Bölüm Şarkımız: Ege/ Delice Bir Sevda - Adem Gümüşkaya/Kalbini Aldığım
Arda o kadar huzursuzdu ki yattığı yerde bir sağa bir sola dönüp duruyordu. Beyninin içinde her sözü yankılandığından kulaklarını tıkayası geliyordu. Aklı almıyordu bu olanları ama en çok da kabullenemiyordu. Canını en çok acıtan sözleri miydi yoksa gözlerinde o saniyelerde gördüğü nefret karışımı tiksinti miydi emin değildi. Düşünmek de istemiyordu bunu. Sadece uyumak istiyordu; hem de kendini, düşündüklerini, en çok da onun yaralayan sözlerini unutacak kadar, hafızasının kuytu köşelerine sızıp içini acıtan o anları silip atacağına, hiç yaşanmamış sayacağına emin olduğu bir başka sabaha kadar bunu yapmak istiyordu!
Çiğdem desen Arda'nın gidişinin ardından hemen kollarını sıvamıştı. Kendisini hiçbir kuvvet peşinden gitmesinden alıkoyamazdı. Koymamıştı da zaten. Gerekirse ayaklarına kapanır herkesin içinde özrünü de dilerdi genç kız. O istesindi yeter ki, bundan çok daha fazlasını da yapardı ve asla da gocunmazdı. Arda yeter ki gitmesindi. O olmadan hiçbir şeyle baş edemeyeceğini bile bile varlığından alıkoyarak mahrum etmesindi. Yine eskisi gibi kendisini kozasına alsın, sıkıca sarıp sarmalasın, kol kanat gersindi. Oysa adamın gösterdiği bu tavrı hak ettiğini biliyordu. Şu söylediklerini istemeye yüzü olmadığını bildiği kadar biliyordu hem de. Ama n'apsındı, söz konusu o olunca yüzsüzleşmekten de, şımarıkça davranmaktan da kendini alamıyordu Çiğdem...
Tam olarak böyle davranmıştı işte. Arda'yı kendi kafasında kurduklarıyla yargılamış, söz hakkı tanımadan, söylediklerini de tartmadan idam etmiş, sonra da dizlerini döve döve ah-vah etmişti. Şimdi de böyle durmuş, arpacık kumrusu gibi ne yapacağını düşünüyordu. Girdiği ortama pek alışık değildi, az sonra yapacaklarına da ama kendisinin düşünmeye değil, cesarete ihtiyacı vardı; şu deli dediklerinden hem de. Çünkü takındığı tavır sebebiyle Arda Akın'ı kaybetmişti az önce. Karşısına çıkacak yüzü yoktu. Lakin onun kendisini ve sevgisini isteyecek kadar da yüz verilip astarını bekleyen arsız bir kalbi vardı. Kontrol onun elindeydi madem akışına bırakacaktı.
Bardağı, barmenin şaşkın bakışları arasında kafasını geriye yatırarak devirdi. Yüzü aldığı tatla buruşurken bedeni gerilerek titredi ve yerinden zıplayarak aşağıya indi.
''Çok acıydı bu be!'' diye söylenirken kusmamak için ağzını kapadı. '' İçim yandı resmen!''
'' Sana dedim ama yavaş iç, çarpar bu diye.''
'' Hiç de dediğin gibi çarpmadı! Sadece tadı çok acıydı,'' demesi arasında bardağını uzattı.Daha ilk fondipinde bu etkiyle sarsılmışsa ötesini düşünemiyordu. ''Sen şunları azıcık tatlandırsana meyve karışımlarıyla,'' diye söylenirken saçlarını geriye attırdı ve tekrardan tabureye yerleşti, barmen arkasını döner dönmez tekrardan yüzünü buruşturup ağzını yelledi. Yanına gelince de kendini hızla toparladı, gayet memnun bir ifadeyle bardağını kavradı. İçi dışına çıksa da onu havalandırdı, bu kez yavaşça içti. Deminkine nazaran tadı biraz daha iyi olsa da kokusu içini kaldırmaya yetmişti. Burnunu tutup içmesinden dolayı da barmenin diline düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Tek Kadın Sevdim O da Sendin!(Tamamlandı) Bu Defa B'aşka Seri-1
Roman pour Adolescentshttps://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam. Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...