BÖLÜM -9-

10K 366 10
                                    

Araba şehrin çıkışında olan küçük bir çay evinde durmuştu. Ortalık yerde içemezdik . Beni kimse tanimazdi ama Berzan'ı herkes tanırdı.

Masaya oturup siparişleri almak için birinin gelmesini bekledik.

Etrafı incelerken, Berzan'ın gözleriyle kesiştim.

Gülümsedim...  Karşılık verip o da gülümsedi.

"Bahar... İsmin çok güzel kim koydu?" Diye sordu.

"Annem koymuş. Dedem anlatırdı çocukken çok sevdiği bebeğinin adı Bahar'mış. Büyüyüp gerçek bir anne olduğunda bile bebeğine Bahar ismini koymuş."

Canım annem...

"Anneni tanımak isterdim."

"Ben de...." Dedim burukca. Dikkatimi başka yöne verip yaşlarımı kuruttum. Bugün olmaz !

"Herkesin dilindesin Bahar... Çoğu kişi seni merak ediyor" güldüm. Benim neyimi merak ediyorlardı.

"Neden?"

"Rahman aşireti çok büyük. Tek varisi var o da abin Kerim. Bir amcası ya da başka kardeşi yok. Herkes bunu böyle bilirken sen çıktın geldin."

"İlgi odağı olmayı hiç sevmem. Düşünsene her an gözler üzerinde. Ne yapsam bundan sonra dışarı gözlük şapka takıp mi çıksam.."

"Mardin'in gerçek yüzünü görmedin daha Bahar. Herkesin kötü bir tarafi vardır, Mardin'in kötü tarafı felaket getirir."

Çay ve kurabiye masamıza getirildiğinde teşekkür ettim yaşlı kadına.

"Zeliha neden sana bunu yaptı bir fikrin var mı?" Gözlerimi devirip

"Hayır! Konağa geldiğim ilk gün aramizda soğuk savaş başladı ama bu kadar abartacağını bilmiyordum. Geçti gitti, herkes hakettigini bulur." Dedim benim aksime Berzan başını olumsuzca sallayıp.

"Yanılıyorsun Bahar.... Onun yaptığı seni ölüme götürebilirdi!"

"Kim beni öldürecek? Onlar benim ailem.."

"Töre aileden önce gelir. Son raddeye geldiğinde senin arkanda kimse olmaz yalnız savaşırsın. Ondan uzak dur töreleri senden daha iyi biliyor . Seni nereden vuracağını da iyi bilir. "

Çaylarımızı içip dışarıdaki küçük derenin kenarına doğru yürüdük. Yan yana gidiyorduk. Sallanan ellerimiz birbirine çarpıyordu. Tenimiz değdikce Alev alev yanıyordu ellerim.  Parmaklarım kenetlenmek istiyordu ellerine.

Ama daha erkendi! Ellerimi önüme getirip yoluma devam ettim. Onun önünden yürüyordum.

Dereye vardığımızda temiz suyu beni şaşırtmıştı. Ayaklarımı içine koydum. Dışarıdaki ikiyüz derece sıcaklığa rağmen su buz gibiydi. Yüzüme sıcratılan suyla tek kaşımı kaldırıp bana gülerek bakan Berzan'a döndüm.

Dereden çıkmak için yardım eli istedim. Hiç tereddütsüz elini uzattığında onu suya çektim.

Boş bulunup düştüğünde suya değilde üzerime düştü. İkimiz birden sırıl sıklam ıslanmıştık.

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin