Bölüm Şarkımız: Gökhan Özen/ Bir tanesisin
Mekana geldiklerinde basın çoktan gitmişti. Arda bunun rahatlığıyla hareket ederken Çiğdem hâlâ mızmızlanmakla meşguldü. Böyle bir geceye bu haliyle katılmak istemiyordu. Onun yanında bu şekilde olursa daha da sönük kalacağını bildiğinden gelmeden evvel kıyafetini tekrardan değiştirmek istemişti ama Arda inatla güzel olduğunu söyleyip durmuş, egosunu da bir balon gibi şişirerek çapkın bakışlarıyla ayartmış, öpücükleriyle de itirazlarını bastırmıştı. Çiğdem, adamın geçmişte yaptığı hatadan ötürü böyle davrandığını düşündüğünden biraz durgundu. Onun gibi düşünmüyordu. Rezil olacağının farkındaydı. Her ne kadar girecekleri ortam gece kulübü de olsa tedirgindi. Muhtemelen, maskeli bir parti de olduğundan göz gözü görmeyecekti. Ki Arda rahat etmeleri açısından böyle bir şey yapmıştı. Açılış olduğundan da kalabalık olacaktı ama tüm bunlar Çiğdem'i rahatlatmaya yetmiyordu. Yine de böylesi özel bir günde, bir saat öncesinde yaşanan tatsız olay sebebiyle de genç adamı kırmak istemiyordu. Arda ile adım adım, biraz da ürkerek kalabalığın arasına karıştıklarında kafasındakileri sepetledi ve yalnızca ona teslim olarak koluna girdi.
Arda'nın kendisini direkt olarak piste çekiştirmesi ise gecenin ikinci faciasıydı. İnsanların küçümseyici bakışlarını görmemek için gözlerini zemine odaklamıştı. Arda ise durmaksızın güzelliğine atıfta bulunmaya devam ediyordu. Doğrusunu söylemesi gerekirse Arda Akın hiç iyi bir yalancı değildi. Ancak gözleri, o güzel gözleri oldukça ciddiydi söylediklerinde. İnanmaması için aptal olması gerekirdi.
''Başımı döndürüyorsunuz bayan,'' diyen adamın ritmine elinden geldiğince ayak uydurmaya çalışıyordu. Etraflarını çevreleyen insanların gözleriyle kesiştiği her an halinden utanıyor, onun kanatları altına daha çok sığınmak istiyordu. Kendisinden oldukça uzun olan sevgilisine bakışlarını odaklamak için başını çok az geriye yatırdı. '' Allah Allah, nasıl yapıyormuşum bunu ? '' diye ciddiyetle sorsa da daha çok şımarık bir kız çocuğu gibi davrandığını kabul etmeliydi. Çünkü ondan güzel şeyler duymak hoşuma gidiyordu ve Çiğdem'e göre Arda Akın bu alanda ihtisasını tamamlamış olan bir profesördü.
Sıcacıktı gülümseyişi Arda'nın. Baktıkça eriyesi geliyordu insanın. Öylesine işliyordu içine.
'' Güzelliğinizle...'' dediğinde Çiğdem'in gözleri kilitlenip kaldı, sonra kıyafetlerini süzdü baştan ayağa. Aslında görmeye bile ihtiyacı yoktu. Buradaki en berbat kız kendisiydi çünkü!
'' Bu halimle mi ? '' dedi şaşkın ördek yavruları gibi.
Bu konuda Edison'un icat ettiği ampul kadar aydınlatılmaya ihtiyacı vardı. Arda da bunu anlamış olacak ki konuya iç çekişiyle açıklık getirdi.
'' Her halinle...''
Ciddi olamazdı değil mi ? Yani Arda aslında en başından beri doğruyu mu söylüyordu kendisine ? O sözleri geç kalmak istemediğinden değil de içinden gelerek mi demişti ? O öpücükleri sadece susturmak için değil de tadını güzel bulduğundan mı kondurmuştu dudağına ? Bu haline bile karşı koyamıyor muydu sahiden ? Eğer böyleyse ve de müsade ederse kollarının arasına yığılacaktı. Ki bunun sinyalini, kollarının arasında sendeleyen haliyle vermeye başlamıştı. Gülmesi sesli olmaya başlayan adamla başını yerden kaldırdı ve yeniden yakışıklı yüzüne tırmandı. Az önce ayağına basmıştı ve Arda hâlâ gülüyordu. Şu an onun gözünde tam bir şapşaldı. Baktı olacak gibi değil Çiğdem de işi alaya vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Tek Kadın Sevdim O da Sendin!(Tamamlandı) Bu Defa B'aşka Seri-1
Jugendliteraturhttps://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam. Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...