James sinirle "Daniel başlatma formatına şimdi, mesajı oku da ne yazdıklarını öğrenelim," dedi.
Daniel yüksek sesle mesajı okudu. Ben daha önce öğrendiğim için Daniel'in söylediklerini dinlemedim bile. Yerime geçip oturdum.
James ve Colin mesajın içeriğini öğrenince birbirlerine bakmaya başladılar.
Colin, "Siz o gece Hannah'la beraber gösteriye gidecektiniz değil mi?" diye sordu.
James düşünceli bir sesle, "Evet öyle. Biletleri Hannah almıştı," dedi.
Colin, "Seni öldürmek isteyenler o gece orada olacağını nasıl biliyor peki? Bu durumu sorgulamak lazım," dedi.
James sinirli bir şekilde bağırdı.
"Bilmiyorum Colin. Lanet olsun hiç bir şey bilmiyorum."
Colin, "Sakinleş dostum. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünerek iyi bir plan yapmamız lazım," dedi.
O sırada kapı çaldı ve Gabriel kafasını içeriye uzattı.
"Görüşmeniz bitene kadar rahatsız edilmek istememiştiniz ama bayan Hannah burada. Sizinle görüşmek istiyor."
En sonunda ünlü Hannah'la tanışacaktım. Sırtımı geriye yaslayıp merakla içeri girmesini bekledim.
James, "İçeri gelebilir," dedi.
Kapı iyice açıldı ve Hannah içeriye girdi.
Hannah'ın üç gün sonra gitmek istediği müzikalin nedeni belli olmuştu. O da bir sarışındı.
Uzun saçları dalgalar halinde beline kadar uzanıyordu. Yeşil gözleri profesyonelce yapılan makyajla iri ve çekik görünüyordu. Kalkık burnu, kalın dudaklarıyla Barbie bebeklerin vampir versiyonu gibiydi. Yeşil mini elbisesi, giydiği topuklu ayakkabılarla uzun bacaklarını iyice ortaya çıkarmıştı. Görüntüsünün tek eksik yanı soluk teniydi. Bu güzel görüntüsünü bronzlaşmış bir tenle taçlandırsa daha canlı ve göz alıcı görünebilirdi. Ama her şeye rağmen güzeldi ve en kötüsü de bunun farkındaydı.
Kimseyle göz göze gelmeden direkt James'in yanına gitti. Ona,"Sevgilim seni çok özledim," dedi ve dudaklarından öpmeye başladı.
Onları izlemektense hemen başımı başka yöne çevirdim. Colin'le göz göze geldik. Merakla verdiğim tepkileri inceliyordu.
"Nee! İki buzdağının öpüşmesini seyretmektense sana bakmayı tercih ederim," dedikten sonra sırıttım.
Colin, "Saçlarının rengi çok güzel. Sanki başında ateşten bir taç taşıyormuşsun gibi," dedi.
Colin'in sözlerini duyunca elimi saçlarıma götürdüm. Bir tutamını elime alarak parmağıma doladım.
"Beğenmene sevindim. Kendi doğal rengim."
"Kızılları severim, çok ateşli olurlar." Bana bakarken çapkınca gülümsemeyi ihmal etmiyordu.
"Bu kızıl da çok ateşlidir. Özellikle ateşli silahlar konusunda."
Colin bir kahkaha attı.
"James'i kıskandım şimdi. Seninle sohbet etmek çok eğlenceli."
O sırada Hannah'ın soğuk sesi duyuldu.
"James'i niye kıskanıyorsun anlamadım. Hem bu kadın da kim?"
Öpüşmelerini bitirip yanımıza geldiklerini hissetmemiştik bile.
James bizi tanıştırmak zorunda kaldı.
"Bu bayan Hera. Benim evimde kalıyor ve bana bir konuda danışmanlık yapıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Nefes (TAMAMLANDI)
VampireKararlı ve duygusuz olduğuna güvendiğim sesle, "Onları serbest bırakmak için ne istiyorsun?" diye sordum. Fazla düşünmeden soruma yanıt verdi. "Seni!" Tek kelimelik bu cevap tam da duymak istediğim şeydi. "Gel de al o zaman orospu çocuğu. Arkada...