En yakınlar...
Insanın en çok canını yakanda onlar değimlidir. En yakın sandıklarımız aslında bize kilometrelerce uzaktır. Sadece görünürler ancak yokturlar.
Gözlerimi açtığımda başta kendime gelmeye çalıştım olan biteni hatırlamak gibi mesela ya da Bana, ne olduğu gibi.
Etrafı incelediğimde güzel bi odadaydım ferah ve tamamen beyaz renklerle donatılmış. Insanin içini açacak kadar güzel.
Odada yalnız olmadığımı hissettiğimde etrafımda gördüğüm kişilerle bana ne olduğunu sordum.
Kısacık süren konuşmamızdan sonra Zor olsada çektim gözlerimi ela gözlerden. Biri daha giremezdi hayatıma, acı çekmek istemiyordum. Acıyla yaşasamda istemiyordum.
"Sen kimsin?" Dedim . Ah be adam yeşillerin kalbimi titretmeye yetti tüm acılarımı bir bakışınla unuturdun'
"Ben Berzan-" dedi lafını tamamlamasına izin vermeden
"Ah! Lütfen sende ağayım deme!" Dedim. O ise güzel sesiyle şen bi kahkaha attı. Ve ilk defa ruhumdaki lanetin uçup gittiğini hissettim. Onun kahkahasiyla benimde yüzümde içten bi tebessüm oluştu.
"Evet Maalesef bende ağayım..." dedi kahkahası arasında. Hayranlıkla bu güzel manzarayı seyretmeye devam ettim tabi kısa sürmüştü ama işte mutluluk benim için bu kadardı. Boğazını temizleyip yeniden konuşmaya başladı.
"Berzan Ayma... Ayma aşiretinin ağasıyım. Bizde fazla olmasakta büyük bi aşiret sayılırız." Dedi. Bende tebessüm edip başımı hafif öne eğdim.
Berzan'ın zarifliğinden gözüm kapanmıştı odada olan diğer yaşlı kadın ve genç kızı unutmuştuk.
"Ihı , ıhı" diye bize varlığını hissettiren genç kıza utançla baktım.
"Ben Zişan, kız kardeşiyim bu da annem Songül"
"Ben de Bahar, gerçekten size ne kadar teşekkür etsem az gelir. Ama gitmem gerekiyor Hate daye ne durumda bilmiyorum. "
"Öğrenip geleceğim " dedi Berzan itiraz etmeme müsade etmeden odadan çıktı. Zişan ve annesi şefkatle bana bakıyorlardı. Mahçup hissediyordum.
"Sana elbise getireyim " dedi ikiside odadan çıktı. Ayağa kalkıp banyo olduğunu düşündüğüm yere girdim.
Traş köpüğünden ve erkek parfümü kokan banyodan burasının onun odası olduğunu anladım. Aynadan yüzümde gördüğüm kızarıklık utançla gözlerimi yummama sebep oldu!
Yüzüme su çalıp odadan çıktığımda yatağın üzerine bırakılan elbiseyi elime alıp banyoya girdim. Üzerimdekini çıkarıp bana verilen elbiseyi giydim.
Kirli elbiseyi ne yapacağımı düşündüm. Elime alıp banyodan çıktım. Odanın kapısı çaldığında gir komutu verdim.
İçeri Berzan girmişti. Adama kendi odasinda yabancı muamelesi yapıyordum. Ona doğru attığım adımda başım döndü, belimden kavrayıp destek verince ona bakıp tebbesüm ettim.
Çok yakındık... Nefes kesiciydi!
Gözlerimi ondan çekip önüme döndüm. Elimdeki elbiseyi alıp bir köşeye bıraktı.
"Akşam yemeği vakti, bize katılmanı isteriz. Annemler seni bekliyorlar sofraya."
Tereddüt ettim hangi sıfatla karşılarına oturacaktım
Berzan Ne düşündüğümü anlamış olacaktı ki
"İstersen yardımcılara söyleyeyim buraya getirler yemeğini. Yemekten sonra da kendini iyi hissedersen evine bırakırım seni. İstersen kalabilirsin " Dedi. Hiç düşünmeden cevap verdim
![](https://img.wattpad.com/cover/140834973-288-k511506.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL《LANETLİ PAPATYA》
Fiksi RemajaTöre hikayesidir Genç bir kızın düğün günü öğrendiği gerçekle terkedilisinin ardından tüm hayatını değiştirerek farkında olmadan herşeyin başladığı yere MARDİN'e yerleşir. 19 yıl sonra öğrendiği yakınlarıyla mutlu huzurlu yaşarken atladığı bir şey...