https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anıl, Arda'yı kapısında sıçana dönmüş vaziyette görünce şaşırsa da yol vermişti. Yağmur onları bıraktıktan sonra epey bastırmıştı, biliyordu ama dostunun buraya gelmesini beklemiyordu ve tabi yüzündeki çözümsüz ifadeyi de anlamış değildi. Gergin miydi, mutlu muydu, belli değildi.
'' Neden aramadın ? Gelir alırdım sizi. ''
'' Boş ver, ben hallettim! Şeker de değiliz sonuçta. Bak, erimedim de. Sırılsıklam olmuş olsam da sapasağlamım,'' dedi alaycılığıyla
'' Sen biraz gergin misin kardeşim ? '' deyip onu süzdü kısaca.
Arda, Anıl'a baktı dik dik. Gözlerinden de bir şey anlamak mümkün değildi. Bir şey söylemek ister gibi bir hali vardı ve içinden bir ses bunun Çiğdem ile ilgili olabileceğini söylüyordu, Anıl'a. Belki de tartışmışlardı.
'' Ben bu saçmalığa daha fazla katlanamayacağım Anıl! '' Anıl'ın boş bakan ifadesine aldırmadan devam etti. '' O kızı istiyorum ama arkadaşça değil! '' Tebessüm eden arkadaşı onu daha da germişti. Hiddetiyle atılıp '' Komik olan nedir, söyler misin ? '' diye sordu.
'' Dostum, ben açıkçası bizi tiye alacağını düşünmüştüm. Bu kadar sabır edeceğini hiç sanmıyordum. Ama yanılmışım!'' derken gülmemek için dudaklarını bastırıyordu. Çağrı bu tarihi ana şahitlik edemediğinden çok şey kaçırıyordu. Zavallı çocuk(!) Bu düşünce dudaklarından kaçan kahkahalarının ilk yansıması olmuştu.
'' Ne saçmalıyorsun sen Allah aşkına ?'' deyip sinirle yerine oturdu Arda.
'' Gülmeyi de kes ayrıca! Durum ciddi diyorum!''
'' Şu an değil ama o gün epey saçmalamıştık Çağrı ile...''
Arda gevelemesinin üzerine dostunu şöyle bir süzdü. Dediklerini doğru algılıyor olmamayı umuyordu ama Anıl tam tersi yönde bir görüntü çizerek tüm düşüncelerini çürütüyordu.
'' Bir dakika ya, sen o gün bana verdiğiniz taktiklerde ciddi olmadığınızı mı söylemeye çalışıyorsun Anıl ?''
Anıl oluşan gerginlikten çekinerek doğruldu. Arda'nın böyle anlarda sağı solu pek belli olmuyordu ve evvel ezel çocukça şakalardan hoşlanmazdı arkadaşı. Hele eşek olanından hiç hoşlanmazdı!
'' Aslında, tam olarak değil. Yani...'' derken bir arkasına bakıyordu, bir de üstüne üstüne gelen Arda'ya... Gözleriyle bile fena pataklıyordu adam. Bu kez fazla ileri kaçmışlardı galiba.
'' Arda, kardeşim, vallahi kötü bir niyetimiz yoktu ya.'' Onun yatıştırmak için o tatlı, bir zamanlar genç kızları da ayartan sempatik gülüşünü kullandı. Kızlar üzerindeki etkisinin dostunda ne derece işe yaracağını bilmiyordu ama bu haline genelde kimse karşı koyamıyordu.
