Bölüm Şarkımız: Yıldız Tilbe/ Bende Kalmadı
Gözlerini aralar aralamaz yüzünü acayip bir ışık kaplamıştı. O kadar baş döndürücü, rahatsız edici bir şeydi ki huzursuzca yerinde kıpırdanmasına engel olamamıştı. Kafasının içindeki gülleler surları yıkmak için mücadele verirken aksi de pek mümkün görünmüyordu.
Elleri yatağın üzerinde kıpırdanıp dururken bıkkın bir nefes koydu. Kalkmaya çabaladı fakat kendisini öyle halsiz hissediyordu ki, az daha zorlarsa ilk ayaklanmayı midesi başlatacak, içinde ne var ne yoksa şuracığa boşaltacaktı, zira ağzına dadanan o tattan hiç ama hiç hoşnut değildi.
Zorlanarak da olsa doğruldu. Nerede olduğunu kısık gözleriyle seçmeye çalıştı, sonra hatırladı. Dün yaşanan olaylar aklına bir bir hücum etti. Sonrası biraz daha kesikti. Birden gecenin diğer kısmını hatırlayamadığını anımsadı. Kendisini zorladı fakat beklenen sona bir türlü gelemedi. Tek tük, net olmasa da bazı görüntüler vardı aklında ve her biri başka zaman dilimine bölünmüş, kendisine de o dünyadan bahşedilmiş parçalar olarak ayrı yerlere savrulmuştu. Mesela Arda Akın'a öyle şeyler demiş olamazdı, o da kendisine bu kadar kızgınken kucaklayıp yatağına atmış olamazdı, sonra öpmüş hiç olamazdı. Bunlar tamamiyle Çiğdem Güçlü'nün hüsnü kuruntusuydu...
Kulağına bir ses çalındı aynı anda. Su sesi olmalıydı ve oldukça yakından geliyordu. Yağmur, diye düşündü. Gözünü alan ışığa rağmen bakışlarını pencere tarafına dikti. Yağmur yağmayacak kadar güzel bir hava vardı bugün dışarıda. Yalandan da olsa o güneş kendisine göz kırpıp duruyor, içindeki tüm kötü enerjiyi alıp ileri savuruyordu. Biraz daha miskinlik yapsa ne olurdu sanki ? ' Hiç...' deyişi arasında omuz silkti. Kendini yastığa küt diye bıraktı. Tam o sırada bir ses daha duydu. Kapı sesiydi bu da sanki. Sonra bir ses daha...Ayak sesi, ıslık sesi...
Kafasındaki filler bu durumu uydurmuyorsa şayet yalnız değildi. Birinin odasındaydı. Gözleri fal taşı gibi açıldı. Düne dair birkaç şey aklına sızsa da ısrarla onları reddetti. Yavaşça doğrulduğunda ayna karşısında duran, belinde beyaz bir havlu olan, vücudundan olağan hızla su damlaları süzülen ıslak, siyah saçlı, oldukça nefes kesici bir görüntüye sahip olan biriyle karşılaştı. Sersemleşen ifadesiyle, hızlı çarpan kalbiyle yukarıya doğru tırmandı. Aynadan yansıyan yüz, kendisine hiç ama hiç yabancı değildi. Bu adam, yakışıklı devinin ta kendisiydi! Gözlerini ardı ardına kırpıp dururken de onun sesini işitti. Daha doğrusu tiye almasını!
'' Göz banyon bitti mi ? ''
Çiğdem hazırlıksız yakalandığı için afallamıştı.
'' Hı ? ''
Önüne dönen adamdan sonra kızararak ellerini yüzüne siper etti. Düşecekmiş gibi duran o havlu belinden kayarsa neler olurdu hayal bile edemiyordu.
Arda, genç kızın bu hareketinden sonra kahkaha atma hissini zar zor bastırmıştı. Ona hâlâ kızgındı çünkü. İyi bir dersi vermeden de bağışlamayı düşünmüyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Tek Kadın Sevdim O da Sendin!(Tamamlandı) Bu Defa B'aşka Seri-1
Ficção Adolescentehttps://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam. Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...