Zişan'dan devam...Abim, yengeme gideli 5 gün olmuştu. Kader onları bir süreliğine ayırmış olsada ben inanıyordum
Bir gün herşey çok güzel olacak...
Büyük ihtimal bugün dönecekti. Botan'ın ailesi tutturdu düğünü bu hafta yapalım diye. Abim de burada değildi babamlarla kararlaştırdılar.
Ne yazık ki ben henüz evlenmek istemiyordum. Gelin gideceğim aşiret çok katıydı bu beni korkutuyordu. Zamanında kabul etmeyecektim ama eğer kabul etmeseydim amcam oğluna isteyecekti. Bu olmasın diye kabul etmiştim. Olağanca nişanı uzattım şimdi de tutturdular hemen düğün yapalım aşiret kızışıyor millet konuşuyor diye.
Allah'ım istemiyordum en azından bir yıl daha. Hüngür hüngür ağlayıp abimi aradım. Biliyordum bu haksızlıktı ama beni bir abim kurtarırdı...
Yengemi göremeden gidecektim Urfa'ya...
Dışardan gelen silah sesleriyle kafamı cama koydum. Kerim Ağa bir sürü adamla evi basmıştı.
"BERZAN AĞA! ÇABUK KARŞIMA ÇIK ECELİN OLACAĞIM!"
"Berzan yok Kerim Ağa. Töre neyi gerketirdiyse onu yaptı oğlum. "
"Vicdanınız kabul etti mi Şirvan ağa! Sahipsiz gördünüz kardeşimi ha! Kıydınız ona ölene kadar unutamayasanız. Ulan ne anamız vardı ne babamız bizi hepten kimsesiz bıraktınız. Sizin yıkımınız ben olacağım iyi bakın ben Kerim Rahman ! Ayman aşiretiyle ölene kadar kan davalıyim! Davamın tek sonucu kan olacak!"
Bu işin sonu hiç hayra alamet olmayacağı kesin. Annemin bayılmasıyla babam onu kucaklayıp sedire yatırdı. Yardımcı kadın annemi ayiltmakla uğraşırken abimi aradım. Döndüğünü biliyordum ama bunu bilmesi şart.
Telefonu Kerim ağaya götür deyince. Durmadan avluya koştum. Kerim Ağaya telefonumu uzatıp.
"Abim seninle konuşacak!"
Abime küfür etti sonra onu dinledi.
"Gel Berzan ağa, ecelin ben olacağım."
Telefonu bana uzatıp konakta ki herkese uzunca göz gezdirdi.
"Bugünü unutamayasanız Ayma aşireti. Bugün davamız başlamıştır. "
Kurduğu son cümle bu olmuştu. Konaktan çıkıp gitti. Abimin ona söyleyeceğini tahmin ediyordum. Yengem yalnızken abim kendini hayatta öldürmezdi azraile ve kafa tutardı.
Annem ayılıp kendine geldiğinde hüngür hüngür ağladı.
"Evladıma kıyacak Şirvan bir şey yap. " Babam sessiz kaldığında ben konuştum.
"Yapmayacak ana konuşucaklar ve abim bu konağa en geç 3 saat sonra gelecek..."
🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑🌑
Arkama bakmadan arabaya binip sürdüm. Dikiz aynasından gözümü ayırmadan ardımda kalan papatyama baktım. Nasıl üzgün olduğunu görmüyordum, hissediyordum...
Yüreğim yangın yeri, ruhum azap içindeydi. Ondan gittiğimi sanıyordu ama yarımı ondan bırakmıştım. Eksik olarak dönüyordum Mardin'e.
Saatler sonra gelen telefon sesiyle dikkatimi yoldan çekip ekrana baktım. Zişan arıyordu.
"Abi!"
"Yine ne oldu?"
"Abi , Kerim Ağa konağı bastı adamlariyla Her yeri yıkıp döküyor abi. Kimse bir şey yapamıyor. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL《LANETLİ PAPATYA》
Teen FictionTöre hikayesidir Genç bir kızın düğün günü öğrendiği gerçekle terkedilisinin ardından tüm hayatını değiştirerek farkında olmadan herşeyin başladığı yere MARDİN'e yerleşir. 19 yıl sonra öğrendiği yakınlarıyla mutlu huzurlu yaşarken atladığı bir şey...