https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arda, Çiğdem'e ne diyeceğini bilemiyordu. Tüm dostları, sevdikleri bu özel gününde kendisini yalnız bırakmamıştı. Bir de üzerine sevgilisinin hazırlattığı o video, hayatında ilk kez gözleri dolmuştu. Böyle günlere çok önem veren biri değildi güya. O da bugün itibariyle yalan olmuştu. Sabah, Çiğdem ile büyük bir kavgaya tutuşmuşlardı. Genç kız bu ilişkiyi noktalamak istediğini söylediğinde Arda kalbinin yerinden söküldüğünü hissetmişti. Telefonla ulaşmaya çalıştığı kızın her meşgule atışında delirecek gibi olmuştu, sonra da soluğu evlerinde almıştı. Kızarmış gözleri, çökmüş omuzları, denizin köpüklerinin sert bir şekilde kıyıya vurmasını anımsatan o öfkesi Arda'nın bedeninde tazecik bir şekilde duruyor, herhangi bir karşılık almadığı o dakikalarda da körüklenip katlanıyordu. Oysa düne kadar her şey güzeldi Arda'nın cephesinden, şimdi ne olmuştu da Çiğdem vazgeçmişti ? Kafayı yiyecekti genç adam. Elini bir kez daha yasladığında kapının bu kez zorlanmadan aralanması tek kaşının şüpheyle havalanmasına sebep olmuştu. Karanlık koridordan ilerleyip içeri girmesiyle konfetilerin patlaması, doğum günü şarkıları, sürpriz çığlıkları ve Çiğdem'in boynuna atlaması bir olmuştu.
Çiğdem ile buraya bitirmeye gelmemişti zaten. Aksine ilişkilerine resmiyet kazandırmaya gelmişti. Onu kaybetme korkusu yüreğine bir kez çöreklenmişti ve buna ne pahasına olursa olsun izin vermeyecekti. O istese bile vermeyecekti. Tüm bu yaşananlar aslında aklını başına getirmiş, harekete geçmesine vesile olmuştu. Herkes bir köşede eğleniyor, kimileri de tıkınıyordu. Arda ile Çiğdem de pastayı kesme bahanesiyle mutfağa kapanmıştı. Genç kız onunla şu süreçte yalnız kalmak istemiyordu. Arda'nın kendisinden bunun acısını çıkartacağını bildiği için tepkisinden birazcık çekiniyordu. Nitekim üzerinde gezinen o bakışları hiç hayra alamet değildi.
Genç kızın kalp atışlarını ta durduğu yerden duyuyordu Arda. Ürkek hallerini yüzünde sabit kalan ürkütücü bakışıyla izlerken içten içe gülüyordu aslında. Mutfağın bu kadar küçük ve dar olması Arda'yı memnun ederken Çiğdem'i korkutuyordu. Resmen dip dibe nefes alıp veriyorlardı.
'' Tüm bunlar için bir açıklaman var mı canım ? ''
'' Telefon hakkımı kullansam ? '' dedi masumca başını yana yatırıp
'' Kimi arayacaksın ? ''
'' 112'yi sanırım. Ya da 155'i mi arasam ? Ya da şeyi, mezarlık müdürlüklerinin numarası neydi ki ya ? '' dediğinde Arda kendisini gülmemek için zor tuttu. Bu kızla baş etmek gerçekten çok güçtü. Ona karşı koymak kadar güçtü...
'' Ben gülmüyorum farkındaysan...''
'' Bunu da elime yüzüme bulaştırdım desene,'' dedi tüh der gibi.
