'' Bu...bu bir rüyaysa eğer, hiç bitmesin Arda. Hiç uyanmayalım. Beraber sonsuza dek bu anda, burada kalalım,'' diyen kızı bir tur kendi ekseni etrafında döndürdü.
'' Değil ufaklık. Rüya falan değil. Yanındayım, seninleyim ve artık kalbinden başka bir yere de gitmeye niyetim yok. Sadece bunu anlamam, kendime itiraf etmem uzun sürdü. Çok uzun yoldan geldim ama sonunda başardım. Olmak istediğim yerdeyim. Olmak istediğim kadınlayım. Nefesinde dinleniyorum. Kokusuyla demleniyorum. Ayaklarım yerden kesik. Başım dönüyor. Ama bunun ne müzikle ne de ettiğimiz dansla alakası var. Aşık oluyorum ben galiba ufaklık. Bu sarhoşluğum ondan...''
Bu kez onu kendine bedenine doğru çekti Arda. Düzensiz nefesleri birbirinin yüzünü yalarken atik bir hamleyle genç kızın elini kavradı, küçük avucunu da gittikçe hızlanan kalbinin üzerine bastırdı.
"Eskiden bir ses, bir nefes eksikti şuramda. Ne zaman çalsam kapısını, olmazdı karşılayanım. Bomboştu sanki. Sonra sen çıktın karşıma. Daha seni ilk gördüğüm an dedim, aldık başa belayı. Bu kez kaçış yok. Paçanı kaptırdın Arda. Zaten kaçmak isteyen kim. Dünden razıyım ben de. Dedim, gel teslim ol. Ver evinin anahtırını. Al onu içine, kapa kapıyı, sar sıkı sıkı, bir daha da bırakma...Şimdi ne zaman ona baksam, evimdeyim diyorum. O kapının ardında beni karşılayan bir kadın var diyorum. O ne zaman senin adınla çarpsa, bu telaşımın, bu koşuşturmamın bir sebebi var artık diyorum. Yabancı değil bana artık orası...Uzak bir yer de değil. Çünkü ona dokunuyorum. Hissediyorum. Görüyorum da biliyor musun, gözlerinin içine baktığımda ben onu görüyorum. Ama bu öyle görmek değil. Basit bir bakış değil bahsettiğim şey. Okuyorum ben o kızı. Satır satır okuyorum hem de. O kız, en az ben kadar inatçı, en az ben kadar aşık, en az ben kadar gözü kara, deli dolu, kıskanç, geldik mi gitmiyoruz yani. Gidemiyoruz birbirimizden. Bir şey var bizi çeken. Böyle derinden, fazla manalı, öylesine bağlı, öylesine tutuklu. Biriz sanki. Bir bedeniz, belki bir aşk şarkısının en sevdiğimiz satırıyız. Ama en nihayetinde, birimiz daha fazla seviyoruz aşkı, birimiz daha fazla seviyoruz acı çektireni...O kişi bugüne kadar sendin. Şimdi sıra ben de ufaklık..."
******
''Sadece 10 dakikan var!''
Alık alık bakması yetmiyormuş gibi bir de mevzuya balıklama dalmıştı.
'' Ne...neye ? ''
Bu dediğiyle daha çok köpürmüştü karşısındaki adam.
İddia ediyorum bulaşık deterjanları bile bu kadar köpürmüyordur. Varın içinde bulunduğum vahim durumu siz düşünün.
'' Sen benimle alay mı ediyorsun ? ''
Adamcağızın suratı da pancar gibi kızarmıştı. Boyunun ufak olmasına rağmen ondan tırsan kişinin kendisi olması haksızlıktı doğrusu. Ama ortada koca bir yanlış anlama mevcuttu.
'' Yoo, aşa. Ama o beklediğiniz kişi ben değilim. Sadece kapıları karıştırdım. Ben aslında lavaboyu arıyor...''
Gür sesiyle araya giren adam adeta kasırga estirmiş, yüzüne doğru üflediği pis nefesiyle de, '' O sahneye çıkacaksın, küçük hanım. Yok öyle yan çizmek. Dünya kadar para saydım bugün için ben. İçeride seyirci çıldırmış durumda. Kıçı kırık bir kızın nazını da çekmek için yapmadım bunu! Şimdi gidip giyin ve o sahneye çık!'' Bağırarak isteğini yinelediğinde sessizce içinden adamın dediğini tekrar etti:
Sahne mi ? Ne sahnesi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Tek Kadın Sevdim O da Sendin!(Tamamlandı) Bu Defa B'aşka Seri-1
Jugendliteraturhttps://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam. Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...