BÖLÜM 37

128 8 0
                                    

Fırat konağına vardığımda konvoy çoktan dağılmıştı. İçeri adımladığımda bir çok adamı ayağa kaldırmıştım. Baş selamı verip babamların olduğu salona girdim.

İki aşiretin erkekleri toplanmıştı koca salonda. Babamın yanındaki yerimi alıp konuyu dinledim. Damat neredeydi hakikatten. Düğünden önce bir konuşayımda kimin kardeşiyle evlendiğini unutmasın.

"Nevruz bu hafta sonu olacak diye öncesinde düğünümüzü yapalım dedik. "

"İyi yapmışsınız Şehmus ağa. 1 ay önce geldi belediyeden davetiyeler. İnşallah geleceğiz. "

"İnşallah dünürüm. Hele hayırlısıyla düğünümüzü bitirelim. Rabb'im ne sizi ne bizi utandırsın. " Dedi başkasının konuşmasına müsade etmeden.

"Zişan'dan yana aklımız ak başımız dik Şehmus ağa. Kardeşim bizi utandırmaz da inşallah Botan yüzünüzü yere eğmez. "

"Eğmez Berzan..."

"Ağa! Berzan ağa!" Dedim . Salonda onları bırakıp avluya çıktım. Kapıdan giren Botan'a büyük adımlarla ilerledim.

Gömleğinde gözüme çarpan kırmızı silik izin ruj olduğunu anlamak için zorlamaya gerek yoktu. Bunun Zişanın olması için umut ettim.

Bir elimi omzuna koyup sıktım.

"Bütün Fırat Aşireti Duysun! Kardeşim Zişan'ın Gözünden Tek Damla Yaş Aktığını Duyarsam Görürsem Bu Konağı başınıza Yıkarım. ! Değil mi Botan? Kardeşimi Üzmeyeceksin.."

"Ayıp ediyorsun Berzan ağa. Bizim kitabımızda kadına el kalkmaz. "

"Hadi lan ordan! Unutma Botan ben Mardin'de olsamda bir gözüm burada olacak. "
Bu konakta kadınların ne sözü ne özü geçerdi babamın eskiden verdiği bir söz olmasaydı kardeşimi vermezdim de yarım akıllı tamam diyince susmak zorunda kaldım. inşallah pişman olmazdi ben ona son ana kadar müsade ettim yine istedi.

Akşam üzeri hepimiz düğün salonuna geçtik. Zişan'ın mutluluğu içimi rahatlatsada gözlerindeki tedirginliği korkutuyordu.

Düğüne kısa bir ara verilip masalara yemekler dağıtıldı.

Yemeğimi hızlıca yiyip masadan kalktım. Garsondan gelin odasını göstermesini istedim.

Asansörle ikinci kata çıktığımda gelin odası yazan kapı tam karşımdaydı.

"Tamam korkmuyorum. Bekliyorum yarın, birazdan salona ineceğim görüşmek üzere."

Aralık olan kapıyı çaldığımda , gelebilirsin dedi. İçeri gülümseyerek girdiğimde Zişan afallamıştı.

"Abi!"

"Korkmanı gerektiren neymiş?" Diye sorduğumda yanaklarının kızardığını gördüm. Aklıma düşenle kendime sövdüm. İyice bu korumacı abi psikolojisine takmıştım. Derin bir nefes alıp

"Seni kapıda bekliyorum..."

Bahar'da. Devam...

Uçak şirketini arayıp yarın sabah için Urfa'ya bilet aldım. Zişan'ın düğününde yanında olamamıştım ama bir kaç gün onunla olacaktım. Bugün düğünden sonra Berzanlar dönecekti. Ben oraya Zişan'ın lise arkadaşı olarak gidecektim.

Güzellik merkezinden aldığım geçici saç boya spreyini, ıslak saçıma sıktım. Saçlarımı bir güzel kuruttuğumda aynada siyah saçlı bir afet vardı. Gözlerimin mavisi daha bir ortaya çıkmış olsa da yarın değişecekti.

Bir kaç eksiğimi de çantaya sıkıştırıp yatağa girdim.
Korkuyordum ama orası Mardin değil Urfa'ydı.

🌼

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin