Adamın anlattıklarına göre Yargıç Benjamin Lowell, Burlington'da Old North End bölgesinde eşiyle beraber yaşıyordu. O da Frank Hamill gibi altmışlı yaşların başındaydı. Uzun zamandır Burlington Şehri'nde görev yapıyordu ve şehrin en tanınmış yargıçlarından biriydi. Ne kadar ilginç bir durum ki Belediye Başkanı'yla da arası çok iyiydi. Fırsat buldukça ikisi golf oynamak için buluşuyordu.
Yargıç Benjamin Lowell şehirdeki en sansasyonel davalara baktığından, Belediye Başkanı tarafından ona polis koruması tahsis edilmişti. Bu yeterli gelmemiş olacak ki kendi adamları da bu polislere, yargıcı korumak için eşlik ediyordu. Yargıcın yalnız kaldığı tek bir akşam vardı... Her Cumartesi gecesi yargıç, kendi sahip olduğu otelin kral dairesinde bir kadını misafir ediyordu. Otelde bulunduğu saatlerde dikkat çekmemek için adamları, onu dışarıda arabanın içinde bekliyordu.
Yargıç yanında misafir ettiği kadınları da sahte kimliğiyle internetteki bir escort sitesinden seçiyordu. Kadınlar arasındaki tercihi sarışınlardan yanaydı. Her hafta siteden değişik birini seçmeye özen gösteriyordu.
Adamın anlattıklarını dinledikten sonra hemen kafamda bir plan şekillendi. Sırada bu planı James'e kabul ettirmek vardı.
İşimiz bitince adamı sorguladığımız odadan ayrıldık ve konuşmak için James'in odasına geldik.
İçeri girdikten sonra James'e dönerek, "Adamın bu cumartesi, beraber zaman geçirmek için seçtiği kadın ben olmak istiyorum. Başka türlü onu yalnız yakalayamayız," dedim.
James teklif ettiğim şeyi duyunca kaşları çatıldı ve sinirli bir şekilde bana baktı.
"Bu teklifini kabul edeceğimi sana düşündüren ne? Böyle bir şeye onay vereceğime gerçekten inanıyor musun?" diye sordu.
Bıkkınlıkla içimi çektim. "Senin önerini duyalım o zaman. James adam küçük bir ordu tarafından korunuyor. Ona şüphe çekmeden sadece ben yaklaşabilirim. Şansımız yaver giderse de öldürmeden önce, ağzından şu gizli örgütleriyle ilgili bir şeyler öğrenirim. Kabul et James elindeki en iyi seçenek benim."
Paul, "Hera bu konuda haklı. Hem mevzuyu iyi biliyor, hem de yargıca karşı kendini koruyabilir. Onunla zaman geçirecek kişi belli olduğuna göre plandaki diğer aşamaları görüşmeye başlayabiliriz," diyerek konuyu kestirip attı.
James bu sonuçtan memnun olmadığı için odanın içinde volta atmaya başladı. Ona sunduğum öneri hiç hoşuna gitmemişti ama anlaşılan çıkar bir yol da bulamıyordu. Sinirli bir şekilde gidip yatağına bir tekme attı. Yatağın ön tarafı James tekme attıktan sonra kırılarak içe göçtü.
James'in kendini fazla yıpratmaması için yanına gittim ve iki elinden tuttum. Soğuk teni benim sıcak tenimle temas edince James önce birleşen ellerimize, sonra gözlerimin içine baktı. Kendi isteğimle gidip ona dokunmam James'i şaşırtmıştı.
"James bu işin çabuk bir şekilde sonuçlanmasını ve babamın katillerinin ölmesini istiyorum. Böyle belirsizlikle yaşamak canımı çok sıkıyor. Hem sen Joe'nun diğer katillerini yakalamak istemiyor muydun? Al sana fırsat işte. Beni merak ediyorsan, etme. Ben başımın çaresine bakarım."
James derin bir iç çektikten sonra bana sıkıca sarıldı.
"Yargıcın sana dokunduğunu düşününce delirecek gibi oluyorum Hera. Lütfen benden sana izin vermemi isteme. Hem daha cumartesine kadar zaman var. O zamana kadar düşünüp onu öldürmek için başka bir yol buluruz."
James'in kollarının arasından ayrılmadan ona cevap verdim.
"James biz cumartesine kadar bekleyebiliriz ama gizli örgütün bekleyeceğini sanmıyorum. Şimdiye kadar baskınlarının başarısız olduğunu ve benim hala yaşadığımı öğrenmişlerdir. İşin kötü yanı ortadan kaldırmak istedikleri iki kişi de aynı evde kalıyor. Bu durumu bizi yok etmek için mükemmel fırsat olarak göreceklerdir. Yeni bir plan yaparak saldırmaları an meselesi. Bence bu sefer ilk hamleyi biz yapalım, avlanan onlar olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Nefes (TAMAMLANDI)
VampireKararlı ve duygusuz olduğuna güvendiğim sesle, "Onları serbest bırakmak için ne istiyorsun?" diye sordum. Fazla düşünmeden soruma yanıt verdi. "Seni!" Tek kelimelik bu cevap tam da duymak istediğim şeydi. "Gel de al o zaman orospu çocuğu. Arkada...