"aşk yok olmak diyor biri,
yar ben yokum, yok zaten."🪐
Naz'dan
Bakışlarım dersi anlatan öğretmen de olması gerekirken, devamlı olarak saatte takılı kalıyordu. Dün akşam, Ömer'i resmen yedi kere aradım ve sayamayacağım kadar çok da mesaj atmıştım ama hiçbirine geri dönmemişti. Hatta belki ilgisini çeker diye bilerek kendisine Tolga demiştim ama onda bile cevap vermemişti. Sabah da ilk ders kantinde beklemiştim, her zaman ki gibi oradadır diye ama yoktu. İkinci dersin sonuna yaklaşırken içimde bir korku, endişe vardı.
"Naz," diye seslenen Asel'e döndüm. "Ne oluyor, bir gergin duruyorsun?"
Asel'e cevap vermek için dudaklarımı aralamıştım ki, zilin çalmasıyla önüme döndüm ve sabırla öğretmenin sınıftan çıkmasını bekledim. Öğretmen çıkar çıkmaz sıramdan kalktım. "Asel, çıkar mısın acelem var!?"
"Nereye?"
"Ömer'in yanına," dediğim de Asel sıradan kalkıp bana yer verirken arkamdan bir şeyler dedi ama duymadım ve hızla Ömer'in sınıfına doğru hızlı adımlarla ilerledim.
Sınıfa girer girmez bakışlarımı Ömer'in sırasına çevirdim ve gördüğüm manzara karşısında gözlerim faltaşı gibi açıldı.
"Paşama bak sen!" dedim sırasının yanına geldiğimde sinirle. Ömer başını sıradan kaldırmadan uykulu gözlerle bana bakıyordu.
"Naz?" diye sordu uyku sersemliği ile.
"Naz ya, Naz! Neredesin sen dünden beri?!" Ömer başını sıradan kaldırırken, uykusu açılsın diye ufaktan esneme hareketleri yapıyordu.
"Şu salağın yanındaydım." diye Çağan'ı gösterdiğin de, Çağan'ın burada olduğunu yeni fark ediyordum. Sırtını sıraya yaslamış ölü gözlerle karışıya bakıyordu.
Ömer'in önünde ki sıraya yüzümü onlara dönecek şekilde oturdum. "Bu salağın yanında telefon çekmiyor mu, neden bakmıyorsun benim mesajlarıma?"
Ömer yüzünde ki silik gülümsemesi ile yanağını eline yaslayıp bana baktı. Bende onu taklit edercesine, yanağımı elime yasladım. "Çünkü telefonumu evde unutmuşum. Bu salak, beni aradı çok kötüyüm, dedi. Bende telaşla evden çıkınca telefonumu evde unutmuşum, sabah gittim eve ama eve gittiğim saat okul saatine yakındı bende hazırlanıp okula geldim. Telefona bakmaya fırsatım olmadı."
"Ne derdi varmış ki bu salağın?" dediğim de Çağan'ın bakışlarının bize döndüğünü hissetsem bile bakma gereği duymadım.
"Asel ile ayrılmışlar."
"Ne diyorsun!" dedim. Dedikodu havasına çoktan girmiştim ve Ömer bu durumu hiç garipsemeden, olumlu anlamda başını salladı. "Neden ayrılmışlar?"
"Bu salak, kıza eski sevgilisinin adıyla seslenmiş!"
"Yalnız ben buradayım! Gidin dedikodunuzu başka bir yerde yapın!" dedi Çağan sinirle ancak Ömer de bende onun bu tepkisini pek ciddiye almış değildik.
"Dedikodu değil yalnız bizimki, bilgi alışverişi!" diye savunup Ömer'e döndüm. "Bende diyorum Asel'in yüzü neden sabahtan beri çarşamba pazarı gibi, meğer bu sığır yüzündenmiş."
"Ya bilerek olmadı!"
"Bir de bilerek yapsaydın, salak!" dedi Ömer, Çağan'ın kafasına yavaşça vururken.
"Gidiyorum ben ya! Acımıza hiç saygı yok!" dedi Çağan yanımızdan kalkıp giderken. İkimiz de arkasından, ne salak insanlar ile arkadaşız, bakışı attıktan sonra Ömer'e döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
Teen Fiction*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...