BÖLÜM 26

1.8K 81 2
                                    

Akşam olmuştu yemekten sonra herkes düğün için hazırlanmaya çekilmişti. Diğer günlere nazaran bugün gülümsüyordum bir kaç gün önceki halimin aksine içi acı dolu gülümsemeler sundum aile üyelerine.

Odama çekilmeden önce Kayın babamdan izin alıp bu geceyi dedemle geçirmek için müsade istedim. Beni kırmayıp tamam demişti.

Berzan'ı sedirde oturur vaziyette görünce ona dönüp sogukca

"Berzan odaya kadar gelir misin?" Diye sordum. Babası burada olduğu için çekinerek merdivenlere yöneldi.

Bende ardından yürüdüm. Odaya girip kapıyı kilitleyip anahtarı elimde sıkıştırdım. Berzan'a dönüp gülümseyerek giyinme odasına geçtim. Onun kenara ayırdığı takımını yanına bırakıp

"Geliyorum bir kaç dakikaya beni beklersen sevinirim hayatım. " Dedim samimiyetten tamamen uzak olarak.

Abiyemi üzerime geçirip hafif makyajımı yaptım. Saçlarımı yemekten önce yapmıştım neyseki. Ayağıma gümüş renkli bantlı topuklumu geçirdim. Düğüne hazırdım, parmağıma sadece minicik tek taşımı yerleştirdim.

Burukca gülümseyip kendime baktım. Son bir hafta da çok zayıflamıştım. Gözlerimin ışığı sönmüştü...

Eski beni zor kazanmıştım şimdi ise Yavaş yavaş kaybediyordum...

Elime aldığım küçük kutuyu ve katlanmış beyaz çarşafı elime aldım.

Derin bir nefes aldim , yürümek neden bu kadar zor gelmişti. Göğsüme giren sancıyla elim kalbime gitti.

"Canım kocam... "

Çarşafı kenara bırakıp elimdeki kutudan resimlere çıkardım. Tek tek resimleri yırtarak yere attım.

"Ne kadar güzel mutlu bir sahne değil mi ? Bir gelin ve bir damat."

"Evlenmişsin"

Kurduğu kelime gülmeme sebep olmuştu! Evliymişim!

"Senin goremedigin o kadar çok şey varki resimlerde Berzan! Bana günlerdir verdiğin acıdan daha az canımı yakan!"

Beyaz çarşafı elime alıp odanın ortasına açtım. İçindeki kurumuş pembe kan lekesi başımı daha da dikleştiriyordu. Ona dönüp baktığımda sadece bana bakıyordu.

"İstediğin bu mu? Bak işte! Hiç bakmadığın o çarşafa bak! Bana sonsuz güvenip şimdi ise hiç güvenmediğine dönde bak!"

Bir an olsun gözlerini gözlerimden çekmeden elimdeki çarşafı kenara attı.

"Neden bana anlatmıyorsun herşeyi. Baştan sonra dinlemek istiyorum." Dibimdeki varlığı, kokusu beni ona çekiyordu. Günlerdir sana hasretim Adam...

İki adım yanından uzaklaşıp

"Hayır! Sen o şansı çoktan kaybettin Berzan! Günlerdir bir defa sordun mu bana ! Eve geç geldin , erken gittin yüzüme bakmaya bile tenezzül etmedin."

"Kolay mı sanıyorsun benim için Bahar! Yediremedim "

"Hah! Yediremedin ama beni bu enkaza mahkum etmek daha kolaydı. Biliyor musun sana asla anlatmayacağım! Ne yaşandı, ne oldu , ne bitti! Sen çoktan yanlışı seçtin!"

Odanın kapısını açıp kendimi dışarı attım. Dışarıda bekleyen arabalardan kayınbabamin arabasına bindim.

Kısa süre sonra arabanın arka kapısını Zişan açmıştı beni görünce şaşırdı yanıma oturup babasını ve annesini bekledik.

Onlar çok şaşırmışa benzemiyordu. Bana gülümsemelerini sunup arabayı çalıştırdı kayınbabam.

Berzan hiddetle arabasına binip asfalta çığlık attırıp sürmüştü arabayı. Onun için endişelenmiştim.

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin