M.K - 31

6.2K 341 48
                                    

"seni beni,
ele layık görüyorlar."

🪐

Naz'dan

"Anne ben çıkıyorum!" diye seslendim ve bir cevap vermesini bile beklemeden evden çıkıp okula doğru yol adım, ancak ondan öncesinde yaklaşık on dakika kadar müzik seçmek için oyalanmış bulundum. En  sonunda Tuğkan Ele Layık  şarkısını açıp yürümeye başladım. 

Hava son zamanlarda olduğu gibi bugün de yağmurluydu ama buna rağmen çok soğuk olduğunu söyleyemezdim ya da ben soğuğu çok sevdiğim için bana öyle geliyordu. Okula yaklaştığımı fark edince her zaman ki gibi okula girmeden önce, parkın arkasında yaşayan küçük yavru kedilerin yanına doğru ilerledim. Yaklaşık bir buçuk aydır her sabah yavru kedilere mama veriyordum ama son iki gündür onları yerinde bulamıyordum ve fazlasıyla merak ediyordum. 

Kedilerin olduğu yere doğru yaklaştığım sırada, kediler için yaptığım karton evin yanında birinin olduğunu gördüm. Dizlerinin üzerine çökmüş ve kedileri sevdiğini fark ettiğim de kendimi, Sid gibi hissettim. Hanım hanım bunlar benim yavrularım, diye olay çıkartmamak için zor durdum. 

"Demek son günler de onlara bakan sensin!" dediğim de kedileri seven kişi bana doğru döndü ve küçük bir şaşkınlık yaşadım. "Tolga?" 

"Naz?" dedi tıpkı benim gibi bir şaşkınlıkla. "Bu kedilere sen mi bakıyorsun? Kutudan evi de sen yapmadın herhalde?"  

"Ne o beğenemedin mi?" diye sordum yapay bir sinirle. 

"Estağfurullah," dedi gülümseyerek. "Aksine inanılmaz güzel olmuş." 

"Sağolasın da, sen ne zamandır kedilerime bakar oldun?" 

Tolga diz çöktüğü yerden kalktı ve bana doğru bir iki adım attı, "Geçen gün fark ettim bende kış ayında aç kalmamaları için mama almıştım ama sanırım  sahipleri varmış. Kusura bakma kendileri de sahipleri olduklarını söylemeyince..." dediğin de gülmek istesem de kendimi tuttum. 

"Bir daha olmasın." dedim ve saçlarımı geriye doğru savurup Tolga'nın yanından geçip kedilerime doğru ilerledim. "Yavrularım neredesiniz siz?! Aklım çıktı sizi bulamayınca haberiniz var mı sizin?" Tolga'nın güldüğünü duyunca yandan kendisine sinirle baktım, o da bakışlarımı fark etmiş olacak ki dudaklarını birbirine bastırıp yüzünü diğer tarafa doğru çevirip gizlemeye çalıştı. "Gerçi size kırıldım biraz, beni bırakıp itin kopuğun peşinden gitmeniz üzdü." 

"Pardon?" 

"Ne pardon?" dedim sinsi gülümsememle. 

"İt kopuk derken?" 

"Senden bahseden kim, niye üzerine alınıyorsun ki?" dedim. "Ayrıca yavrularımla arama girmezsen sevinirim, şurada ağız tadıyla bir azar çekiyorum." 

"Onlar sadece kedi farkındasın değil mi?" 

"Evet?" 

"Ben bir şey demiyorum." dedi Allah akıl fikir dağıtsın sana, dercesine bir tonda. 

"İsabet olur." dedim ve kedilerimle ilgilenmeye devam ettim. Kendilerine küçük bir azar çektikten sonra çantamdan mamalarını çıkartıp, kutudan evlerinin bir köşesine döktüm. Kedilerle ilgilenmem bitince ayağa kalktım ve okula gitmeye koyuldum ancak Tolga'nın hala arkamda olduğunu görünce bir duraksadım. "Sen hala burada mısın?" 

"Aynı yer gitmiyor muyuz?" dediğin de kibirli bir yüz ifadesi takındım ve kendisini baştan aşağıya süzdüm. 

"Senle gitmek istediğimi nereden çıkardın?" dedim ve onu umursamadan okula doğru yürüdüm. Kendisi de ardımda bir şeylerle uğraştıktan sonra hızla peşimden gelmeye başladı. 

Müzik Kutusu | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin