Iyi okumalar...
"Ne Yaptıgını Sanıyorsun Lan Sen! Bu Nasıl Araba Kullanmak!" Diye bağırınca bir an korkup irkilsemde ona tezat olarak daha sakin ses tonuyla konuştum.
"Pardon beyfendi bir anlık dalgınlığıma geldi. Hasarınız neyse öderi-"
Suçluydum ama lafımı kesince istemsiz kaşlarımı çattım.
"Ne ödemesı Lan! Senin Gibi Canavarlari trafiğe çıkarmamak lazım!" Diye bağırmasıyla öfkem gün yüzüne çıktı, bende bağırdım.
"Ne Diyorsun Sen! Bir anlık dalgınlığıma geldi! Normalde olduğundan daha yavaş sürüyordum arabayı.. Bu koca boş yolda yan şeride geçebilirdin.!" Dedim o ise kolumu tutup sıkınca artık sinirden dişlerimi sıktım. Bütün belalar beni mi bulur Allah'ım.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum.
"Ne..hakla..bana...bağırırsın..sen!" Dedi dişlerinı sıkarak, tıslar bir edayla.
"Asıl Sen Hangi Hakla Benim kolumu Tutarsın! Hayvan Herif! Birak Beni!" Dedim. Kolumu gittikce sıkması sinirlerimi katlıyordu. Bu adamla olan yakınlığa daha fazla dayanamayıp boş anını yakalayıp onu ittim!
Onun yapmadığını yapıp polisi aradım. Cok degil 15-20 dakika sonra 2 polis arabasi bulunduğumuz yere geldi. Ikimizin de ifadesini aldıktan sonra hasar raporu tuttular.
Arabanin kapısını açmış yan dönerek arabada oturuyordum. Bana dogru gelen memuru ve yanindaki odunu görünce ayaga kalkıp onlara dogru yürüdüm. O odunun yüzündeki sırıtışı görmemle bir de siyah gözleriyle kesişen mavi gözlerimi hizla çektim. Bu adam iyi biri değildi. Yeniden memura dönüp , sorarcasına baktım! konuşmaya başladı.
"Bahar hanim ,trafiği tehlikeye atmaktan dolayı %85 siz suçlu tarafsınız.. Ehliyetinize bir süre el koymak zorundayız.." dedi. Istemesemde ehliyetimi çıkarıp polise verdim.
Memur arabasina dogru yol alırken elimi alnıma vurup.
"Bi bu eksikti!" Diye mırıldandım. Hala yanımdan yürüyen adam.
"Eline Ne Oldu Senin!" Diye sorunca şaşırsamda. Bir sey demeyip elime baktım. Hakikaten ne olmuştu elimi. Kurumuş kan ve tırnak izlerini görünce Esila'ya kızdığımda fark etmeden yapmış olabilecegimi düşündüm.
Aklima gelen şeyle hızla polis arabasına yönelip dikkatini bana vermesini sağladım.
" Polis bey, siz gelmeden önce bu adam beni darp etti!" Dedim. Morarmaya yüz tutmuş kolumu gösterdim. .
Adamın yüzündeki şaşkınlığı görünce Bir anlığına pisman olsamda geri adım atmadim. Üzgünüm, hakkettiniz!
Mardin beni de karanlığına cekmeye başlıyordu ve bende onun parçası oluyordum. Halbuki o kadar önemsenecek konu değildi. Ama yapmıştım, yapacağımı.
"Poyraz bey, bizimle karakola kadar geleceksiniz.." dedi onunda korkuyormuş gibi bir tavrı yoktu. Yapmasındı... Polisde koruyamayacaksa kim koruyacaktı bizi böyle adamlardan.
Poyraz bey bekledigimin aksine hic bir şey demeden arabasindan eşyasını alıp polis arabasına bindi. Elimi kaldırıp Bay Bay'larken bir de zafer gülüşümü attım. O ise elini kaldırıp isaret parmağını bana dogru sallayıp , boğazınının bir tarafindan öbür tarafına geçirdi (anladınız siz :D).Omuz silkip öbür polis arabasina bindim.
Ne tür bi belaya bulaştıgımı merak etmeye başlamıştım...
Kara listem günden güne kabarıyordu...
🌼
Abimin gönderdiği arabaya binip, öfkeyle bana bakan adama zafer gülüşümü attım. Karakolda ifademizi almışlardı. Bir şey yapmadan o adamı saldılar. Yine de onu şikayet etmem güzel zevkti. Ve tabi öfkelendirmek. !
Dedemin odasına girdigimde dosyalara gömülmüş yoğun şekilde çalışıyordu.
"Dedeciğim.." dedim dikkatini uzerime cekmek istedim. Kafasini kaldırıp gülümseyerek mavi gözlerini , gözlerime çevirdi.
"Efendim bitanem.." dedi biliyorum üzülecekti ama yapmak zorundaydim artık o konaktaki atmosfere dayanamıyordum.
"Dedeciğim ben bir süreliğine Rahman konağında kalmak istiyorum. Seninde izininle-"
"Papatyam.."
"Dedeciğim lütfen. Hem abimde orda. Üstelik yarindan itibaren şirkette işe başlayacağım. Yine her gün senin yanında olacağım" dedim küçük masum köpek bakışları attım. Hep işe yarardı. O da bu halime gülüp onayladı. Iste buydu dedemi cok seviyordum...
Taşkıran konağından eşyalarımı toplayıp geç saatte Rahman konağına geçtim. Abim avluda oturmuş beni bekliyordu.
Eşyaları yardımcılar odama götürürken bende abimin yanina divana oturdum.
"Ne yapıyorsun yakışıklı abim.." dedim. O ise çatık kaşlarla bana bakınca. Ne oldu diye düşünmedim degil.
"Ne oldu bugün?" Dedi. Sakin çıkarmaya çalıştığı sesiyle. Tabi ya bugünkü yaşadığım kazadan bahsediyordu.
"Abi.. bir anlık dalgınlıkla oldu herşey-"
"Bahar, Poyraz Şahlıoğlundan uzak dur! O tehlikeli. Senin tahmin edemeyecegin kadar kötü. Dostumuz degil bunu unutma! Bulaşma o adama, bulunduğu ortamda bulunma.. O adamda vicdan yok! Acıma yok!... lütfen ondan uzak dur kardeşim sana bir şey olmasına dayanamam..." dedi.
"Özür dilerim.. sadece cok sinirlendirdi, intikam almak istedim " dedim. Kolunu omzuma atıp başıma öpücük kondurdu.
"Tamam güzelim... boşverelim şimdi ee sen yarin şirkette çalışmaya basliyormuşsun. Anlat bakalim heyecanlımısın?"
☆☆☆
Bütün gece abimle sohbet edip dertleştik. Sonra da odalarımıza geçtik. Güzel bir gün geçirmemiştim ama güzel bir akşam üstüydü.. Sıcak duştan sonra yatağıma geçip uyudum.
Sabah kahvaltıdan sonra şirkete geçecektim. Bugün Ayma holding ve Şahlıoğlu holdingle ortaklık sözleşmemiz vardı. Biri güzel digeri ise söylemek bile istemiyorum.
Dedemin karar vermişse vardır elbet bir bildiği bu yüzden karışmadım. En azından Berzan'la hep yan yana olacağız bu bana yeter.
Üzerime yine diz altinda mavi renkli sade elbise ve siyah topuklu giydim. Saçlarımı da düzleştrip aşağı indim. Kahvaltı hazırdı.
Abimlerin konağı, dedemlerinkine gore daha az nüfusluydu. Abim, Asrın dedem ve Canan Babannem.
Şirkete abimle beraber geçmiştik. Yani o beni bırakıp kendilerinin olan şirkete geçmişti beni de bizim şirkete bırakmıştı.
Sabah sabah hiç toplantı çekilmezdi hele ki benim gibi konuya Fransızsanız.
Direkt olarak çantamı dedemin yanındaki bana ait olan odaya bırakıp toplantı odasına geçtim. Bir kac çalışan bana yardımcı olup üstün körü de olsa işle ilgili toplantıda konuşulacak konulardan bahsetti. Yavaş yavaş toplantı saati de yaklaşıyordu.
Kapıdan görünen çok sevgili Poyraz Şahlıoğlu görünce farkında olmadan yüzümü buruşturdum.
Hemen ardından görünen Berzan'la yüzüm nurlandı gibi hissettim. Ask böyle bir sey işte..Ona gülümseyip önümdeki işe döndüm.
Toplantı sonuçlanırken en sona imzalar kalmıştı. Hiç düşünmeden Ayma holdingin dosyasını imzaladım. Sıra Şahlıoğlu holdinge geldiğindeyse biraz bekledim. Gözlerim dedemle kesiştiğinde bana hadi dermiş gibi bakıyordu.
Bir an için kendimi babası tarafından zoraki evlendirilen genç kiz gibi hissetmiştim. El-mahkum imzayı atıp Poyraz Şahlıogluyla bir ortaklığa razı gelmiş bulundum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL《LANETLİ PAPATYA》
Fiksi RemajaTöre hikayesidir Genç bir kızın düğün günü öğrendiği gerçekle terkedilisinin ardından tüm hayatını değiştirerek farkında olmadan herşeyin başladığı yere MARDİN'e yerleşir. 19 yıl sonra öğrendiği yakınlarıyla mutlu huzurlu yaşarken atladığı bir şey...