"yine bana gel,
yana yana yine beni sev."🪐
Atlas Ömer'den
Bir iki ay önce neden aldığımı bile bilmediğim kulaklığımı, bu evin içinde kullanmadığım tek bir saniye bile yoktu. Zaten çoğu zaman tek başıma kaldığım bu evde müzik dinlemekten başka çarem yoktu delirmemek için.
Sahi bu zamana kadar nasıl delirmeden yaşayabildim?
Şimdilik telefonumda Naz'ın gönderdiği şarkılar ve söylediği şarkılar dışında bir başka şarkı yoktu. Bu durumdan şikayetçi olduğum da söylenemezdi.
Can Ozan'ın Sar Bu Şehri şarkısı bu akşam, dördüncü kez çalmaya başladığı sırada, evin içinden bir başka sesler duymaya başladım. Babamın eve geldiğini anladığım da kıstığım şarkının sesini açtım ve başımı duvara yasladım.
Babamın odasına gideceğini düşünüyordum ancak kendini odamda görünce küçük bir şaşkınlık yaşadım. Her ne kadar şaşırsam da bunu ona belli etmedim ve her zamanki düz ifadem ile baktım kendisine. Babam da herkes gibi kendisine olan tavrımı yadırgamadı ve yatağımın ucuna oturup bana döndü.
"Napıyorsun?" diye sordu. Bakışları bir oturduğum yere bir de kulaklığın bağlı olduğu telefona kaydı.
"Müzik dinliyorum."
"Sen müzik dinlemezsin ki." dediğin de istemsiz bir şekilde kaşlarım çatıldı. Babamın bana dair bir şeyler biliyor oluşu ilginçti.
"Sen bunu nereden biliyorsun?"
Babam derin bir nefes aldı ve camdan dışarıya, gökyüzüne baktı. Bakışlarında birkaç saniye de olsa özlem dolu bir ifade belirdi ama çok çabuk kayboldu.
"Yarın," diye söze başladı. "Annenin doğum günü. Unutmadın değil mi?"
Bir bacağımı karnıma doğru çektim ve derin bir nefes verdim. "Unutmadım, yarın her zamanki gibi okul çıkışında mezarlığa gelirim." Babam beli belirsiz bir şekilde başını olumlu anlamda salladı ve odamdan çıkmak üzere yatağımdan kalktı. Ancak tekrar konuşmam ile durdu, yüzüme bakmadı ama durdu. "Yarın... Yalnız gelmeyeceğim... Benim için... Özel olan biri ile geleceğim."
Babam yüzüme bakmadı ama gitmedi de. Durdu sadece birkaç saniye öyle. "Senin.. Tekrardan müzik dinlemeni sağlayan kişiyle mi?" diye sordu. Sesi mi titriyordu? Cevap vermedim çünkü bir cevap vermeyecek kadar şaşkındım. "O kişi, her kimse... Sakın kaybetme. Hayat kısa, insanlar ölüyor."
Babama bir cevap veremedim, o da bir cevap vermemi beklemeden odamdan çıkıp gitti. Ardında şaşkın ve bir o kadar -garip bir şekilde- huzurlu birini bırakıp bırakmamak umurunda bile olmadan odasına doğru ilerledi. Babamı en son ne zaman böyle gördüğümü hiç hatırlamıyorum. Belki de görmemiştim, emin bile değilim.
Üzerimde ki şaşkınlıktan kurtulup telefonumu elime aldım.
Ömer: pişt, napıyorsun amcasının gülü?
Bir Kadın: seri katil fiyatlarına bakıyorum.
Bir Kadın: sen ne yapıyorsun, yarın selası okunacak sevgilim?
Ömer: kırılıyorum ama, sevgilim falan ayıp oluyor.
Bir Kadın: hayatımda gördüğüm en gerizekalı insansın Ömer.
Ömer: senden sonra ama.
Bir Kadın: 1/F sınıfında ki Ömer'i alkışlarla uğurluyoruz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Fiksi Remaja*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...