BÖLÜM 23

1.9K 76 0
                                    

Düğün halaylar eşliğinde devam etmişti bir kaç defa çiftetelli çalındıktan sonra düğünü gece 00.00da bitirmiştik.

Yakın akrabaların mutluluk dilek ve dualarıyla veda ettik.

Gelin odasına geçip altimdaki gelinlik astarini çıkardım. Oh be dünya vardı. Görümcemle poşetlerden birine sıkıştırıp kenara aldım

"Sonunda rahat rahat yürüyorum. "

"Alemsin yenge..." Dedi gülerek. İçeri kaynanam girdiğinde gülümseyerek onu karşıladım. Beni pufa oturtup kendisi de tam yanıma oturdu.

"Bak kizim analar evlatlarinin tahtalrıni yaparmış bahtlarını değil. Baht'ı Hüda verir! her duamda evlatlarim sevdiklerim vardır. Benim senden isteğim o tahtı bundan sonra senin ayakta tutman. Senden oğlumu mutlu etmeni istemiyecem. O seni mutlu ederse biliyorum sende onu edersin. Yalnizca onun başını yere eğme ona sadık ol serefimize laf getirme bize yeter. Sen bizim tek gelinimizsin. Bu evin çiçeği eli ayağı sen olacaksın. Kayınbabana saygida kusur etme. Ben sana bir ana kizlarim sana hem kardeş hem abla olacak. De hayde ben gideyim Berzanda gelir şimdi. Allah tek yastikta kocatsın ikinizi. Insallah en az bugünkü kadar mutlu olur her gününüz. " dedi gözümden düşen yaşı silip sarıldım ona. Sımsıkı sarıldı bana Annem olsaydi nasil olurdu bilmiyordum. Bir anne nasil sevilir bir evlat nasil sevilir bilmiyordum. Ama bu kadına karşı tarifi imkansız bir sevgi besliyordum .

"Allah seni başımızdan eksik etmesin Anne" dedim gözyaşları arasında.

"Ihım "

Duydugumuz sesle ıkimizde ayrılmıştık birbirimizden. Berzan gelmişti.

"Hanımlar..." dedi gülümseyerek. Yanımıza gelip annesinin elini öptü.

"De hayde çocuklar bende gideyim artik, Babo Celal eve dönmek ister" dedi Berzan da annesinin elini öpüp.

Gitmişti...

Kaynanam ve görümcemler bizden önce çıkmıştı bazı misafirler eve dönmek istiyordu. Yaşlı olanlar bunalmıştı düğünde. Evli evine köylü köyüne dönmüştü.

Düğün salonundan çıkıp otoparka indik. Elimi bir an olsun bırakmıyordu, elimi bir an olsun bıraksın istemiyordum...

Hâlâ inanamıyordum biz evlenmiştik. Ağlamak istiyordum mutluktan.. kahkaha ata ata ağlamak istiyordum. Ben kazanmıştım hayat!

Görüyor musun? Sevdiğim adamın elleri ellerimde mutluluğa adım adım yürüyorduk ve hep yürüyecektik.

"Bana bakarken , takılıp düşeceksin diye korkuyorum. Merak etme bundan sonra bir tek seninim kadın! Sabahlara kadar sen bana ben sana bakarim..." alnıma öpücük kondurup , güzel cümlelerini taçlandırmıştı bir öpücükle...

"Sen ellerimden tuttuğun sürece gözlerim körde olsa sonsuza dek sana güvenerek yürürüm..."

"Benim gözlerim zaten kör sevgilim. Seni ilk gördüğüm gün, tüm Dünya gözümde karardı. Gecemde sen , gündüzümde sen. Rüyamda sen hayalimde yine sen oldun... Gel de kör olmayayım.." dedi. Gözümden akan yaşı elimle silip gogsune dogru sokuldum. Omzumdan tutup beni kendine çekti.

"Burası senin yuvan , burasi senin Dünya'n.. Ben nefes aldığım müddetçe kalbimde, aklimda ve ruhumda bir sen olacaksın karıcığım. " gülümseyip elini kalbimin üzerine koydum.

"Ruhum bedenimde olduğu sürece bu zayıf kalbim senin sevgin ve aşkınla dolu olacak. Sonsuza dek sana özlemle dolu olacak. Yanimda olsan bile seni hep özleyecek. " yüzlerimiz cok yakındı Allah'ım yoksa ilk öpücüğümüz simdi burda -

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin