BÖLÜM 44

212 10 0
                                    

Berzan ağanın siteden çıktığını gördüm. Rezidansın önünde bir müddet daha bekleyip içeri girdim. Danışanın yanına gidip Bahar Ayma'nın dairesini sordum.

"Kendisine haber verelim. Adınız nedir?"

"Kardeşime supriz yapmak istiyorum. Uzun zaman oldu görüşmeyeli. " Dedim gülümseyip göz kırptım. Kadın samimiyetime güvenerek daire numarasını söylemişti.

Salak! Bir de böyleleri güvenlik amaçlı bırakıyorlar. Önce bir tereddüt ettim kapısını çalıp çalmamak konusunda. Birkaç saniye kapısında dikilip çaldım kapıyı.

"Vazmı geçtin gitmekten?" Diye kapı arkasından gelen sesten sonra karşımda karnı burnunda Bahar'ı gördüm. Anlaşılan Berzan ağa işini garantiye almıştı. Beni görünce kaskatı kesildi Bahar hanım...

"İçeri davet etmeyecek misin?" Dedim yanından geçtiğimde kolumdan tutup beni durdurdu.

"Olmaz ne istiyorsun?" Dedi fısıltıyla konuşuyordu. İçeriden tıkırtılad geliyordu. Biriyle mi yaşıyordu?

"Seni görmek ve seninle konuşmak " dedim. İçeriden ceketini alıp kapıyı ardından örttü.
"Dışarda!!"..

Bahar'dan...

Asansöre yöneldiğinde olduğum yerde durdum. Yönünü bana çevirip ukalaca sırıttı.

"Seninle asansörde yalnız kalacağımı düşünmen aptallık!"

"19 katı merdivenden inersen erkenden doğrursun Ayma'ların veliahtını." Dedi. Nasıl bulmuştu beni ne istiyordu. "Merak etme sana zarar vermem."  Botan ağa önden asansöre bindi ben de ardından binip köşeye çekildim.

"Hamilelik yaramış daha bir güzelleşmişsin Bahar. " Dedi cevap vermedim. Bir alt katta asansör durup içine başka bir kadın girdiğinde korkum geçmişti. Sağ salim aşağı inen asansörden kaçarak indim. Botan ardımdan geliyordu. Bahçedeki kapalı otoparka gidip arabama yöneldim.

"Benim arabamla gideceğiz. " Dedi. 47 plakasını gördüğüm soyak Volvoya yöneldim.

"Boş gezmedigimi biliyorsun değil mi Botan?"

"Bilmez miyim?" Dedi otuz iki diş gülerek. "Sana zarar vermeyeceğim. Başka zaman olsa belki isteklerim olurdu ama şu halde sana dokunmam. "

"Hah!" Diye bir nidada bulundum. Arabasına binip oturdum.

"Emniyet kemerini tak. "

"Takmayacagim çünkü bir yere gitmiyoruz. Ne istiyorsun neden geldin?"

"Seni merak ettim "

"Nasıl buldun beni?"

"Berzan ağayı takip ettirdim."

"Benim sonumu getireceksin Botan ağa."

"Buna müsade etmem. " Dedi. Bu adamın karanlığında boğulacaktım.

"Zişan nasıl?"

"Ah benim sevgili karıcığım çok iyi. Hanım sultan olarak geziyor bütün gün konakta. Çocukta veremedi." Dedi gözlerimi devirdim.

"Ya çocuk..."

"Ne çok isterdim karnındaki benim çocuğum olsun."

"Allah aşkına ne istiyorsun benden Botan ağa. Zişan'la evlenene kadar bir lafimiz olmadı seninle. Bu neyin bağlılığı neyin takıntısı."

"Aşk?" Dedi gülümseyerek.

"Neyin aşkı? Beni tanıdığında Berzan'in nişanlısıydım. Şimdi karısı yapma bu yaptığın şerefe sığar mı?"

"Eğer kalbine söz geçiremiyorsan sığar."

"Berzan'in karısıyım, senin kayınçon olan Berzan ağa. Ölmek mi istiyorsun? Ona söyleyeyim de ölümün elinden olsun mu istiyorsun?" Dedim. Yine güldü ukalaca. Bu neyin rahatlığı.

"Söyleseydin Urfa meselesini soylerdin. "

"Seni cesaretlendiren söylememiş olmam mı?"

"Hayır. Sana duyduğum aşk. Senin hakettiğin hayat bu değil. Sefil bir yalnızlık içerisinde seni terk edip giden bir adam bu güzel kadını haketmiyor. Uzattığım eli tutsan kaçırsam seni buralardan. Çocuğuna baba da olurum. " Dedi elimi alnıma vurdum çaresizce.

"Ben Berzan'la herşeye varım biliyorum o bana gelecek. Gidiyor olması bana geri gelmeyeceği anlamına gelmiyor. Hep geliyor hep gelecek ve bir gün evimize birlikte döneceğiz. Benden sana hayır olmaz karının kıymetini bil. Dünyada bir sen kalsan şöyle bir dönüp bakmam bile. Lütfen benim peşimi bırak bir daha karşılaşmayalım. "

"Bu beni şimdilik son görüşün seni rahatsız etmeyeceğim. Ama pişman olacaksın beni secmedigin için. Hoşçakal. " Dedi. Arabasından inip siteden gitmesini izledim.  Umarım sözünde dururdu ve bir daha karşıma çıkmazdı.

Yarın için ayarladığımız taşınma kararını bugüne almaya karar verdim. Rezidansın içine girip asansörle evimin olduğu kata çıktım. İçeri adım atar atmaz Sevda ablaya seslendim.

"Abla bugün gidiyoruz yeni evimizde doğum yaklaştı artık gün geçtikçe daha da zorlanıyoruz hem bahçeme kavuşmak istiyorum aylardır binanın içinde bunaldım sanırım ben daha fazla dayanamayacağım" dedim gülerek aslında gülüşüm birçok Duygu içeriyordu dışarıdan bakan birisi için mutlu ama acı dolu.

Korkuyordum...
Yalnız kalmaktan çok korkuyorum. Bunca yıl sonra bulduğum mutluluğumu kaybetmekten korkuyordum. Çocuğumu yalnız doğurmaktan korkuyordum. Dedemin son bir defa daha görememekten korkuyordum. Birçok şeyden korkuyorum ancak korkularıma paylaşabileceğim pek kimse yoktu etrafımda.

Sevda ablayı bir gün arabayla gezerken yol kenarında çöpleri karıştırırken görmüştüm. Yaşlı kadının halini üzülüp arabayı kenara çekip bir müddet ona baktım. Sonra yanına gidip hikayesini dinledim. Çocukları tarafından terk edilmiş bir anneydi o. Yaşadığı eve ev denemeyecek kadar kötü bir durumdaydı. Hiçbir şey almadan apar topar onu kendi evime getirdim. Telefonda Berzan'a bahsettiğimde bana kızmıştı yabancı birini eve aldığım için ama ben doğruyu yaptığımı biliyordum. Kendisi de Sevda ablayı tanıdıktan sonra gönlü rahat etmişti. Ancak artık çocuğumuz da olacaktı bu evde doğurmak istemiyordum. Çocuğumu yeşilliğin olduğu çiçeklerle donatılmış bir bahçede evde büyütmek istiyordum. Aslında kocamın yanında büyütmek istiyordum ama bu sanırım şimdilik imkansızdı. Ne kadar üzüldüğümü göremeyecek kadar kör biri olmuştu Berzan bey.

Alex'i arayıp eve geleceğimizi söyledim. Hastane için hazırladım doğum çantam dışında hiçbir şeyi almadım evde daha sonra birilerini yollar aldırtırdım. Gitmek istiyordum çünkü artık burası bilindik bir yerdi. Gerçi rize'yi bulan orayı da bulurdu.

Botandan korkmuyordum ama zişan'a çok üzülüyordum. Bu adam asla onu hak etmiyordu yazık ömrü çürüyecekti bu pisliğin yanında. Gerçi bırakıp gelse ailesi onu kabul ederdi belki. Bana göstermedikleri merhameti öz kızlarına gösterirlerdi diye düşünüyorum.

Hiçbir kadın aldatılmayı hak etmez...

Aldatmak kişinin kendi kusurudur. Hoşlanmadığın kalbe dokunmayacaksın. Kötülüklerin en büyüğüdür kalp kırmak. Berzan'a , botanın yaptıklarını anlatsaydım kesin katliam çıkarırdı. Bütün planı ifşa olurdu, yani ben. Göz devirdim bu oyunu ne zaman bitecekti bilmiyorum yarın ne olacak bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey varsa sanırım ben Aselimi yalnız büyütecektim...

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin