Konağın kapısına geldiğimde Alex endişeyle karşılamıştı.
"Bahar hanım böyle habersiz kaybolmaniz çok tehlikeli. Nereye giderseniz gidin korumalardan birini almadan çıkmayın. "Dedi bir çocuğu azaralarcasına. Bu cesareti Ateş'ten alıyorlardı.
"Tamam Alex bu sondu yalnız gitmem gerekiyordu." Dedim içeri geçip. Akşam yemeği kurulmuş Serkan ve Asel oturuyordu. Asel'ime yemek yedirip onunla şakalaşıyordu.
"Kızım..." Dediğimde ikiside gülümseyerek bana döndü.
"Anne!" Dedi heyecanla koşup kucağıma atladı.
"Neredeydin Bahar? Etrafında bu kadar yamyam varken habersiz çıkma. "
"Hep aynı terane. Yemez bir daha bana el sürmeye. Yemeğimizi yiyelim seninle konuşmak istediğim bir konu var. "
"Yine gitmemi isteyeceksen daha önce söyledim. Bu yolda seninleyim."
"Hayır canım başka bir mesele. " Dediğimde imayla yarım ağız gülerek baktı. Ah ah olmayacak duaya amin denilmez demişler. Hayal kırıklığına uğrayacak olması üzüyordu beni. Bana yaşattığı bütün acılara rağmen içimdeki insan sevgisi ona acıyordu.
Yemekler yendikten sonra yardımcılar masayı toplarken , Fatma abla Asel'i alıp odasına götürdü. Evin çalışma odasına geçmişti Serkan. İstanbul'daki işleri buradan yürütüyordu.
Üst kata geçip kapısını çaldım. İçeride online toplantı yapıyordu. Oturmam için işaret verip toplantıya devam etti.
Toplantyı sonlandırıp laptopu kapattı.
"Neredeyse Mardin'e geleli 2 ay olacak. Bir karara vardığını umut ediyorum. "
"Serkan uzun zamandan beri sana söylemek istediğim bir konu vardı. Kendim bile bunca olaydan sonra kabullenmem zaman aldı söyleyemedim. " Dedim merakla ve şefkatle bana odaklandı. İçten gülümsemesi samimiydi.
"Benimle herşeyi paylaşabilirsin Bahar. Benden cekinmeni istemiyorum. "
"Serkan Mardin'e geldiğimiz gün ben hamile olduğumu öğrendim. " Dediğimde. Yüzünde buz gibi bir ifade yer edindi. Geriye yaslanıp bakışlarını benden çekti. Bir müddet sessiz kaldıktan sonra boğazını temizleyip bana döndü. Gözlerindeki kırıklığı görüyordum.
"Bunca zaman söylememe sebebin neydi?"
"Kabullenemedim."
"Boşanma davasını açmama sebebin bebek demek ki..." Dediğinde başımı iki yana salladım.
"Hayır! Ondan yüz çocuğum da olsa bir şey değişmeyecek ama henüz yapmak istediklerimi yapamadım. " Dedim. Ayaklanip dibimde durdu ve önümde diz çöküp ellerimi avuclarina aldı.
"Müsade et gidelim buralardan. Ben senin çocuğuna baba da olurum Bahar. "
"Bir daha yapamam Serkan. Senin oğlun var zaten başkasının çocuğuna değil evvelâ kendi çocuğuna babalık yaparsın. Benim çocuklarımın bir babaya ihtiyaci olmayacak. "
"Seni bırakmayacağımı biliyorsun değil mi?"
"Berzan seni biliyor ama senin burada olduğunu bilmiyor. "
"Bilse ne olacak. " Dedi alayla gülüp ayaklandı.
"Şuan öğrenmesini istemiyorum. "
🔥
İlk gebeliğim de kontrole gittiğim kadın doğum doktoruna randevu almıştım. 2 ay önce varlığını öğrendikten sonra bir daha gitmemiştim. Kızımın kardeşini doğurmak istoyordum herşeye herkese rağmen.
Adım seslendiğinde ayaklanip odaya girdiğimde ardımdan birinin daha girdiğini hissettim. Döndüğümde Berzan'i gördüm.
"Ne işin var burada! Beni takip etmeyi bırak artık. "
"O bizim bebeğimiz ve babası olarak çocuğumu görmek benim hakkım. "
"Ben başka zaman geleceğim Hatice hanım kusura bakmayın. " Dedim çıkmak üzereyken kolumdan tutup zorla yatağa getirdi.
"Yat şu yatağa şuan düşünmen gereken karnındaki bebek ! Gururun değil!" Dedi. Kaşlarımı catip ona öfkeyle baktım. Yine de haklıydı. Uzanıp doktorun jel sürmesini izledim bir süre. Bebeğim ultrason cihazında göründüğünde ve ardından pıt pıt seslerini duyduğumda yaşlarıma engel olamadim.
"Bebeğimiz gayet iyi, oğlunuz olacak Bahar hanım müjde. " Dediğinde hıçkıra hıçkıra ağladım. Berzan sarılmak için kollarını bedenime doladığında ellerinden kurtuldum.
.
Doktora teşekkür bile etmeden odadan kaçarak çıktım. Hastane koridorunda hıçkıra hıçkıra ağlayarak çıkışa kadar gittim. Bir çok bakış bana dönse de umursamadım.Alex kapıyı açıp geçmem için yol verdi. Berzan peşi sıra geldiğinde kapıları kilitledim. Alex arabayı çalıştırıp hastaneden uzaklaştı.
"Size zarar mı verdi Bahar hanım?"
"Hayır Alex. Varlığı rahatsız ediyor." Dedim. Evime giden yolda otoban vardı. Anılar zihnimde canlandığında öfkeyle doldum. Ben bu kötülüğü haketmedim.
"Bahar hanım, bu Berzan Bey'in arabası değil mi?" Diye soru yöneltti Alex. Neredeyse 100 metre ötede yolun ortasında durmuştu. Tek şeritli yolda geçişimizi kapatmıştı.
"Durdur arabayı" dediğimde durmuştu. Arabadan inip şoför tarafına geçtim. "İn arabadan Alex!"
"Kendisini uyarıp geleceğim" dedi ve indi. O arabaya doğru yürürken arabaya binip emniyet kemerini bağladım. Arabayı çalıştırıp gaza bastım. Alex'in yanından es geçip ötedeki arabaya hiç acımadan arkadan vurdum. Vitesi değiştirip geri gitti ve tekrar vurdum arkasından. Parça parça olmuştu arabanın arkası. Bir kez daha geri gittiğimde Berzan'in arabadan indiğini gördüm. Tekrar gaza yüklenip arabasına çarpıp peşi sıra sürükledim.
"MANYAK! MANYAK ! NE YAPIYORSUN!" Diye bağırdığinı işittim. Arbadan inip üzerine atlamak üzere koştum lakin kollarımı yakalayıp sakinleşmemi istedi.
"Gerçekleri öğrendiğimde aynen böyle hissettim Berzan ağa! Paramparça olmuş araban içimdeki öfke!"
"Bin tane arabayı sana kurban ederim Bahar'ım. Lakin ne kendini düşünürsün ne karnındaki sabiyi. " Dedi. Dizlerimin üzerinde yere oturduğumda o da oturup sırtımı göğsüne yasladı. Alex arkasını dönüp bizden biraz uzaklaştı.
Ne kadar özlediğimi fark ettim... Kalbim ağrıyordu duygularıma bu denli direnmek ağır geliyordu.
Sızlıyordu...
"Yeniden bir olmamızın yolu var. "
"Söyle güzelim... Söyle dünyayı sereyim ayaklarına. "
"Zeliha'yı babasının evine bırakacaksın. " Dediğimde hiç düşünmeden.
"Tamam " demişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL《LANETLİ PAPATYA》
Novela JuvenilTöre hikayesidir Genç bir kızın düğün günü öğrendiği gerçekle terkedilisinin ardından tüm hayatını değiştirerek farkında olmadan herşeyin başladığı yere MARDİN'e yerleşir. 19 yıl sonra öğrendiği yakınlarıyla mutlu huzurlu yaşarken atladığı bir şey...