BÖLÜM 24

2K 77 0
                                    

Saat gece 04.00a geliyordu. Berzan altına eşofman üzerine de t-shirt giymişti. Bende öyle giyinmiştim. Etraftaki eşyaları toplayıp çantaya sıkıştırdım. Oda dağılmıştı birazcık:) ama Berzan'ın da yardımıyla yavaştan topluyorum.

Yerdeki saç fırçasını almak için eğildiğimde kasığıma giren keskin ağrıyla hafif inledim. Berzan yanıma gelip beni belimden kavrayıp yatağa oturttu.

"Canin mı yandı? Otur diyorum sana neden zorluyorsun kendini. Eğilme, kalkma, yürüme sadece uzan!" Diye ilk fırçamı attı. Dudak büzüp

"Tamam bir şey yok sadece basit kramptı Berzan !"

"Canin yanarsa , canım yanar..." Gözlerim dolmuştu... Allah'ım bu kadar acıdan sonra Berzan mükafat miydi? Ne kadar şükür etsem azdı biliyordum.

"Ne oldu şimdi ağlıyorsun, ağrın mi var hadi hastaneye gidiyoruz."

"Hayır Berzan ağrım yok. Sadece, sadece sen iyi ki varsın."

Berzan son eşyaları da toparlayıp arabanın bagajına koymuştu. Saat sabahın beşiydi. Çok yorgundum başım ağrıyordu ve uykum vardı. Berzan burada kalmak istese de ben asıl yatak odamda uyumak istemiştim.

Her ne kadar normal de olsa ilk ilişki biraz can yakıcıydı elbetteki anlayışlı bir kocam vardı ama bir yere kadar herşey sürüyordu. Ve ben bütün konağın sesimi duymasını inanın hiç istemiyordum.

Hafif sendelesem de arabaya kadar yürümüştüm. Kendimi penguen gibi hissediyordum. Ah gerçekten canım yanıyordu.

"Emniyet kemerini tak Papatyam sıra bende!"

Sabahın 5inde caddede drift atan iki deli görürseniz bilin ki onlar biziz... En az benimki kadar heyecanlı yolculuk olmuştu. Araba konağın önünde durduğunda Berzan önden inip kapımı açtı elimden tutup beni yanına çekti.

Konağın kapısını iki küçük tıklatmayla kahya açmıştı.

"Hoşgelmişsiniz ağam, hanımağam..." Dedi

"Hoşbulduk Sadık kahya , arabayı sen parkedersin. " Dedi Berzan ve anahtarı adama uzattı. Olabildiğince yürüyüşümü düz tutmaya çalışıyordum. Fark etmesinler canım biz bir şey yapmadık ben takılıp düştüm:D

konağın bir kaç odasının ışığı yanıyordu. Yan konakta ise hala sohbet sesleri geliyordu bunlar uyumamışmıydı yoksa güne mi başlıyorlardı.

Merdivenlerin dibine geldiğimizde umutsuzca baktım odamız üçüncü kattaydı. Hatta üçüncü kat biz tahsis edilmişti. Yatak odamız, Berzan'ın çalışma odası ve boş bir oda. Tahmin edileceği üzere bir gün çocuk odası olacaktı. Olur muydu gerçekten sevdiğim adamdan ve canımdan bir parça.

Ayaklarımın yerden kesilmesiyle ağzımdan kaçan küçük çığlığa engel olamamıştım. Berzan beni kucağına almış yukarı taşıyordu.

Hoşuma gitmedi değildi.

Kendimi katimiza vardığında beni yavaşça yere bıraktı. Aşağıdan gelen bir kaç sesle konak ahalisinin yavaştan uyandığını anladım. Gün aydınlanmıştı neredeyse.

"Berzan herkes uyanıyor. "

"Uyansınlar Bahar'ım. Biz gece yorulduk emin ol kimse bizi rahatsız etmeyecek." Dedi. Ben cevap veremeden elimden tutup odanın içine çekti. Kapıyı kilitleyip odanın içini aydınlatan pencerelerin kanatlarını kapatıp odayı neredeyse karanlığa boğdu.

Odadaki klimayı açıp örtünün altına girdi. Kolunu açıp yanını bana gösterdi. Tereddüt etmeden örtünün altına girip kollarımı bedenine sardım.

BEDEL《LANETLİ PAPATYA》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin