https://drive.google.com/file/d/1-3XPQT2Gn9FnR1dfupZslWTfGfad82eZ/view?usp=sharing
Karizmatik, yakışıklı, işinde oldukça başarılı olan çapkınlıklarıyla da nam salmış bir adam.
Masum, çekici bir o kadarda güzel olan, zaman zaman aşkın gözü kördür fel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ece dakika başı saatini kontrol ederken bir yandan da telefonunu kurcalıyordu.
'' Off be Burcu! Nerede kaldın ? '' diye söylenirken elini kaldırıp bir kahve daha sipariş etmişti. Tam o sırada Burcu da Cafe'ye giriş yapmıştı. Nefes nefese kalmış haliyle yanına gelen kızı kucaklamış sonra da beraberce karşılıklı olabilecek şekilde yerlerine kurulmuşlardı.
'' Canım ya, kusura bakma geciktim. Köprü de kaza mı ne olmuş. O yüzden trafik yoğundu.''
'' Sorun değil canım da merak ettim. Malum bugün abinleydin. Yine bir vukuat mı oldu diye endişelendim.''
Burcu yüzünü bir kasa limon yemiş gibi buruşturdu. Evren'in adı bile sinirlerini bozmaya yetiyordu. Ürpertiden şahlanan tüylerini göstermek için kolunu öne doğru uzattı.
'' Onun bendeki tek etkisi bu Ece..''
Ece'nin dudakları yana doğru kıvrıldı.
'' Yahu, şu yakışıklı abinden Freddy Krueger gibi bahsetmiyor musun, bitiyorum sana.''
Burcu sarı saçlarını geriye savurup arkasına yaslandı. Suyundan bir yudum aldıktan sonra elindeki bardağı aheste bir şekilde sallandırdı.
'' İnan bana, Freddy onun yanında melek kalır.''
Başını, yüzüne yayılan gülümsemesi eşliğinde sağa sola doğru sallayan Ece'ye sevimli bir şekilde omuz silkti. Çünkü söyledikleri yalan şeyler değildi. Evet, Evren'in insanüstü bir tipi vardı. Bakan herkesin dönüp bir daha bakacağı cinslerdendi yani. Keşke tüm bunları varlığından şüphe duyduğu kalbi için de söyleyebilseydi. Yüzü ne kadar güzelse kalbi de o kadar çirkindi! Ne zaman onun hakkında vardığı yargılar olumlu düşüncelere doğru kaysa, o bir şekilde bunu kirletmeyi, yaptıklarıyla gölgelemeyi başarıyordu. Düşüncelerini sepetlemesine sebepse Ece'nin tepkisi olmuştu.
'' Oha!''
'' Ne oldu ? '' dedi merakla.
'' Sırma'nın whatsApp'a attığı mesajı gördün mü ? ''
'' Yoo. Mesaj mı atmış ? ''
'' Evet.'' Sonra sıkıntıyla yerinde kıpırdanıp durdu.
'' Kızım, karın ağrın varmış gibi kıpırdanıp duracağına söylesene işte. Ne demiş yine gıcık ? ''
'' Şey...Burcu...''
'' Sadede gel Ece! Uğraştırma şimdi beni çantamdan telefonumu çıkarmaya.''
Kısa süre gözlerini arkadaşından kaçırdı ama bundan kaçışı olmadığını onun konuşmasa da gözleriyle yaptığı baskıdan anlamıştı. Çekinik bir ifadeyle ona bakıp söze girdi.
'' Bu haberin, daha doğrusu göreceklerinin senin pek hoşuna gideceğini sanmıyorum.''
