Gizli Kamera

5.5K 421 27
                                    

Odama gelir gelmez kendimi yüzüstü yatağa bıraktım. Popomun acısından sabaha kadar uyuyabileceğimi pek sanmıyordum. Biraz önce onun yanında ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. En son dört sene önce babam öldüğünde ağlamıştım. Şimdi de gözyaşlarım akmak için hazırda bekliyordu. Derin bir nefes aldım. Başıma gelenleri düşünmemeye çalıştım. Yaklaşık bir on dakika boyunca sadece babamı ne kadar özlediğimi düşündüm. Bu hayatta beni yapayalnız bırakıp gitmişti. Şimdi hayatta olsaydı ne bu işi seçerdim ne de bu duruma düşerdim.

Kapı çaldı. Kimsenin beni bu durumda görmesini istemediğim için hemen ayağa kalktım. Derin bir nefes alıp kısık bir sesle konuştum.

"Gel."

Kapı açıldı ve Carolin içeri girdi. Buraya geldiğimden beri ilk defa gözlerimin içine bakıyordu. Bu durum beni şaşırttı. Meraklı gözleri yüzümü inceleyerek üzerimde dolaştı. Çok mu kötü görünüyordum acaba?

"Bir şey mi oldu Carolin? Odama niye geldin?"

"Bayan Hera siz iyi misiniz?"

"İyiyim tabi." Onu ikna etmek için gülümsedim.

"Şey bay Wilson, size bu kremi götürmemi söyleyince biraz şaşırdım da. Bu ağrı kesici bir kremmiş. Ağrıyan yerinize sürmeniz gerekiyormuş."

Carolin'in elinden uzattığı kremi aldım. Wilson bana krem gönderdiğine göre düştüğüm duruma üzülmüş olmalıydı.

"İsterseniz ağrıyan yerinize ben sürebilirim bayan Hera."

Kimsenin popoma dokunmasına izin veremezdim.

"Teşekkür ederim Carolin. Birazdan duş almayı düşünüyorum. İşim bitince kendim sürebilirim."

"Bir isteğiniz yoksa ben çıkıyorum o zaman. Size iyi geceler bayan Hera."

"İyi geceler Carolin."

Carolin çıkınca elimdeki kremle birlikte banyoya ilerledim. Saat epeyce geç olduğundan duşumu alıp uyumayı düşünüyordum. Bugün bütün gün uyumuştum ama gece çok hareketli geçtiğinden kendimi hala bitkin hissediyordum.

Duşumu aldıktan sonra salondaki boy aynasına bakarak kremi iyice yedirerek popoma sürdüm. Üzerime dizlerimin üstünde biten askılı siyah bir gecelik giyip yatağıma yüzüstü uzandım. Popom acıdığından iç çamaşırı giymeye gerek görmemiştim. Uyku beni kollarına aldığında hala aklımda yediğim dayağın görüntüsü vardı.

******

Uyandığımda yüz üstü bir şekilde yatmaya devam ediyordum. Popomun akşamki kadar çok acımadığını fark ettim. Beni düşünüp krem gönderdiği için Wilson'a bir teşekkür borçluydum. Ama bu teşekkür hava kararana kadar beklemek zorundaydı. Bütün vampirler gibi Wilson'da gündüz uykusundaydı.

Yataktan kendimi zorlayarak kalktım ve odamda duran antika boy oynasının önüne geçtim. Geceliğimi yukarı sıyırıp aynaya baktığımda popomun üzerindeki el izlerinin kaybolduğunu gördüm. Şu anda bebek poposu gibi pembe görünüyordu. Geceliği üzerimden çıkartıp bavula geri koydum.Dün akşamki ağrı kesici kremden biraz daha popoma sürdüm. Valizden üzerime giymek için siyah bir kot ve sweatshirt çıkardım. Üzerimi biraz zorlanarak giyindikten sonra saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Koyu bakır renkli buklelerim parlak bir şekilde sırtıma döküldü. Artık aç midemi doyurmak için mutfağa inebilirdim.

Mutfaktan içeri girdiğimde herkes burdaydı. Onlara "Günaydın," diyerek yavaşça sandalyeye oturdum. Canımın yandığını belli etmemek için dişlerimi sıktım.

Henri, "Günaydın Bayan Hera. Kahvaltı için ne hazırlamamı istersiniz?" diye sordu.

"Henri sadece peynirli omlet ve portakal suyu istiyorum. Yemeğin üzerine de kahve yaparsan minnettar kalırım. Teşekkür ederim."

Ölü Nefes (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin