Zelihadan devam et
Bugün benim miladımin ilk günüydü. Üzerimdeki beyaz elbise ve belimdeki al kuşakla baba ocağını bırakıp eşimin ocağına varacaktım. Kalbim nasıl bir kuş misali çırpınıp atıyordu. Heyecanla nefes aldım. Mutluydum...Yıllarca onu bekledim bana gelsin . Ben onun kısmeti o benim kısmetim olsun. Girdiğim günahlar gözüme bile gelmemişti. Bahar'ın ölümüne sebep olmuş olmam vijdanimı aylar sonra bile sızlatıyordu.
"Ana ben bir yere varıp gelecem. "
"Nereye Zeliha kayınbabanlar gelecek. "
"Ana hemen geleceğim. " Dedim ve çıktım konaktan. Arabaya binip şoföre mezarlığa sürmesini istedim.
Kısa sürede varmıştık mezarlığa. Bahar'ın mezarını aile kabristanında bulmuştum. Ayma ailesi...
Berzan'ın yanında olacaksa benim yerimde burası olsun.
"Bahar... Senden defalarca özür dilemek istedim. Rüyama çok geldin. Hakkını helal et kardeşim. Yemin ederim böyle olsun istemedim. İstanbul'a gidersin amcamla eski hayatına dönersin sandım. Bilemezdim sana bunu yapacaklarını. Bugün senin erine varacağım gözün arkada kalmasın. Onu en az senin kadar mutlu edeceğim. İnşallah bana hakkını helal etmişsindir. " Dedim telefonumun çalan sesi dikkatimi dagitmisti. Annem arıyordu. Meşgule atıp oradan ayrıldım.
Eve vardığımda kapıdan girer girmez konvoy sesi mahalleye doldu. Anamın getirdiği al yazmayı yüzüme örttüm. Sırayla nenemin, babamin amcamın, annemin ve abilerimin ellerini öptüm. Aşiretin ileri gelenleri ve kayınvalidemler konağın avlusuna dolmuşlardı. Benim gözlerim sevdiğimi arar dururdu.
"Damat nerededir Şirvan ağa." Dedi babam. Amcam burada olmaktan rahatsızdı. Bahardan sonra epey çökmüştü. Vijdan sızım gün ve gün artıyordu onu gördükçe.
"Oğlum akşama doğru gelecek işleri uzamış yolda. Nikahı kıysın Mahmut vekildir. " Dedi bozulmuştum ama gece birlikte olmanın verdiği heyecanda vardı.
Amcamın babama fisildayışını duydum.
"Yanlış yapıyorsun kardeşim, kızını bu aşirete vermekle hata ediyorsun. " Diyordu. Babam bozuntuya vermeden boğazını temizledi. Ayma aşireti hiç bu kadar büyümemişti. Son aylarda öyle ilerlemişti ki Mardin'in en güçlü aşireti olmuştu. Bahar'ın gidişi şans getirmiş olmalıydı. Berzan'i görenler yolunu değiştiriyordu. Ondan aldığım mutluluğu misliyle ona verecektim.
Ailemle birlikte konvoya katılıp ayma konağına geldik. Gözlerim onu arıyordu. Bir umut kapıdan gelecek diye bütün bekledim ama ne gelen vardı ne de giden .
Yengemle yalnız kalmıştık damat evinde. Onlar Zişan hanımla yatak odasına çıktılar. Yatağı düzenleyeceklerdi ay içimde heyecan patlaması yaşadım. Biraz korku da vardı gerdekten ama geçecekti hepsi tatlı bir aci olarak kalacaktı.
Kayınvalidem yatak odasina kadar bana eşlik etti. Adım adım yürürken içime kibir doldu. Bir zamanlar buradan kazandığını düşündüğü Bahar hanım geçmişti. Bana hep üstten üsten bakan Bahar'ın herşeyine sahip olmuştum. Şimdi o neredeydi ben nerede ... Ah hayat sen nelere kadirsin...
Yengem vedalaşıp odadan çıktığında Zişan'la yalnız kalmıştım. Yüzüme bakmaya tenezzül bile etmiyordu hanımefendi.
"Zişan!" Dediğim de cevap vermedi.
"Birazdan abim gelir " deyip çıktı odadan. Sinirle ayağımı yere vurdum. Hele bir Berzan'la olayım aşirete erkek çocuk vereyim bu yüzüme bakmaya tenezzül bile etmeyenlerin canına okuyacaktım.
Dışarıdan araba sesi geldiğinde perdeyi biraz çekip baktım. Berzan ceketini omzuna atmış düşünceli düşünceli konağın avlusuna girmişti. Yerime geçip oturdum. Kırmızı al yazmayı da yüzüme örttüm. Bir kaç dakika sonra kapı usulca açıldığında al yazmanin altından ona baktım. Beni fark etmemişti. Kapıyı kapatıp döndüğünde irkildi. Sonra kaşları olabildiğinin en kötü şekilde çatıldı.
"Sende kimsin?" Diye sordu. Dayanamayıp yazmayı yüzümden attım. Gülümsedim yüzüne hasret kaldığım sevdigime
"Benim Berzan, karın." Dedim . Gözlerini üzerimden çekip güldüğünü gördüm.
"Ne karısı Zeliha?"
"Allah katında senin karınım bugün nikahımız kıyıldı." Dedim. Yanıma adım adım yaklaştı ona baktım ve gülümsedim.
Berzan kolumdan tuttuğu gibi beni dışarı sürükledi.Merdivenlerden aşağı kadar zorla sürüklendim. Rezillikti bu herkes yanlış anlayacakti.
"Ağam bırak lütfen yanlış anlayacaklar." Dedim yalvararak. Zira kız olmadığımı düşünürlerse sonum olurdu.
"Baba! Bu ne demek oluyor !" Diye bağırdı konak sesinden inlemişti.
"Aşiret varis istiyor. Zeliha Allah katında senin karın oğlum. "
"Ne saçmalıyorsunuz. Benim bir tek karım var o da Bahar."
"Bahar öldü oğlum..."
"Bu neyi değiştirir! Zeliha benim karım değil olmayacakta. Ben kalbimi Bahar'la gömdüm.Boş ol boş ol boş ol. Zişan neyse Zeliha da benim icin odur bacımdır. " Dedi ve konağı terk etti. Dizlerimin üzerine çöküp hüngür hüngür ağladım. Ayaklanıp kaynnamla kayınbabamin karşısına geçtim.
"Berzan nikahı bilmiyor muydu! Bunun bedelini aşiretim size ödetecek." Diye elimi salladığımda kayınbabamin attığı tokatla yere düştüm. Yetmezmiş gibi saçımdan tutup kafamı kaldirdi.
"Hele bir söyle kız hele bir söyle senin kız oğlan kız olmadığını söylerim alırlar canını. Oğlumu sizin sülalenin kizlari için toprağa vermem. Bahar'ı köpek gibi kıskandığını bilmiyoruz sanırsın. Eşek gibi kabul edecen kaderini ya da defolup gidersin babanın evine olacaklara da katlanırsın. " Dedi.
Dakikalarca avludan oturup ağladım. Ben elbet Berzan ağayı baştan çıkarıp bebe getirecektim o zaman konağı bunların başına yıkacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL《LANETLİ PAPATYA》
Teen FictionTöre hikayesidir Genç bir kızın düğün günü öğrendiği gerçekle terkedilisinin ardından tüm hayatını değiştirerek farkında olmadan herşeyin başladığı yere MARDİN'e yerleşir. 19 yıl sonra öğrendiği yakınlarıyla mutlu huzurlu yaşarken atladığı bir şey...