Kaldığım odanın kapısı çaldığında, uykunun verdiği mahmurlukla ayaklanıp açtım. Gelen kız evin yardımcılarındandı. Kadının şaşırmış suratına anlamsızca baktım. Gözlerini gözlerime dikmiş donuk bakıyordu.
"Buyur canım?"
"Gü-günaydın Banu hanım. Zişan gelin hanımla Botan ağam kahvaltıyı dışarıda yapacaklar erkenden çıktılar. Saat 10 olacak herkes dağıldı isterseniz kahvaltıyı odanıza getirelim. "
Ah Zişan!
Ben yalnız da gezerim ama hemen mi bırakılır. Gerçi ben yanlış zamanda geldim onlar daha 2 günlük evli insanlardı yalnız kalmak istemeleri çok normaldi. Akşam oturur hasret gideririz ben alışmıştım nasılsa yalnızlığa
"Gerek yok canim ben dışarı çıkacağım. Sen çok baktın?"
"Gözleriniz..." Dediği anda nefesim kesildi gece çıkardığım lensleri takmadan kapıyı açmıştım.
"Gözlerim bozuk lens takiyorum. Başka bir şey yoksa teşekkür ederim." Cevap vermesini beklemeden kapıyı yüzüne kapattım. Kapıyı kilitleyip üzerimi değiştirdim. Hava serindi yoksa duş almak zorunda kalırdım bir daha saç boyasıyla uğraşamazdım.
Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi giyindim. Lensleri takıp gözlerimi bir kaç defa kırpıştırdım. Ne kadar rahatsız ediciydi.
Çantamı alıp odadan çıktığımda kapıyı kilitledim. Özel eşyalarımı karıştırmaları riskini göz önünde bulunduramazdım. Avluya indiğimde mutfaktan Zişan'ın kayınvalidesi çıktı. Gülümseyerek yanıma geldiğinde
"Günaydın teyze. " Dedim.
"Günaydın kızım. Nereye böyle?"
"Dışarı çıkacağım Urfa'ya ilk gelişim. "
"Kahvaltı yemeden mi? Sonra ne derler kızım evde bir yığın yemek varken. "
"Çok sağolun biliyorum ama yeterince yük oluyorum. Biliyorum var ama yardımcıların bir ton işi var misafir gidip geliyor ben de yük olmak istemem. İnşallah yarıb birlikte yaparız kahvaltı. " Dedim. Kadın sırtımı sıvazladığında içime sıcaklık doldu. İnşallah Zişan çok mutlu olurdu. Benim evliliğim herkese göre kötü sonuçlanmıştı ama biz bitti demeden bitmeyecekti. Yan yanaydık herşey güzel olacaktı inanıyordum...
Konağın kapisi açılıp içeri bir adam girdi.
"Ana çok açım geceden beri çalışıyorum canım çıktı. " Dedi ovv botan'ın kardeşi olsa gerek.
"Dur hele oğul kıtlıktan çıktın. "
"Ana vallah az kaldi düşüp bayılacam. " Dedi gülerek, beni gördüğünde bedenini dikleştirip.
"Ana ? Misafirimiz kimdir?"
"Zişan'ın arkadaşı oğlun Banu. Dün geldi Urfa'ya ziyarete . Abinler erkenden çıktılar Banu da kahvaltıya dışarı çıkacak. Hadi uğraştırma kızları o da buralari bilmez götür güzel bir kahvaltı ver misafirimize. "
"Gerçekten hiç gerek yok..."
"Misafirimizsin kızım. Hadi oğlum. "
"Tamam ana. " Dediğinde gülümsemek için savaş verdim. Adam arkasini döndüğünde gözlerimi devirdim. Kapıdan çıkıp arabada arka koltuğa oturdum. Yol boyunca telefonla uğraşıp durdum.
"Ben Baran. "
"Memnun oldum. "
"Kahvaltımızı yapalım sonra istersen yengemle abimi ararız onlarla buluşuruz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL《LANETLİ PAPATYA》
Teen FictionTöre hikayesidir Genç bir kızın düğün günü öğrendiği gerçekle terkedilisinin ardından tüm hayatını değiştirerek farkında olmadan herşeyin başladığı yere MARDİN'e yerleşir. 19 yıl sonra öğrendiği yakınlarıyla mutlu huzurlu yaşarken atladığı bir şey...