Ölü Nefes (TAMAMLANDI)

Final

                    Bir ay sonra...

Kurulmuş bir oyuncak bebek gibi, akşamın karanlığı yeryüzüne inince aniden gözlerimi açtım.

Vampir olduğumdan beri alışkanlıklarım tümden değişmişti. Artık yataktan kalkmak eskisi kadar uzun sürmüyordu. Eskiden olduğu gibi yatağın içinde gerinmek yoktu, ağzımı bir karış açarak esnemek yoktu, kalkmadan önce sere serpe yatmak yoktu, alarm her çaldığında 5 dakika daha... demek yoktu.

Yan tarafa döndüğümde James'in de uyandığını ama sessiz bir şekilde beni izlediğini gördüm.

Ona kocaman bir gülümsemeyle takılmak için "Günkara," dedim.

James bu saçma espirime bile vampir dişlerini göstererek güldü, demek ki aşk böyle bir şeydi. Yanında sevdiğin kişi olunca en saçma espriler bile bir anlam kazanıyordu.

James beni daha iyi görebilmek için yan tarafına yattığından, omuzlarına kadar gelen saçları öne düşerek yüzünün bir tarafını kapatmıştı. Gri gözleri vahşi bir panterin gözleri gibi, saçlarının arasından parlayarak bana bakıyordu. 

Saçlarını yüzünün önünden uzaklaştırıp kulaklarının arkasına sıkıştırdım. Dudaklarına ıslak bir öpücük bıraktım ve memnun bir ifadeyle "Hala beni seyretmekten bıkmadın mı? Gözlerini başka bir yöne çevirmiyorsun bile?" diye sordum.

Tembel bir kedi sırıtışıyla vampir dişlerini ortaya çıkararak bana cevap verdi. "Asla seni seyretmekten sıkılmayacağım çünkü üç yüzyıllık hayatımda bıkmadan seyretmeye değen tek şey sensin."

Bana söylediği sözleri duyunca bir kalbim olsa eminim dörtnala koşmaya başlardı. Ben de ona baktığım zamanlar aynı şeyi düşünüyordum. Köşeli yüzü, çıkık elmacık kemikleri, kavisli kaşları, etli dudakları ve gri gözleriyle James, erkek cinsinin GQ modelleri gibiydi.

Meraklı bir sesle, "Bu gece ne yapıyoruz? Sakın yine vampirliğe iyice alışman için evde kalalım saçmalığını söyleme bana. Bir aydır evdeyim ve artık bu durumdan çok sıkıldım. Bu akşam farklı bir şey yapmak istiyorum," dedim.

"Aslında bu akşam için bir planımız var. Yanında insan olduğu zaman artık ona yiyecek gibi bakmayı kestiğin için, bu gece beraber Ölü Nefes'e gidelim diyordum. Böylece vampir olarak geçirdiğin ilk birinci ayın da kutlamasını yapmış oluruz.”

Hızlı bir şekilde yatakta oturur pozisyona geçtim. Gözlerim parlayarak "Hadi ne bekliyoruz, hemen hazırlanmaya başlayalım," dedim.

James yatağından vampir hızıyla kalkıp durduğu yerden bana alaycı bir şekilde baktı. Hala yatakta oturuyor olmama iğneli bir şekilde sırıttı."Bütün gece beni burada bekletmeyeceksin değil mi?"

Ben de aynı hızla yataktan kalktığımda bana sorduğu sorunun cevabını böylelikle vermiş oldum.

James alnını hafif kırıştırdı, büyük ihtimalle kafasını kurcalayan bir şey vardı. Bu bir aylık süre içinde James'le beraber çok zaman geçirdiğimizden, artık yüzündeki her ifadenin ne anlama geldiğini biliyordum.

"Hera, bu gece yapacağımız kutlamada giymen için Catherina’yla beraber sana bir elbise seçtik ama elbisenin rengi siyah değil. O yüzden beğenip beğenmeyeceğin konusunda biraz tereddütlerim var.”

James’i endişelendiren şey benim elbiseyi beğenip beğenmeyeceğim miymiş yani? İçimin birden rahatladığını hissettim. Bir aydır hala ağzımın içindeki yerini yadırgadığım için, sürekli dilimi üzerinde gezdirdiğim vampir dişlerimi göstererek James’e gülümsedim.

“Merak etme James, siyah kıyafet takıntım insan Hera’yla birlikte tarihe karıştı. Vampir Hera artık kıyafetinin ne renk olduğunu umursamıyor. Elbise seçiminde senin de katkın varsa güzel bir elbise olacağına eminim, senin zevkine güveniyorum.”