Ayağa kalktım ve karşısına geçtim.
Soğuk gri gözlerinin içine bakarak omuzlarımı silktim.
"İnsanım."
Cevabım onu daha çok güldürdü. Yüksek sesli bir kahkaha daha attı.
"İnan bana ben ne kadar insansam sen de o kadar insansın."
Gözlerimi kocaman açarak, "Bana ne söylemeye çalışıyorsun?" diye sordum.
"Üç yüz yıldır tadına bakmadığım kan kalmadı. Ama tatlım senin kanın bambaşka. Bir iki damlası bile beni sarhoş etmeye yetti. İşin ilginç yanı şu ki, biz hiç sarhoş olmayız."
Tüylerim diken diken oldu. Başım dertte gibi görünüyordu.
Tekrar konuşmaya başladı.
"Diğer vampirler bunu öğrenirse ne olur biliyor musun? Herkes seni kendine almak ister. Bu da vampirler arasında büyük bir savaşa yol açar."
Bunun düşüncesi bile korkunçtu. Aklıma bir anda odadaki gizli kamera geldi. Güvenlik odasındakiler şu an burayı seyrediyordu. Sadece seyretmekle kalmıyor aynı zamanda konuştuklarımızı da duyuyorlardı. Artık benim hakkımda her şeyi biliyorlardı.
Yanına gittim ve göğsüne yumruklarımı indirmeye başladım.
"Seni orospu çocuğu. Odama yerleştirdiğin gizli kamera sayesinde herkes bunu duydu zaten."
Kollarımı elleriyle tutarak ona vurmama engel oldu.
"Sakin ol. Şu an güvenlik odasında bulunanlar yıllardır benim için çalışıyor. Her şeyimi bilirler ve ağızları çok sıkıdır. Şimdiye kadar onlarla ilgili hiç bir sorun yaşamadım. O yüzden hepsine çok güvenirim. Ben onlarla özel olarak konuşup dikkatli olmaları için gereken emri veririm."
Sözleri biraz sakinleşmeme neden olduğu için ona vurmaktan vazgeçtim.
Aklıma bir şey geldi ve bunu onunla da paylaştım.
"Ya kanımın sadece sende böyle bir etkisi oluyorsa. O zaman endişe etmeme gerek kalmaz."
"Sen akıllı bir kızılsın. Bunu ben niye düşünemedim? Bunu öğrenmek için hemen bir test yapmalıyız."
"Bunu kimde deneyeceğiz?"
Sarsak adımlarla yatağımın yanına gidip düğmeye bastı. Beraber beklemeye başladık. Bir kaç dakika sonra kapı çalındı ve içeri Carolin girdi. Her zamanki gibi yüzümüze bakmıyordu.
"Buyrun efendim."
"Hemen Wilson'u buraya gönder. Gelirken yanında bir iğne getirsin."
"Emredersiniz efendim." Carolin kapıyı kapatarak odadan çıktı.
James soğuk gri gözleriyle beni incelemeye başladı.
İncelemesi bitince, "Senin kökenin İrlanda'ya dayanıyordu değil mi?" diye sordu.
Hala sinirim geçmemişti ona ters bir şekilde cevap verdim. "Cevabını bildiğin soruyu sorarak nereye ulaşmaya çalışıyorsun?"
Onu terslemem hoşuna gitmiş gibi yine sivri dişlerini göstererek sırıtmaya başladı.
"Hemen sinirlenme kızıl. Sinirlendiğinde yüzünün rengi saçlarının rengine dönüyor."
"Gözlem yapmayı kes de niye bana bu soruyu sorduğunu söyle."
"İrlanda ilginç bir ülke. Oradaki insanlar perilerin yaşadığına ve onların soyundan geldiklerine inanırlar. Senin ataların da oradan geldiğine göre kanında peri kanı olabilir. Bu da kanının beni niye sarhoş ettiğini açıklar. Senin kanın sihirli bir kan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Nefes (TAMAMLANDI)
VampireKararlı ve duygusuz olduğuna güvendiğim sesle, "Onları serbest bırakmak için ne istiyorsun?" diye sordum. Fazla düşünmeden soruma yanıt verdi. "Seni!" Tek kelimelik bu cevap tam da duymak istediğim şeydi. "Gel de al o zaman orospu çocuğu. Arkada...