https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Bölüm Şarkımız: Nilipek/Bilmem - Sezen Aksu/Her şeyi Yak
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arda, rehberinde aradığı ismin üzerine geldi. Çok değil bir iki çalışın ardından da Çağrı'nın sesini duydu. Bu planın onun başının altından çıktığını bildiğinden paylamak için aramıştı. Hayatına birilerinin müdahale etmesinden, işlerine burun sokulmasından asla ama asla hoşlanmıyordu. Tamam, burada yine yanında olması, Çiğdem'in kendisinden vazgeçmemesi, aşkları için savaşması güzeldi ama bu öyle oyunlarla olmazdı. Yüzüne acı sözleri söylemekten çekinmezken tatlı olanları esirgemesi, kendisinden, aşklarından, lanet olası birlikte geçirecekleri güzel zamanlarından çalması haksızlıktı!
'' Demek sonunda karşılaştınız ? ''
'' Bir de pişkince soruyor musun Çağrı ? '' dedi hiddetiyle.
'' Kız çok kötüydü kardeşim, ne yapsaydım ? Senin gibi görmezden mi gelseydim ?''
'' Çağrı, şu kendini üste çıkarma huyundan vazgeç artık! Ayrıca karşılaşmadık. Buraya gelmeye cesareti olan küçük hanımın benimle yüzleşmeye cesareti yok! O kadar yok ki, kızacağımı bile bile yine oyunlar çeviriyor arkamdan!''
Sinirliydi, gergindi ve hiç olmadığı kadar öfkeliydi Arda.
'' Hangi odada ? ''
Çağrı bile ürkmüştü bu sesten.
'' Abicim, sen böyle sorarsan ben nasıl derim 713 numarada kalıyor diye...''
Yüzünü buruşturup kendine söven arkadaşını aldırmadan yineledi onu.
'' Demek 713...''
'' Arda, kıza çok yüklenme. Bence gerçekten pişman. Onu dinlemelisin.''
'' Hadi kardeşim hadi, sen işine bak!''
Onun akıl verme çabasına suratına kapattığı telefonla yanıt verdi.
Bir süre odanın içinde sinirle dönüp durdu. Oldukça öfkeli olan yanı gidip direkt hesap sormasını söylüyordu, diğer yanı ise bu cezanın ufaklığına yetmeyeceğini, çok daha fazlasını hak ettiğini... O yanına uydu bu yüzden. Yüzüne de sinsi bir gülücük yerleştirdi.
Çiğdem az önce itinayla dağıttığı odasına şöyle bir baktı. Saray yavrusunu andıran bu yeri nasıl bu hale getirdiği konusunda en ufak bir fikri yoktu. Yerde bağdaş kurarak oturmuş vaziyette dururken yüzüne değen birkaç saç tutamını şiş yanakları ve büzüşük dudakları eşliğinde havalandırırken sıkıntıyla ofladı. Dağıtırken o kadar kendinden geçmiş olmalıydı ki şu an kolunu kıpırdatacak hali yoktu. Yanındaki komodinden destek alarak doğruldu. Etrafı gelişigüzel şekilde bir kez daha süzdü, gördükleriyle de yüzünü buruşturdu. Kendisine söylene söylene işe koyulup tekrardan toplamaya başladı.
