https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'' İyi ama ben onunla sadece arkadaş olmak istemiyorum ki ? Beni sevmesini istiyorum. Kalbinin yalnız benim için atmasını istiyorum. Dahası onun sevgilisi, hayat arkadaşı, ruh ikizi, her şeyi olmak istiyorum. Kızlar, yardım edin bana. Onun kalbine sızmak için ne yapmam lazım ? ''
Yasemin, İpek ve Sema ona bön bön bakarken Çiğdem'in bakışları daha çok masum bir kedi yavrusunu andırıyordu. Birinin fena halde akıl hocalığını üstlenmesine ihtiyacı vardı. Aksi takdirde her şeyi berbat edeceğinden hatta eline yüzüne bulaştıracağından şüphesi yoktu.
Yasemin birden fırladı yerinden ve arkadaşını kanatlarının altına alıp gülümsedi.
'' Tatlım, kesinlikle emin ellerdesin,'' derken başını olumlu anlamda salladı. '' Sana ne yapman gerektiğini bizzat ben anlatacağım,'' diyerek kendisini gururla ona sundu. Olaya tepkisiz kalan İpek ile Sema'yı da omzundan dürtüp harekete geçirdi.
'' Kızım, kaldırsanıza şu poponuzu! ''
Kızların şaşkın bakışları üzerine bıkkın nefes alıp gözleriyle uyarısını yineledi.
******
'' Kalem, not defteri , Arda'nın CV'si, laptop, dergiler, daksil...''
'' Daksil mi ? Tanrım, onun bu malzemeler içinde yeri yok! '' derken arkaya rastgele fırlattı.
İpek burun kıvırarak söze karıştı. '' Araya karışmış olmalı.''
'' Neyse ne, istediğimiz her şey burada olduğuna göre başlıyoruz,'' deyip Çiğdem'e baktı.
'' Sen de dediklerimi not almayı unutma.''
Başını salladı genç kız ve defterin ilk sayfasını açtı.
''Kural 1:Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer. ''
♥♥♥♥♥
Arda geldiğinden beri salonun ortasında volta atıp duruyordu. Anıl ve Çağrı da garipçe onu süzüyordu. Ondaki tuhaflığın farkında olan ikili en sonunda dayanamamış isyan bayraklarını kaldırmıştı.
'' Arda, otur artık şuraya dostum. Başım döndü.''
'' Hem bu kadar acil olan nedir, söylesene ? Sayende götümde pireler uçuşması gerekirken buradayım ve az daha dönüp durursan şuraya çıkaracağım! ''
'' Sakın Çağrı, seni öldürürüm. Daha yeni temizlettim evi! ''
'' Pinti herifin tekisin dostum! Bir halıyı bile sakınıyorsun bizden.''
'' Onu kaç paraya aldım ben, biliyor musun sen ? Tarihi değeri var üstelik!''
'' Aaaa, yeter be. Kesin sesinizi! Başlayacağım halınıza da, evinize de. Burada ilgilenmeniz gereken tek kişi benim!'' dedi sertçe. Anıl bakışlarını Çağrı'dan çekip Arda'ya çevirdi. '' İki saattir dönüp duracağına konunun ne olduğunu anlatsaydın ilgilenebilirdik seninle, değil mi dostum ?'' Çağrı ise olan bitenle pek ilgilenmiyordu. Uyku mahmurluğunu üzerinden atamadığı için de huysuzdu. Başını arkasındaki yastığa gömerken mırıldandı.
