https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'' Bu ne rezillik ha ? Sana diyorum Burcu! Bunlar ne ? ''
Yüzüne doğru fırlattığı gazete kupürü hızlıca yere düştü. Genç kız kulaklarını dolduran kaba sesten sonra ister istemez sıçramış, o karanlık ifadesinden de ürkmüştü. Yaşadığı şoku atlatması, adamın burnunun dibine sokulmasıyla son buldu. Tıslar bir şekilde sorusunu yinelediğinde titreyen elleri ani bir manevrayla abisi olacak zorbanın göğsünü buldu ve kendisinden beklenmeyecek bir güçle geriye doğru ittirerek uzaklaştırmayı başardı.
'' Ağır ol bakalım, Evren Zorlu!''
Evren, göğsünden çekilen elleri takiplediği esnada işitti sözlerini. Başını hızla kaldırıp ona baktı ve dediğini tekrar etmesini emredercesine buyurdu.
'' Sen bana az önce ne dedin ? ''
'' Bu benim hayatım! Sen bana hesap soramazsın. Sınırlarını aşma artık, dedim!''
Burcu'nun kendine olan güveni konuştukça artmıştı. Bu tavrı karşısında bu sefer şok geçirenin o olması, adaletin tecelli etmesiyle eş değerdi onun için.
Evren'in sık aldığı nefesi burun deliklerini, çatlayan başı da kendisini zorlar olmuştu. Birbirine bastırdığı dudaklarının ardından nefretle ona baktı ve o bakışlarıyla genç kızı yerine mıhladı. Estirdiği bu öfke, fırtına öncesi sessizlikti sadece.
Burcu ve Evren'in yüksek perdeden gelen o bağırış çağırışları üzerine Pervin daha fazla dayanamadı ve koşturarak yukarı çıktı. Kızının üzerine yürüyen ve kolunu sertçe kavrayan adamı fark ettiğindeyse kendini kaybetti. Bir anda panter kesilen kadın, Evren'in elini, sıkılı dişleri arasında havada yakaladı. Genç adam beklemediği bu hamleye koyulaşmış yeşil gözleriyle meydan okurken Pervin'in hesap sormasını işitti.
'' Ne yaptığını sanıyorsun sen ? ''
'' Sen karışma!''
'' Ne demek sen karışma! Unuttuysan hatırlatayım, ben onun ANNESİYİM!''
Genç adamın dudak ucu alayla yana doğru kıvrıldı.
'' Bu öyle belli ki. Kahpelik genlerinize işlemiş resmen.''
'' Sen ne biçim konuşuyorsun annemle be! '' Söze karışan kızının koluna dokundu Pervin. Sakin olmasını gözleriyle tembihlese de geç kalmıştı. Evren denen adamın gözü yine kızının üzerindeydi.
'' Ne o küçük hanım, gerçekler ağır mı geldi ? ''
'' Seni...''
'' Sakın!'' dedi küfür etmeye hazırlanan kız kardeşine. '' Buradan canlı cenazeniz çıksın istemiyorsanız, bu evin kurallarına göre yaşayıp davranacaksınız. Ve sen Pervin hanım, kızına sahip çık! Yoksa olacaklara karışmam!''
