"kadın üşürse,
bu şehri yakın."🪐
Atlas Ömer'den
"Buyur kardeşim." Çağan elinde ki kahve bardaklarından birini bana uzattı. Bir süre Çağan'ın yüzüne baktım ve ardından elinde ki kahveyi alıp bir yudum aldım. "Nerede kaldı bunlar ya?"
Bilmem, dercesine dudak büktüm ve bakışlarımı okula doğru çevirdim. Çağan Asel'i, bende Naz'ı bekliyordum ama Asel ve Naz, düşündüğümüzden daha uzun süredir ortalarda yoktu. Okuldan sonra Naz ile mekana gidecektik, Asel ve Çağan da kendilerinden rica ettiğim mesele ile ilgileneceklerdi.
"Yalnız o değil de sen de ne romantik adam oldun he, öyle." diyen Çağan'a baktım göz ucuyla.
"Biraz daha bağır Çağan, tüm okul duysun." dedim, soğuk bir sesle. Çağan benim yakın arkadaşımdı, hatta tek arkadaşımdı ama Naz son meselelerden dolayı kendisinden haz etmiyordu. Ben de her ne kadar Naz'ı sakinleştirmek adına aksini söylesem de içten içe ne yapmaya çalıştığını farkındaydım ve bu da ister istemez aramıza mesafe koymama sebep oluyordu.
"Tamam tamam, söylemeyiz yengeye bir şey." dedi, soğukluğumun aksine gayet neşeli bir sesle.
"Bir şey diyeyim mi, Asel ile barışmanız hiç umrumda değil. Hatta bazen keşke barışmasaydınız bile diyorum... Sadece şu konu da kıza yardım edeceksin diye mutluyum." dediğim de Çağan otuz iki diş sırıttı.
"Umurunda mı değil?"
"Evet," dedim.
"Vay be," dedi Çağan yalandan kederli bir tonda. "Eskiden olsa, sikimde değil, diye konuşurdun. Sen iyice pamuk şeker gibi bir şey oldun, nerede o eski taş fırın erkeği?"
"Oğlum bak sınırları zorluyorsun." dedim, yalandan bir sinirle. Dedikleri sinirlerimi bozacak değildi ama kendisine karşı yumuşak davranmaya da niyetim yoktu.
"Tamam kızma," dedi Çağan gülerek. "Geliyor kızlar."
Bakışlarımı okula çevirdiğim de Asel ve Naz'ın bize doğru geldiğini gördüm. Asel kaşları çatılmış, meraklı bir ifadeyle bize bakarken Naz gülümseyerek bakıyordu.
"Merhaba," dedi Asel ve Çağan'ın yanına doğru yaklaştı. "Bir şey mi oldu?"
"Ne oldu, sevgilim? Çağan sinirlerini bozdu ve bir daha konuşmayacak mısınız!?" diye sordu Naz ancak telaşla değil de daha çok neşeli bir sesle. "Sakin ol, değmez onun için! Ben sen ne dersen ve yaparsan yanındayım, sakın düşüncelerin de geri adım atma tamam mı?"
"Naz, ne diyorsun Allah aşkına!" diyen Asel olmuştu.
"Bir tanem benim seninle bir sorunum yok, biz her zaman görüşürüz dert etme. Yanında ki şahıs olmadan ama." dedi Naz iğneleyici bir sesle.
"Allah razı olsun," dedi Asel gülerek.
"Bir şey olmadı," dedim ikisinin konuşması bittince. "Çağan işte boş boş konuşuyor."
"Boş boş mu, alt tarafı Naz sana yaramış pamuk gibi olmuşsun dedim." diye kendini açıkladı Çağan.
"Sana ne be, sana mı kaldı benim sevgilimin ne olduğu?! Allah Allah!" dedi bu kez de Naz. Çağan şu an dünya yuvarlak dese Naz, kare olduğunu iddia edecek ve hatta iddia etmekle kalmayıp hepimize bunu inandıracak durumda.
"Sen görüşmeyeli ne kadar uyuz biri oldun ya öyle." dedi Çağan sahte bir alınganlıkla.
"Acaba neden?" diye sordu Naz, sinirli bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu | Texting
أدب المراهقين*TAMAMLANDI* 0598***: Anlamam nedenini üzmüşler bebeğimi... Ömer: Efendim? 0598***: Yok bir şey. 0598***: Ömer bugünü not al, yaşamaya ve müzik dinlemeye bugünden sonra başlayacaksın. 0598***: Çünkü seni öyle bir sevicem ki, bana değilse bile san...