyordu.
"Ben," dedim ve biraz duraksadım. "En son bara girdim, birkaç şarkı söyledim sonra Polat'an biraz bira istedim. Sonrası yok."
Ömer güldü ve yüzünü avuçları arasına aldı. "Sende dün gece komple yok yani?"
Derin bir nefes aldım ve her ne kadar çekinsem bile konuştum. "Dün ne oldu?"
Ömer'in gülmesi son bulmadı ama artık yüzünü saklamıyordu. "Naz hani sen bazen şakasına, çocuklarımız babasız mı kalsın, diye soruyorsun ya."
Yutkundum.
Başımı korkuyla olumlu anlamda salladım.
Ve Ömer güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...