Bir önceki bölüm yorumlarınızla, bu bölüm gelecek olanlara aynı anda, daha sonra döneceğim canlarım. Kusura bakmayın.
Bölüm Şarkımız: Murat Dalkılıç/Leyla
'' Hadi, çıksınlar ama artık ya!''
'' Merak ediyorum da, sen annenin karnında dokuz ay nasıl dayandın ?''
'' Kim demiş dokuz aylığım diye. Ben biraz acele etmişim.''
'' Nedense hiç şaşırmadım buna...''
Yase ile kızlar aralarında kıkırdadı. Çiğdem ise sinirle gözlerini kısıp kötücül bir bakış fırlattı her birine. Tam bir şey demek için dudaklarını aralamıştı ki kulaklarını Sema'nın neşeli sesi doldurmuştu.
'' Heh, bak, çıkıyor işte seninki!''
Heyecanla yerinden fırladı. İçindeki çocuksu sevinçle de zıplayıp durdu. Üzerinde forması, boynunda atkısı, kafasındaki şapkası, yanaklarında da takımın renklerini simgeleyen kalın çizgiler vardı. Tam bir fanatik tribün kızı gibi davranıyordu o gün. Sanki salonun tozunu yutmuştu da buralara kadar gelmişti. Yani görenler öyle zannederdi. Yoksa onun maçla falan alakası bile yoktu. O Ardasını izlemeye gelmişti. Ona uğur getirmeye gelmişti. Arda'nın kendisini tanımama ihtimalini ortadan kaldırmak için tekrardan zıpladı ve bir hevesle el kol hareketi yapıp elini salladı.
'' Ardaaa...Ardaaa...'' diye salonu inletirken elini abartılı sırıtmasıyla beraber bayrak gibi salladı. Maç öğlen vakti olduğundan çok kalabalık değildi. Bir taraftar grupları, bir de VIP koltuğunda Arda tarafından özel olarak davet edilmiş olan kendileri vardı. Bu yüzden genç adamın kendisini işitmesi zor olmamıştı. Zaten çıktığından beridir onun da gözü kızın tarafına kayıp duruyordu. Sırf onu kolay bulmak için özel yerden almıştı biletlerini. Aslında biraz da başını belaya sokmasın diye aldığı özel bir önlemdi de bunu Çiğdem'in bilmesine gerek yoktu. Göz önünde olmasındansa sadece kendi görebileceği noktada çılgınlıklar yapması daha iyiydi. Arda kıza kocaman bir gülümsemeyle bakarken elini kaldırmış, hatta bonus olarak da göz kırpmıştı. Çiğdem kendini o andan sonra dünyadan soyutlasa da içinde yeşeren, dallanıp budaklanan ve şu an tam bir sarmaşığı andıran sevgi arsızlığına dur diyememiş, diyemediği gibi de bu yaptıklarına inanılmaz bir şeymiş gibi anlam yüklemişti.
'' Gördünüz değil mi ? Beni tanıdı! Dahası bana el salladı. Hatta göz kırptı. Onca insanın önünde yaptı hem de!'' Sanki adam herkesin önünde ilan-ı aşkta bulunmuş gibi davranıyordu ama onlar bilmiyordu tabii bu Arda Akın gibi zor olan bir adam için büyük adımdı. O sebeple kimsenin kendisini anlamasını beklemiyor, sevilmesinin tadını çıkarıyordu. Heyecandan kuruyan dudaklarını ıslatırken yerinde sallandı. Eli de bu sırada kendinden bihaber olarak kalbine yönelmişti. Yine o haylaz çocuğu yerinden hiç memnun değilmiş gibi atıyordu.
'' Bu adam bir gün beni kalpten götürecek kızlar, yemin ediyorum götürecek!''
Arda ve arkadaşları salonda çalışmalarını sürdürürken Çiğdem de yerinde duramıyordu. Daha şimdiden genç adamın attığı her sayıyla coşuyor, abartılı şekilde de elini çırpıyor, onunla beraber mutlu oluyordu. Etraftaki diğer insanların garip bakışlarını ise kızların aksine önemsemiyordu. Bu yüzden kızların kendisini sağlı sollu hamlelerle çekiştirerek çimdiklemesine, ağzını kapama çalışmalarına ellerine patlatarak müdahale ediyor, tüm inadıyla direnip sevdiği adamdan desteğini çekmeyeceğini salonu inleten bağırışlarıyla gösteriyordu. Arda da onun bu tatlı hallerine arkadaşlarının imasına aldırmadan tebessüm ediyor, ufaklığının sevgisini karşılıksız bırakmamak adına da onun için attığı sayılarına devam ediyordu. Müsabakanın başlamasına on dakika kala hepsi içeri yönelmişti. Çiğdem de fırsat bu fırsat deyip yine Arda'ya seslenmiş ve heyecanla elini sallamıştı. O da aynı şekilde elini kaldırıp selam vermişti kıza. Ki o andan sonra Çiğdem'e ulaşmak çok zor olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Tek Kadın Sevdim O da Sendin!(Tamamlandı) Bu Defa B'aşka Seri-1
Roman pour Adolescentshttps://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam. Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...