https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çiğdem hâlâ burnundan soluyordu. Rastgele çantasını fırlatan kıza Yasemin ile Elif şaşkınca bakarken o en yakın koltuğa bırakmıştı kendini. Kızlar durumu kendi arasında göz teması kurup değerlendirirken Çiğdem sökülmeye başlamıştı.
'' Aptal, aptal ya!''
'' Güzelim, ne oldu ? ''
'' Ne mi oldu ? Hangisinden başlayayım ? ''
'' Sen bir yerden başla, devamı gelir elbet.''
Bu kez Elif'e çevirdi kızgın oklarını. Kızı gördükçe aklına adonislisi geliyordu! Tıpa tıp benzerlikleri elbet yoktu ama kan bağıyla Akın soy adına bağlılardı. Bu da hırçınlaşması için yeterli bir sebepti.
'' Senin o abin olacak adam var ya, delirtti bugün beni!''
'' Olağanüstü hâl söz konusu yine desene ? ''
Çiğdem'in ters bakışıyla genzini temizledi ve özür dileyen bir bakışla yanına kuruldu. Yasemin de diğer yanına geçti. İkisinin sıkıştırmasına gerek kalmadan genç kız olanı biteni olduğu gibi, tek bir satır bile atlamadan özet geçti.
Arda okulun bahçesine girdiğinde nereden bilebilirdi öğrencilerin ara verdiğini. Şimdi hepsi etrafına doluşmuş birçok soru soruyordu. Geçmişte de benzer ilgiye maruz kalmıştı ama geliş sebebi farklı olduğu için kendini baskı altında hissetmemişti. Hem burada ne aradığından ya da bulunma sebebinin ne olduğundan onlara neydi ki ? Kazık kadar olmuş gençlerin merakı onu ne kadar sinir ederse etsin yine de hiçbirinin isteğini kırmıyordu. Bu biraz da onları başından defetmek için izlediği bir taktikti. Kızların fotoğraf ve imza isteklerine kayıtsız kalamıyordu, ancak bunların Çiğdem'in kulağına gitmemesi için de içinden bildiği tüm duaları okumaktan kendini alamıyordu. Tam her şey yolunda gidiyorken ufaklığıyla ters düşmek istemiyordu...
Elindeki broşürü uzatan çocuğa alttan bir bakış attı. '' Bunu mu imzalayayım ? '' Sorduğu soru Arda dahil hepsini güldürmüştü. Gözlüklü çocuksa cevap olarak,'' Yok abi, o bizim okulun partisinin broşürü, '' demiş, Arda'nın dikkatini tamamen çekmeyi başarınca da heyecanla sözlerini sürdürmüştü. '' Yani seni de o gün aramızda görürsek çok mutlu oluruz abi. Öyle değil mi gençlik ?'' Birden kalın ve cırtlak sesler ilkokul çocuklarını andıran bir edayla koro halinde 'Evet' diyerek bütünleşmişti. '' N'olur gelin n'olur,'' diyen esmer kıza yanındaki kumral saçlı kız dirseğini geçirmiş kızın yüzünün asılmasına sebep olmuştu. '' Siz onların densizliğine bakmayın lütfen,'' diyen sarışın kızsa fırsattan istifade edip kendini öne atmış, tüm cazibesini kullanarak da genç adama yazmıştı. '' Ben isterseniz bu gece de size zevkle kavalyelik edebilirim Arda bey.'' Karşısındaki çocuk onu tiye alırcasına işaret edip gülümsemişti. '' Seni aptal, kavalyelik erkeklerin işidir! '' Genç kız kısık gözleriyle onu imha ederken kabaca ağzının payını vermişti.
