Ölüm Listesi

5.2K 392 21
                                    

Komodinin üzerindeki saate baktığımda akşamın altısı olduğunu gördüm. Yorgunluktan neredeyse bir gün boyunca uyumuştum.

Üzerimdeki pikeyi kenara ittiğimde, kaban ve ayakkabılar hariç diğer kıyafetlerin hala üzerimde olduğunu gördüm. Anlaşılan eve gelirken arabada uyumayı alışkanlık haline getirmiştim. Birisi sürekli beni yatağıma taşımak zorunda kalıyordu. O kişinin yerinde olmak istemezdim.

Yatağımın içinde gerindim. Tuhaf ve kötü iki gün geçirmiştim. Bu iki günde hayatımdaki gizemlerin bazıları aydınlanmıştı ama hala öğrenmem gereken şeyler vardı. Mesela Burlington'daki gizemli topluluğun kimlerden oluştuğu gibi. Bir an evvel kimseyi işe karıştırmadan, babamın ölümünde payı olan diğer insanları bulup hemen öldürmeliydim.

Şimdi Wilson'u daha iyi anlıyordum. Başıma bir iş gelmeden bu topluluğu ortadan kaldırmayı başarırsam, Wilson'a gidip teslim olacaktım. Böylece oğlunun öldürülmesinin intikamını benden hemen alabilirdi. Bunun için bana biraz daha süre vermesi için onunla konuşmalıydım.

Yataktan kalktım ve iki günün pisliğinden arınmak için banyoya girdim.

İyice temizlendiğime emin olunca duştan çıktım. Banyodaki aynaya baktığımda yüzümün iki gün içinde süzüldüğünü gördüm. Gözlerimin altı da geçirdiğim zor iki günden sonra biraz morarmıştı. Saçlarımı taradıktan sonra güzelce kuruttum. Kendimi biraz bitkin hissediyordum. Gürültülü bir şekilde hapşırdım. Soğuk bir ortamda geçen iki günden sonra umarım hasta olmazdım.

Her zamanki gibi kıyafetlerimi almayı unuttuğumdan bornoza sıkıca sarılarak banyodan çıktım. Dolaptan üzerime giymek için kalın uzun bir kazak ve tayt aldım. Çekmeceden iç çamaşırlarımı da aldıktan sonra tekrar banyonun yolunu tuttum.

Bu kadar az hareket etmeme rağmen yorulduğumu hissettim. Aşağıya inip bir şeyler yemem gerekiyordu ama kendimde o gücü bulamıyordum. Yatakta biraz daha dinlenip öyle inmeye karar verdim. Yatağın üzerine uzanır uzanmaz uykuya dalmam çok uzun sürmedi.

******

Sert, soğuk bir el alnımda dolaşıyordu. Bu soğukluk üşümeme neden oldu. Daha fazla üşümemek için alnımdan soğuk eli uzaklaştırmaya çalıştım. "Çok soğuk, üşüyorum." Titreyerek battaniyeme daha sıkı sarıldım.

"Ateşler içinde yanıyorsun. Carolin, Wilson'a haber ver hemen bir doktor çağırsın. Hera'nın durumu iyi görünmüyor."

James'in sesini hayal meyal duyuyordum. Sonra yine görüntüler kaybolmaya başladı. Uyku da fazla bekletmeden yüzünü tekrar gösterdi.

******

Gözlerimi tekrar açtığımda odamın içine gün ışığı dolmuştu. Artık üşümüyordum ve kendimi biraz daha iyi hissediyordum.

Odada bakışlarımı gezdirdiğimde Carolin'in de burada olduğunu gördüm. Oturduğu sandalyeden başını yatağımın üzerine uzatmış bir şekilde uyuyordu. Anlaşılan bu geceyi beni bekleyerek geçirmişti. İçim ona karşı minnetle doldu. Anne ve babamın ölümünden sonra kimse benimle bu şekilde ilgilenmemişti. Minnetimi göstermek için battaniyenin üzerinde duran elini tuttum. Fazla düşünmeden yaptığım bu hareket onun uyanmasına sebep oldu.

Gözlerini kırpıştırarak açtı. Benim uyanık olduğumu görünce, yorgunluğuna rağmen kocaman gülümsedi.

"Bayan Hera uyanmışsınız. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

Güçsüz bir sesle, "Merak etme Carolin. Bugün daha iyiyim. Sen niye burada uyudun? Yatağında uyusaydın ya," diyerek ona çıkıştım.

Zaten bütün gün koşturup duruyordu. Bir de sabaha kadar dinlenmeden benim başımı beklemesi hoşuma gitmemişti.

Ölü Nefes (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin