BÖLÜM 36

134 9 0
                                    

Konak kapısından içeri girdiğimde aşiret yine toplanmıştı. Anam yanıma gelip kollarını bana sardığında acıyla inlememek için kendimi zor tuttum.

"Oğlum, Kerim seni öldürecek diye ödüm koptu. "

"Ana iyim. Hayırdır ağalar yine neden toplandiniz."

"Şirvan ağa bizi çağırdı. Kerim Rahmân kan davası ilan etmiş. Kana kanla karşılık veririz evelallah." Sindi bozucu şekilde güldüm.

"Siz iyicene Rahman aşiretinin kökünü kurutmayı düşünüyorsunuz. 1 ay önce Bahar'ı öldürttünuz sıra da Kerim ağa da? Yok öyle bir şey Kerim Rahmân'la davamız yoktur! Biz konuştuk ve hallettik bu böyle biline...."

Ağaları arkamda bırakıp üst kata çıktım. Zişan'ın kapısının önüne gelip tıklatım. Gel deyince içeri girdim. Dolabının önünde içinden elbiseleri çıkarıyordu. Bavulunu topluyordu çiçeğim.

"Zişan?"

"Abi kaçış yok herseyin bir sonu olduğu gibi bekarlıkta bitti. Artık konuşsanda çare yok davetiyeleri bile basmışlar. "

"Öylece emrivaki yapamazlar."

"O kadar sorun etmiyorum gereksiz evham yaptım. Sende erken döndün benim yüzümden. ,"

"Düğünün için dönerdim. Sonra Konuşacağız ben dinlenecegim aşiretten konaktankimse beni rahatsız etmesin. Merdiven kapısını kapatacağım. "

"Tamam canım abim. "

Odasından çıkıp bir üst katın merdivenlerine yürüdüm. Kapıyı ardimdan kilitleyip kendi katima çıktım. Baharla aşkımızın yuvası. Biz bir olmuştuk ama birlikte olamamıştık.

Ceketimi çıkarıp yatağımın üzerine bıraktım. Elimi arka cebime attığımda Baharın bana verdiği not aklıma düştü. Cebimden küçük kağıdı çıkarım notu okudum.

"Gittiğin yerdeki çiçeklere kapılsa da kalbin, Sılandaki baharı unutma sakın..."

Ah bu kadın! Not kağıdının resmini çekip Bahar'a gönderdim.

"Bu ne şimdi Bahar... Sensiz olan şehrin toprağı çorak, susuz ırmakları var. Burada çiçek yok! Bahar'ım Senin yanında şen kalır senin yanında var olur kadınım. "

Şimdi yalnız başına ne yapıyordur diye kendimi yemeyi bırakamıyordum. Yalnız kalması vicdanımı sızlatıyordu.

Tek kalmayı yalnız olmayı sevmezdi Bahar'ım, Şimdi ise bir başınaydı.

🌼

Bugün Zişan'ın düğün günüydü. Güle oynaya yollayacağımı hayal ettiğim kardeşimi üzülerek yolluyordum. Çok zordu onu evden kendi elimle göndermek.

Kırmızı kuşağını beline bağladığımda ağlamaya başladı. Belli etmek istemesemde gözlerim dolmuştu.

Kuşağını üç defa dolayıp dua ederek düğüm attım. Zişan, elimi öpüp alnına götürdüğünde onu kollarım arasına sardım. Gidiyordu abisinin prensesi, sırdaşı, arkadaşı dostu...

Koluma girip zılgıtlar eşliğinde salonun dışına çıktık. Yapamazdim kendi elimle kardeşimi başkasına teslim edemezdim.

"Baba ! " Diye imayla seslendiğimde yanımıza geldi. Zişan'ın elini babamın koluna bıraktığımda kardeşimin gözünde kırıklık gördüm. Çok zordu be kardeşim. Abin bu yükü kaldıramıyor...

Arabalar bir bir dolarken ben herkesin gitmesini bekledim. Yalnız olmak istiyordum arabada . Karımla konuşmak istiyordum ona ihtiyacım vardı.

"Baba sizi Murat götürsün. Halamlarda, Hatip'lerle gitsin."

"Oğul sen?"

"Ben yalnız geleceğim. " Dedim cevap vermelerini beklemeden arabaya bindim. Arka kapımın açılıp içeri Sultan'ın girmesi bir oldu. " Halamın kızının bu patavatsızlığı beni kızdırmıştı.

"İn aşağı Sultan!"

"Neden Berzan koca araba boş mu gidecek Urfa'ya kadar hem sohbet ederiz. "

"Sohbet etmeye ihtiyacım yok in arabadan. "

"Yazık! Çok değiştin Berzan. Karısı tek ölen sen değilsin. Senin kalbin kararmış hele şu hâline bak en büyük ağamız bile seninle konuşmaya çekinir oldu. "

"Emrin olur Sultan hanım! " Dedim arabadan inip onun olduğu kapıyı açıp kolundan tuttuğum gibi dışarı fırlattım. Yere düşüp acıyla inledi. İçimde zerre acıma yoktu. Şoför koltuğuna geçip gaza kökledim. Konvoy şehirlerin içinden gidecekti ben direkt otobana girdim.

Papatya simgesine basıp telefonun açılmasını bekledim. Çalıyor çalıyor ama açan yoktu. Arabayı kenara çekip yine aradım.

Mesaj attım dakikalar geçmesine rağmen cevap yoktu. İçime dolan kötü hisle arabayı çevirdim. Bahara gidecektim karıma bir şey olduysa Ayma konağını başlarına yıkacaktım.

Son gaz otobanda yol alırken telefon sesiyle hızımı düşürdüm.

Papatya 'yı gördüğümde derin nefes çektim. Aramayı cevapladım

"Bahar!"

"Berzan ben banyodaydım sesi duydum ama ancak çıkabildim. "

"Sorun yok papatyam.."

"Sesin endişeli geliyor."

"Sen açmayınca korktum güzelim..."

"Merak etme iyim aklın bende kalmasın." Dedi güldüm. Arabanın içine dolan kahkaham Bahar'ı da güldürmüştü.

"Hey komik bir şey mi dedim?"

"Aklımı senden alamıyorum güzelim..."

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin